Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1541 E. 2021/1391 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1541
KARAR NO : 2021/1391

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2021
NUMARASI : 2021/151 Esas ve 2021/821 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2021 tarihli, 2021/151 Esas ve 2021/821 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının ZMMS ile sigortacısı olduğu …. plakalı otobüste yolcu olarak bulunan müvekkilinin otobüsün park halindeki bir araca çarpması nedeniyle yaralanması sonucu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu beyan ederek görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna, HMK’nun 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve takiben iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine….,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme davalı ile davacı arasında meydana gelen uyuşmazlıkta tüketici niteliğinde olan davacının sözleşmeye taraf olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş ise de; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanmış herhangi bir taşıma veya sigorta sözleşmesi bulunmadığını, davalı …., …. plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olup müvekkilinin de zarar gören üçüncü kişi konumda olduğunu ve davalı sigorta şirketi ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, dava konusu uyuşmazlıkta; müvekkilinin 6502 sayılı Kanunu’n 3/k maddesinde tanımlanan anlamda “tüketici” olmayıp zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğunu, somut olayda 6502 sayılı Kanunu’nun 3/ı maddesinde tanımlanan bir “tüketici işlemi” de mevcut olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevinin; 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklinde düzenlendiğini, aynı Kanun’un 4/1(a) maddesinde, “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanun’da … öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları” mutlak ticari dava olarak sayıldığını, somut ihtilaf nedeniyle açılan tazminat davasının, 6102 sayılı TTK’nın 1401 vd. maddelerinde düzenlenen sigorta sözleşmelerinden doğan riziko tazminatı alacağına ilişkin olduğu gibi davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 6102 sayılı Kanun’un 1473. maddelerinden kaynaklanmakla ihtilafın 6102 sayılı kanun hükümleri uygulanmak suretiyle çözülecek olması nedeniyle davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; görevsizlik kararı verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; kaza tarihi olan 24/12/2014 tarihinde davalının ZMM sigortacısı olduğu ve dava dışı ….’ in sürücüsü olduğu …. plakalı …. otobüsünde yolcu olarak bulunan davacının otobüsün park halindeki bir araca çarpması nedeniyle yaralandığı, davacıların bu yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bu durumda; davacının otobüste yolcu olarak bulunduğu, davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı ve davacının tüketici sıfatına sahip olduğu anlaşılmakla mahkemenin görevsizliğine ve Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
HMK.’nun 115-(2). maddesi uyarınca; mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse; davanın usulden reddine, karar verir. Bu durumda; mahkemece, HMK.’nun 114-(1)-c) madde hükmü gereğince; anılan yasal düzenleme gözönünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; ” ….mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna…. ” ibarelerine yer verilmesi doğru olmamış ise de; sonuca etkili olmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/10/2021 tarihli, 2021/151 Esas ve 2021/821 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2021