Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1545 E. 2021/1392 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1545
KARAR NO : 2021/1392

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/09/2021
NUMARASI : 2021/332 Esas ve 2021/681 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2021 tarihli 2021/332 Esas ve 2021/681 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ege bölgesinde demir- çelik ticareti , toptan demir çelik ,profil , saç satımı yapmakta olduğunu, müvekkili şirket satış sorumlusunun …. isimli şirket adına …. tarafından arandığını, müvekkili şirketin satış sorumlusuna profil almak istediğini söyleyerek, almak istediği profillerin nasıl olacağını belirttikten sonra “….” GSM numarasına kayıtlı whatsapp uygulamasına istediği profillerin görsellerinin gönderilmesini talep ettiğini, satış sorumlusu tarafından ….un bildirmiş olduğu whatsapp hesabına profillerin gönderildiğini ve …. tarafından satış sorumlusu tarafından bildirilen fiyat teklifinin kabul edildiğini, yapılan alışverişe istinaden …., telefon üzerinden ödeme yapacağı kredi kartı bilgilerini müvekkili şirket satış sorumlusuna ileterek 11/05/2020 tarihinde 1 adet kredi kartından 25.792,00 TL , 12/05/2020 tarihinde 6 ayrı kredi kartından toplam 67.600,00 TL,13/05/2020 tarihinde 2 adet kredi kartından 30.000 TL. olmak üzere 9 adet kredi kartından toplamda 123.392,00 TL ödeme pos cihazından mail order yoluyla alındığını, paranın müvekkili hesabına geçtiğini, malların karşı şirkete teslim edildiğini ancak davalı … AŞ. İzmir 4. Sanayi Sitesi Şubesi tarafından müvekkili şirketin hesabına gönderilmiş olan toplamda 123.392,00 TL ödemenin müvekkilinin onayı olmaksızın geri çekildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 123.392,00 TL.’nin , davalı bankaca geri çekilmiş olduğu tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı üye iş yeri ile müvekkili banka arasında imzalanmış olan Üye İş yeri Sözleşmesi maddesi uyarınca tarafların münhasıran İstanbul Mahkemelerini yetkili kılmış olduğunu, yetki itirazlarının olduğunu, davanın İstanbul Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davacının sözde zararının oluşmuş olduğu iddiasını yönelteceği tarafın müvekkil banka olmayıp bu zararın oluşmasına sebebiyet vererek haksız şekilde menfaat elde eden kişiler olacağını, müvekkili Banka ile müşterileri arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde yer alan kart hamilinin/ek kart hamilinin üye işyerinden satın aldığı mal ve/veya hizmetlerin cinsi, niteliği, içeriği, ayıbı, teslimi, iadesi ve benzeri konular hakkında yaşanabilecek uyuşmazlıklarda müvekkil bankanın taraf olmayacağı bu nedenlere dayalı olarak müvekkil bankaya karşı bu Sözleşmeden doğan borçların ödemesinin aksatılamayacağı ve kart hamilinin, kendisi ve/veya ek kart hamilinin kartı ile mal ve hizmet alımından veya talebinden doğan borçlarının kart hesabına borç kaydedileceğini kabul edeceği yönündeki hüküm gereğince müvekkil banka söz konusu işleme/işlemlere doğrudan taraf olmamakta ve yalnızca kredi kartı ile ödemeye aracılık etmekte olduğunu, dava konusu işlemin bir zarar oluşturduğunun ispatlanamadığını beyanla haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….Somut olayda taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki olduğu, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin davalı bankanın İzmir 4.Sanayi Sitesi şubesi ile kurulmuş olduğu, taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmenin J. Bölümünde; sözleşmeden doğan anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu konusunda taraflar arasında yetki sözleşmesi yapıldığı, tarafların tacir olması nedeniyle yetki sözleşmesinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, yetki itirazının süresinde ve yerinde olduğu kanaatine varılmakla davayı görmeye İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan Mahkememizin yetkisizliğine ve Yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; “Şubeler ve Tüzel Kişilerle İlgili Davalarda Yetki” başlıklı HMK.’nın 14/1.maddesine göre; “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili” olduğunu, tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkemenin, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabileceğini, özel yetki kurallarının genel yetkili mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmadığından davacının davasını özel yetkili mahkemede veya genel yetkili mahkemede açabileceğini, zira özel yetkinin genel yetkiyi ortadan kaldıramayacağını, onun yanında varlığını sürdüreceğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan zararın davalı bankadan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; yetkisizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır..
HMK nın 17. Maddesinde; ” Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir ilişki olduğu, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin davalı bankanın İzmir 4.Sanayi Sitesi Şubesi ile kurulmuş olduğu, taraflar arasında Üye İşyeri Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmenin J. Bölümünde; sözleşmeden doğan anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu konusunda taraflar arasında yetki sözleşmesi yapıldığı, tarafların tacir olması nedeniyle yetki sözleşmesinin taraflar yönünden bağlayıcı olduğu, yetki itirazının süresinde ve yerinde olduğu, dolayısıyla İstanbul Mahkemelerinin münhasır yetkili hale geldiği, davayı görmeye İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/09/2021 tarihli 2021/332 Esas ve 2021/681 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021