Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1542 E. 2021/1385 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/1542
KARAR NO : 2021/1385

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/07/2020 (Dava) – 14/07/2021 (Karar)
NUMARASI : 2020/385 esas – 2021/647 karar
DAVA : Şirketin İhyası
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/07/2021 tarihli, 2020/385 Esas ve 2021/647 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, terkin edilen ve ihyasını talep ettikleri … Şti. isimli şirket aleyhine, iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını ve davanın halen derdest olduğunu, ihyası istenilen şirketin 74538 ticaret sicil numarası ile 01.02.1995 tarihinde tescil edildiğini ancak, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. Maddesi gereğince, ticaret sicilinden re’sen terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğini bildirerek, … Şti’ nin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı …’ne usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara iştirak etmediği görülmüştür.
Birleşen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/47 Esas 2021/77 Karar sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin terkin edilen ve ihyasını talep ettiği … Şti’ne karşı iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını ve dosyanın halen derdest olduğunu,şirketin, TTK hükümleri gereğince ticaret sicilinden terkin edildiğini ve tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona erdiğini, şirketin derdest bir davası olduğundan usulsüz olarak terkin edildiğini, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/385 esas sayılı dosyası ile tasfiye memuruna karşı dava açılması için taraflarına süre verildiğini belirterek, dosyasının İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/385 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Birleşen davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle süre yönünden, aksi halde esasa ilişkin nedenlerden dolayı reddi gerektiğini, müvekkilinin ortağı olduğu adı geçen limited şirketin 27/12/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan karar ile şirketin kuruluş amacına ulaşamayacağı göz önüne alınarak, fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye memurluğuna da müvekkili …’ün getirildiğini, tasfiye prosedürlerinin yasanın aradığı tüm koşullara uyularak tam ve eksiksiz olarak uygulandığını, tasfiyeye giriş kararının …nün 05/01/2018 tarihli kararı ile sicile tescil edilerek kararın birer gafta ara ile 3 defa ilanına karar verildiğini, bu kararın 12/01/2018,19/01/2018 ve 26/01/2018 tarihli sicil gazetelerinde ilan edilerek alacaklılara gerekli davetlerin gerçekleştirildiğini, karara karşı hiçbir alacak kaydı veya itiraz başvurusunun gerçekleşmediğini, tasfiye ilanının yayınlanmasının üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra 30/04/2019 tarihinde toplanan Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 2017 ve 2018 yılı genel kurulunda alınan 7 nolu karar ile tasfiyenin sonuçlandırılmasına karar verildiğini ve durumun İzmir …’nün 10078 ilan sıra no ve 30/04/2019 tarihli kararı ile şirketin …nden kaydının terkinine karar verildiğini ve durumun 06/05/2019 tarihli karar ile gazetede ilan edildiğini, şirket tarafından tasfiye kararının alınmasında hiçbir art niyet bulunmadığı gibi, gerek kararın alındığı tarihte, gerekse ilanlar sonrasında şirketin tasfiyesine engel teşkil edecek herhangi bir borcu ya da çalışanının hak kaybına neden olabilecek eksik ya da yanlış işlemi de bulunmadığını, davacı tarafın müvekkile karlı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış olduğu 2021/47 esas nolu davadaki dava dilekçesinde dava nedeninin dahi açıklanmadığını, her ne kadar davacı tarafından … Şirketi aleyhine İzmir 15. İş Mahkemesi’nde açılmış 2017/637 esas sayılı tazminat davası bulunsa da, bahse konu kazanın tamamen davacının kendi kusurundan meydana geldiğini bildirerek, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; ihyası istenilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir …nün Merkez 74538 sicil numarasıyla kayıtlı iken ortaklar kurulu kararı ile terkin edildiği, davacı tarafından İzmir 15. İş Mahkemesinin 2017/637 esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve ihya davası açması yönünden kendisine yetki verildiği, dolayısıyla davacının bu davayı açmasında hukuki yararının mevcut olduğu, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının gerektiği, her ne kadar davalı … vekili tarafından, davanın, davacı tarafça, İzmir 15. İş Mahkemesi’nce verilen kesin süre içerisinde açılmadığı iddiası ile davanın reddi talebinde bulunmuş ise de, iş bu davanın iş mahkemesince verilen süre içerisinde açılıp açılmadığı, açılmamış ise İzmir 15. İş Mahkemesi’ndeki davanın taraf teşkili sağlanmadığından reddi gerekip gerekmediği hususu mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, tasfiye sonu sicilden terkin edilen şirketin TTK nun 547. Maddesi uyarınca ek tasfiyesinin sağlanması için yeniden ihyası isteminde bulunmanın, herhangi bir süre ile sınırlandırılmadığı, bu nedenle asıl ve birleşen dosyadaki davanın kabulü ile İzmir …nün Merkez-74538 sicil numarasında kayıtlı iken 30/04/2019 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir 15. İş Mahkemesinin 2017/637 esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleri ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ticaret siciline yeniden tescili ile ihyasına, tasfiye memuru olarak … TC Kimlik Numaralı …’ün atanmasına, ihya edilen şirketin terkin edilmeden önce yetkilisi olan tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına, keyfiyetin ticaret sicile tesciline ve ilanına karar verilmiştir.
