Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1659 E. 2022/135 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1659
KARAR NO : 2022/135

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2021 ve 05/08/2021 tarihli ara kararları
NUMARASI : 2021/464 Esas (derdest dosya)
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU: İhtiyati Tedbir
BAM KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 27/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/08/2021 – 05/08/2021 ara karar tarihli 2021/464 Esas sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili dava ve talep dilekçesinde özetle; dava dışı …’a teminat maksatlı boş olarak verilen ancak sonradan 10.12.2018 tanzim ve 10.12.2019 vade tarihli, 50.000,00 Euro ya da Eauru birimli olarak doldurulan senedin para birimi anlaşılamadığından öncelikle şekil şartı yokluğundan iptaline, para birimi netleştiği takdirde her ne olursa olsun boş olarak verilen senedin teminat senedi olduğunun ve karşılıksız olduğunun, bu senetten dolayı davalıya müvekkilin borcu bulunmadığının tespitine, senedin iptaline ve ayrıca cebri icra takibi tehdidi altında bulundukları bu senedin icra takibine konu yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın ilgili bono hakkında, haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiğini beyan ederek, iş bu davanın reddini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince 03/08/2021 tarihli ara kararı ile; “…ihtiyati tedbir isteminin reddine…” ve 05/082021 tarihli ara kararı ile ise ” ….İkinci ihtiyati tedbir istemine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına….” şeklinde hüküm kurulmuştur.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu senet aslı incelendiğinde senedin üzerindeki yazı karakterlerinin farkı, kalem farkı, silik yada belirgin yazılar ile senedin katlanmak sureti ile yıpranmışlığı da çıplak gözle görülebilecek nitelikte olduğunu, senette yapılacak inceleme ile sonradan doldurulduğunun anlaşıldığını, kaldı ki senedin davaları akabinde hemen icra takibine konu yapılmış olmasının da bu iddialarını destekler nitelikte olduğunu, müvekkil ile davalı arasında hiçbir ticari ilişki olmadığı gibi hiçbir nakit alışverişi ya da borç ilişkisi de söz konusu olmadığını, Yerel Mahkemenin senedi ve delillerini hiçbir şekilde dikkate almaksızın HMK 390 gereğince yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği gerekçesi ile yasal koşulların gerçekleşmediğini beyanla tedbir taleplerinin reddine karar verdiğini, yaklaşık ispat kuralının uygulanmasında hakim, iddianın ihtimal olarak doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözeteceğinden ihtiyati tedbire karar verilirken, haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alındığını, teminat karşılığı tedbir verildiğinde haksız çıkan tarafın borçlu olduğu takdirde alacaklının zararını karşılayacak teminat bulunmasına rağmen tedbir verilmediğinde ve alacaklının haksız çıkması halinde borçlunun herhangi bir güvencesi bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeye dayanan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; senetteki yazılı para biriminin anlaşılamaması nedeniyle senedin şekil şartı yokluğu nedeniyle iptali ile senedin işçi işveren ilişkisi çerçevesinde dava dışı işverene teminat senedi niteliğinde boş olarak verildiği ve taraflar arasında senedin düzenlenmesini gerektirir bir hukuki ilişkinin bulunmadığı iddiası ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Talep ise; dava konusu senedin icra takibine konulmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş olup, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
İİK 72/2-3 m. “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İİK 72. maddesinde düzenlenen tedbir hükümleri, anılan kanunda özel olarak düzenlenmiş geçici hukuki koruma yollarındandır. İcra takibinden önce borçlu olmadığının tespiti davasında mahkemece talep üzerine yeterli teminat karşılığı icra takibinin durdurulması hakkında tedbir kararı verilebilir. Burada da HMK’da düzenlendiği gibi mahkemeye haklılık yönünde kanaat uyandıracak şekilde delil sunulmalıdır. Başka bir ifade ile, talepte bulunanın haklılığı yönünde tam olmasa da mahkemeyi ikna edici kanıtlar ibraz edilmelidir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın bulunduğu aşama itibariyle davacı tarafın yaklaşık ispat durumunu sağlayamadığı, senet altındaki imzanın davacı tarafça inkar edilmediği anlaşılmakla ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/08/2021 – 05/08/2021 karar tarihli, 2021/464 Esas sayılı ara kararlarına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70- TL istinaf karar harcından, peşin alınan 59,30- TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/01/2022