Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1521 E. 2021/1395 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1521
KARAR NO : 2021/1395

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2018/800 Esas ve 2018/1316 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/12/2018 tarihli, 2018/800 Esas ve 2018/1316 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka Karabağlar şubesinde, Eylül 2016 yılında gerçekleştirilen Bankacılık işlemlerine ait fişlerin tamamının şubede yapılan tüm aralamalara rağmen bulunamamış olduğunu, bu nedenle taraflarına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….davacı bankanın TTK nın 82/7. maddesindeki düzenlemeden faydalanabilmesi için tacir vasfında olan bankanın öncekilkle ticari belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması gerektiği, tacir vasfında olan bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermediği …Karabağlar Şubesindeki fişlerin imha çalışması sırasında kaybedilmesi, bu sebeplerin hiç biri ile uyuşmaması sebebiyle davacı …Karabağlar şubesi çalışanları tarafından yürütülen arşiv çalışmaları sırasında kaybedilen 2016 yılının tüm fiş asıllarının imha çalışmaları sırasında kaybedilmesi, şube çalışanların fişlerin saklanması hususnda gerekli dikkat ve özeni göstermediği anlaşıldığından alınan bilirkişi raporu da bu hususu tesis ettiğinden, davanın reddine karar verilmiştir…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 82/7. maddesinde zayi sebeplerin tahdidi olarak sayılmadığını, diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceğinin anlatıldığını, bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olayların da maddenin kapsamı içinde olduğunu, bahsi geçen dönemlerde şubedeki evrak ve iş yoğunluğundan arşiv ve imha çalışmalarının geciktiğini, şubedeki evrak ve iş yoğunluğunun, müvekkil Bankanın elinde olmayan sebepler olup, kanun tarafından korunması gerektiğini, kaldı ki, dava konusu fişlerin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçme ihtimali mevcut iken Türkiye’nin bilindik bankalarından olan ve müşteriler tarafından güvenilen müvekkil Bankanın, fişlerin saklanması hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermemesinin mümkün olmadığını, söz konusu fişlerin Yerel Mahkemenin gerekçeli kararınında belirttiği gibi imha çalışmaları sırasında kaybedilmediğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; 6102 sayılı TTK 82/7 maddesine dayalı bankadaki bankacılık işlemlerine ait fişler hakkında davacı banka tarafından açılmış, ilgili belgeler hakkında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 82-(7) maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (15) günlük süre hak düşürücü süredir.
6102 TTK’nın 82-(7) maddesinde; zayi belgesi verilebilecek haller tahdidi olarak sayılmıştır. Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
Somut olayda; dosya kapsamı ve delillere göre; tacir olan davacının muhafaza konusunda gerekli özen yükümünü yerine getirmediği, davacının ileri sürdüğü nedenin kanunda tahdidi olarak sayılan hallere girmediği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden bir yanlışlık bulunmadığı ve davacının istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/12/2018 tarihli, 2018/800 Esas ve 2018/1316 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı başlangıçta alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2021