Karara karşı birleşen dosya davalısı … vekili istinaf başvurusunda
bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Birleşen dosya davalısı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından diğer davalı … aleyhine açılmış olan ve bu dosya ile birleştirilen davanın; hem usul yönünden, ve hem de esas yönünden haksız ve dayanaksız olduğunu, iki davanında süresinde açılmadığını, buna ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, şirket ortaklarının ilerleyen yaşları, İnşaat sektöründeki global ağır kriz koşullarının, …. Şti.’ ni de derinden etkilediğini, banka veya finans kuruluşlarından bu koşullar altında kredi temin olanağının bulunmaması, şirket amaçlarının gerçekleşme olanağının kalmaması nedeniyle şirket ana sözleşmesi hükümleri karşında tasfiyeye başvurmanın bir zorunluk haline geldiğini, mahkemece bu hususların dikkate alınmadığını, tasfiyenin, yasanın aradığı tüm koşullara uyularak tam ve eksiksiz olarak uygulandığını, tasfiye kararının alındığı tarihte ve ilanlar sonrasında şirketin tasfiyesine engel teşkil edecek herhangi bir borcunun da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesi uyarınca, ticaret sicilinden terkin edilen … Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm birleşen davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi, ek tasfiye başlığı altında; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” düzenlemesini getirmiştir.
TTK hükümleri uyarınca ortaklar kurulunun tasfiye kararı alması, atanan tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler sonucu tasfiye sonu bilançosu açıklanarak sicilden şirketin terkin edilmesine yönelik davalarda, husumet …luğu ile son tasfiye memurlarına yöneltilir. Bu tip davalarda …luğu yasal hasım olup, aleyhine yargılama giderine hükmedilemez. Her halükarda TTK’nın 547/2. maddesine göre şirketin ihyasına karar verilirse ek tasfiye memuru atanır. Karar tescil ve ilan edilir. Şirket ihyası, hangi konuda talepte bulunulmuşsa o olayla sınırlı olmak üzere yapılır. Yapılacak işlem kalmadıktan sonra şirket tekrar terkin edilir. Bu nedenle infazda tereddüt oluşturmamak için hüküm fıkrasında hangi konuda ihya kararı verildiğinin açıkça belirtilmesi gerekir.
Eldeki dava da, terkin tarihi itibariyle, ihyası istenilen şirket aleyhine İzmir 15. İş Mahkemesi’nde açılmış 2017/637 esas sayılı derdest bir davanın bulunduğu, anılan davanın açılış tarihinin 23/10/2017 tarihi olup, 30/04/2019 olan terkin tarihinden önce olduğu, bu durumda yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmesinde ve birleşen davalının ek tasfiye memuru olarak atanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, birleşen davalı … vekilinin istinaf başvurusun, 6100 Sayılı HMK.’nın 353-(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2021 tarihli, 2020/385 esas ve 2021/647 karar sayılı kararına karşı birleşen davalı … vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021