Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1581 E. 2022/79 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1581
KARAR NO : 2022/79

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2021
NUMARASI : 2021/486 Esas – 2021/831 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 19/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2021 tarihli 2021/486 Esas-2021/831 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/06/2013 tarihinde … adlı kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu… plakalı araca çarpması sonucu yaralandığını, müvekkili tarafından sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak bir yanıt alınamadığını, kazada zarar gören diğer şahıslar karşılıklı olarak uzlaştıklarını ve soruşturma dosyasından takipsizlik kararı çıktığını, ancak müvekkilinin herhangi bir şekilde karşı taraf ile uzlaşmadığını, müvekkilinin %11 daimi engellilik oranının mevcut olduğunu, maddi zararının doğduğunu belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanışımı yönünden davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde 11/05/2013-2014 tarihleri arasında trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla birlikte sigortalının kusuru oranında olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranının tespiti gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… davacının 2 günlük dava açma süresinin 11/07/2021 tarihinde sona erdiği, ancak davacının 12/07/2021 tarihinde davasını ikame ettiği ve davalının süresi içinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı nedeniyle reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/06/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle 11/06/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğunu, mahkemenin de gerekçeli kararında belirttiği gibi 8 yıl olan zamanaşımından müvekkilin 2 günlük dava açma süresi kaldığını, zorunlu arabuluculuk son tutanağının da 09/07/2021 tarihinde düzenlendiğini, müvekkilinin kalan 2 günlük zamanaşımının 10.07.2021 ve 11.07.2021 tarihleri olduğunu, ancak, 11/07/2021 tarihi Pazar gününe denk geldiği ve Pazar günü resmî tatil günü olduğu için müvekkilinin dava açma süresinin ilk iş günü olan Pazartesi gününün mesai bitimine kadar uzadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (sürekli iş göremezlik) tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece; davanın zaanaşımı reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; mahkemece, davacının 13/06/2013 tarihinde içinde yolcu olarak bulunduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu çift taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığı iddiası ile iş bu davada sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, davacının kaza tarihi itibariyle zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği, bu nedenle TBK’nun 72. ve KTK 109. maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin somut olayda uygulanamayacağı, TCK’nun 66.maddesi gereğince uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, davacı ve dava dışı diğer yolcuların yaralanması ile neticelenen ve taksirli yaralama suçuna vücut veren somut olayda TCK’nun 66. ve 89. maddesi uyarınca uygulanacak zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, dava dilekçesinde davacının gelişen zarar iddiası bulunmadığı ve zamanaşımı süresinin trafik kazasının meydana geldiği 13/06/2013 tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabulü gerektiği, davacı tarafından davadan önce dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa 11/06/2021 tarihinde başvurulmuş ve bu başvuru 09/07/2021 tarihinde anlaşmazlık ile neticelenmiş ve 6325 sayılı yasanın 18/A-15 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk sürecinde zamanaşımı durmakta ise de davacının 8 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 12/07/2021 tarihinde iş bu davayı ikame ettiği, şöyle ki 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasına 2 gün kala davacının 11/06/2021 tarihinde zorunlu arabuluculuğa başvurduğu, bu başvurunun 09/07/2021 tarihinde olumsuz neticelendiği, 11/06/2021-09/07/2021 tarihleri arasında zamanaşımı süresi anılan hüküm uyarınca durmuş ise de zamanaşımı süresinin 09/07/2021 tarihinden itibaren yeniden işlemeye başladığı, davacının 2 günlük dava açma süresinin 11/07/2021 tarihinde sona erdiği, ancak davacının 12/07/2021 tarihinde davasını ikame ettiği ve davalının süresi içinde zamanaşımı definde bulunduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Ancak; 6100 sayılı HMK’ nın 93. maddesine göre; Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter hükmünün bulunduğu, davamızda da ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere sürenin bitim tarihinin 11/07/2021 tarihine isabet ettiği, 11/07/2021 tarihinin ise pazar gününe denk geldiği, dolayısıyla pazar günü resmi tatil günü olduğu için sürenin bitiminin 12/07/2021 tarihine uzamış olduğu, davanın da 12/07/2021 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmakla, esasa girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/10/2021 tarihli, 2021/486 Esas-2021/831 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.19/01/2022