Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1506 E. 2021/1396 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1506
KARAR NO : 2021/1396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2021
NUMARASI : 2021/382 Esas ve 2021/707 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2021 tarihli, 2021/382 Esas ve 2021/707 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; 02.02.2021 tarihinde aşırı yağmur yağması nedeniyle Torbalı’da sel ve su baskınları meydana geldiğini, müvekkili şirkete ait …. Mahallesi …. Caddesi No:…. Torbalı adresinde 11.03.2021 tarihindeki selden kaynaklı zarar doğurucu su baskını olduğu fark edilmesi üzerine şirketin kendi imkanları ile su ve çamurlarının tahliye edildiğini, 15.03.2021 tarihinde durumun tespiti için İzmir İtfaiye Başkanlığına müracaat edilmesi üzerine 18.03.2021 tarihinde adrese gelen itfaiye ekipleri tarafından yapılan inceleme sonucunda 2021/7380 no’lu tutanak tanzim edildiğini, tutanak içeriğinin tür, cins vb ayrımı yapılmaksızın müvekkili şirkete ait muhtelif evrakın sel baskınından, ıslanarak ve çamur nedeniyle zarar gördüğünü, ancak gerek sel ve su baskının meydana geldiği yere girilemediğinden gerekse de çoğunlukla arşiv belgeleri olması nedeniyle ivedi gereksinim duyulmadığından hangi belge, kayıt ve defterlerin zayi olduğunun ayrıntılı incelenemediğini, tespitinin yapılamadığını, bilahare, Vergi Dairesi tarafından bir kısım defterlerin inceleme için ibrazının istenmesi üzerine yapılan ayrıntılı inceleme neticesinde 10.06.2021 tarihinde 2015 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defter ve kayıtların meydana gelen sel ve su baskını nedeniyle tamamen zayi olduğunu, defter ve kayıtların meydana gelen sel ve su baskını nedeniyle tamamen zayi olduklarının 10.06.2021 tarihinde öğrenildiğini, bu nedenle müvekkili şirkete ait VUK ile TTK tarafından belirlenen tutulması zorunlu defterlerden 2015 Yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defter ve kayıtlarının sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğu 10.06.2021 tarihinde öğrenildiğinden zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….davacı şirkete ait VUK ile TTK tarafından belirlenen tutulması zorunlu defterlerden 2015 Yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defter ve kayıtlarının sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğu 10.06.2021 tarihinde öğrenildiğinden zayi belgesi verilmesine karar verilmesi istemiyle mahkememize dava açılmış ise de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın 18/03/2021 tarihli tutanak içeriğinden davacı tarafın işbu belgelerin su baskını nedeniyle kullanılamayacak olduğuna 18/03/2021 tarihi ile ıttıla olduğu, davanın 21/06/2021 tarihinde açıldığı, bu hali ile TTK 82/7 maddesinde yer alan 15 günlük süre içinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki açıklamalarına ek olarak su baskınının etkilediği, işyerinin şantiye numune arşivi olarak kullanılan depoda, 9 şirkete ait kayıt ve defterlerin tutulduğu; baskının meydana geldiği yere girilememesi nedeniyle zayi olan kayıt ve defterlerinin türü, yılı ve hangi şirkete ait olduğunun ayrıntılı ve hızlı bir inceleme yapılıp öğrenilmesinin mümkün olmadığını beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; 6102 Sayılı TTK nun 82/7 maddesi uyarıca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın 15 günlük süre içinde açılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesine göre; Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
Buna göre; 6102 sayılı TTK’nin 82/7. maddesinde 15 günlük hak düşürücü sürenin ziyaın öğrenildiği tarihte başlayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda hak düşürücü sürenin haklarında zayi kararı istenen belgelerin kurtarılması için yapılan çalışmalardan bir sonuç alınamayacağının, başka bir ifade ile ziyaın kesin olarak öğrenildiği tarihten itibaren başlatılması gerekir. Yasada belirtilen öğrenmenin, ilgililerin hangi ticari evrak ve defterlerin ziyaa uğradığının, bir başka söyleyişle ziyaın kapsamının bilinir hale gelmesi ile söz konusu olabileceği, somut olayın özelliklerine göre bu bilgilere sağlıklı bir biçimde ulaşmanın en erken mümkün olduğu tarihte öğrenmenin (ıttıla) varlığından söz edilebileceği kuşkusuzdur.
Davacı yanın, su baskınının etkilediği, işyerinin şantiye numune arşivi olarak kullanılan depoda, 9 şirkete ait kayıt ve defterlerin tutulduğu; baskının meydana geldiği yere girilememesi nedeniyle zayi olan kayıt ve defterlerinin türü, yılı ve hangi şirkete ait olduğunun ayrıntılı ve hızlı bir inceleme yapılıp öğrenilmesinin mümkün olmadığı ve ticari defter ve kayıtların ziyaa uğradığını ancak taşınmazdan sular çekildiğinde öğrendiklerini ileri sürmüş olduğu da gözetilerek mahkemece; davacı tanıkları da dinlenilip somut olayın tüm özellikleri nazara alınmak suretiyle talep edenin ziyaı yukarıda açıklanan biçimde öğrendiği tarihin tespiti ile hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin belirlenmesi gerekirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği 18/03/2021 tarihli tutanak tarihinden itibaren sürenin hesaplanması sureti ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu husus kararın kaldırılmasını gerektirmiştir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/12/2015 tarihli 2015/5948 esas – 2015/13050 karar sayılı ilamı).
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2021 tarihli, 2021/382 Esas ve 2021/707 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,
4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 16/12/2021