Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1497 E. 2021/1373 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1497
KARAR NO : 2021/1373

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2021
NUMARASI : 2021/630 Esas ve 2021/644 Karar
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket Hisse Devri
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli, 2021/630 Esas ve 2021/644 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’un İzmir 7. SHM’nin 2015/486 esas – 2015/439 karar sayılı kararı ile ….in mirasçısı ve kız kardeşi olduğunu, davalılardan ….’nun da ….’in mirasçısı olup diğer 3 davalının ….’nun kızları olduğunu, ….’in 10/05/2015 tarihinde birçok sağlık problemi yaşadıktan sonra vefat ettiğini, ölümünden evvel alzeimer, demans, depresyon, şeker, yüksek tansiyon, parkinson, damar hastalığı, astım, koah, kanser dahil teşhisler konularak tedavi gördüğünü, …. A.Ş’ nin % 74,96 hissedarı olan ….’in 04/07/2006 tarihinde hisselerinden %3,62’sine karşılık gelen 2537 adedini yeğeni davalı …’a bedelsiz olarak devrettiğini, bu devir işlemi sırasında ….’in akli melekelerinin yerinde kabul edilirse hisse devri işlemlerinin muris tarafından bozuk psikoloji ruh hali, baskı ve telkinle yapıldığı diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemlerin adımı olduğu iddiasında olduklarını, ancak ATK incelemeleriyle …’a hisse devri işlemi tarihinde ….’in baskı ve telkin altında olduğu akli melekelerinin yerinde olmadığı ispatı halinde işlemin mutlak butlanla batıl olacağı için zaten iptale tabi olduğunu, ayrıca 11/02/2008 tarihinde …. AŞ’deki ….’in hisselerinden %21,4 oranındaki 15.000 adet hissenin ….’na devredildiğini, bu devir sırasında ….’in akli melekelerinin yerinde olmadığını, tasarruf ehliyetine sahip olmadığını, yapılan tüm devir işlemlerinin mutlak butlanla batıl olduğunu, ….’nun hisseleri kızları olan davalılara devrettiğini ileri sürerek, davanın …. tereke temsilcisi Av…’ye ihbarı ile ….’in …. AŞ’deki hisselerinin …’a ve 11/02/2008 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı ….’na devri kararının şirket ana sözleşme hükümlerine uygun olmaması ve geçersiz olması nedeniyle iptaline, ….’in tasarruf ehliyetinden yoksun bulunması sebebiyle hukuken geçersiz olması sebebiyle iptaline, muris …. terekesi adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespiti ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ….’in kendi özgür iradesiyle düzenlediği vasiyetname ile davacıyı mirastan yoksun bıraktığını, yoksun bırakma sebeplerini vasiyetnamede bildirdiğini, davacı ve çocuklarının merhuma kötü davranmalarının sonucu olan bu mirastan yoksun bırakılma kendilerinin büyük kıskançlık öfke ve hırsa kapılmalarına yol açtığını, davalıların mirastan kendisine pay vermek amacıyla korkutmak, sindirmek, caydırmak ve anlaşmaya zorlamak için bu davanın açıldığını, 04/07/2006 tarihinde murisin tam ehliyetli olduğunu, özgür iradesi ile hisseleri müvekkiline devrettiğini, devrin yasaya uygun olduğunu, iddiaların doğru olmadığını, ….’na devredilen hisselerinde yasaya uygun olarak yapıldığını, dava tarihi itibariyle …. A.Ş’nin taşınır ve taşınmaz malvarlıkları toplamının reel piyasa değerinin 40.000.000-TL’nin çok üzerinde olduğunu, dava konusu 17.537 adet hissenin değerinin en az 10.000.000-TL olduğunu, bu nedenle söz konusu hisselerin değerinin tespiti ile harcın tamamlanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “….Davacı … vekilince … aleyhine açılan ….’in 04/07/2006 tarihinde …’a devrettiği 2.537 adet hisse ile ilgili davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekilince 2.537 adet hissenin dava tarihindeki rayiç değerinin belirlenerek harcın ikmal edilmesi ve buna göre vekalet ücreti takdiri talep edilmiş ise de, davanın açıldığı tarihten itibaren 15.000 adet hisse ile ilgili harç ikmali yapıldığı 2.537 adet hisseyle ilgili harç ikmali yapılmadığı, feragat beyanının sunulmasıyla feragatin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu, feragat beyanının sunulmasından sonra artık harç ikmali yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, dava dilekçesindeki dava değerinin 2.537 adet hisseye isabet eden kısmının 14.465,55-TL olduğu anlaşılmış, bu değer üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin tensipten sonra 11.10.2021 tarih 2021/630 E ve 2021/644 K sayılı kararı ile “Davalı … vekilince 2537 adet hissenin dava tarihindeki rayiç değerinin belirlenerek harcın ikmal edilmesi ve buna göre vekalet ücreti takdiri talep edilmiş ise de, davanın açıldığı tarihten itibaren 15000 adet hisse ile ilgili harç ikmali yapıldığı 2.537 adet hisseyle ilgili harç ikmali yapılmadığı, feragat beyanının sunulmasıyla feragatin hüküm ve sonuçlarını doğurduğu, feragat beyanının sunulmasından sonra artık harç ikmali yapılmasının mümkün olmadığı kanaatine varılmakla, dava dilekçesindeki dava değerinin 2.537 adet hisseye isabet eden kısmının 14.465,55-TL olduğu anlaşılmış, bu değer üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir” şeklinde karar verdiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk Drece Mahkemesi yaptırdığı bilirkişi değerlendirmelerine göre dava değerini; 26.04.2018 tarihli ilk raporda dava tarihine en yakın tarih 31.12.2015 itibariyle dava değerini 16.599.471,98 TL olarak; 03.02.2021 tarihli ikinci raporda dava tarihi olan 15.03.2021 tarihi itibariyle dava değerini 19.950.571,42 TL olarak belirlediğini, İlk Derece Mahkemesinin bu belirlemeye rağmen, tefrikten önceki ilk dava dilekçesinde, harca esas değer olarak gösterilen 100.000,00 TL’nı dikkate alarak işbu davaya ilişkin vekalet ücretine hükmettiğini, bu hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile başlayıp müteaddit dilekçeleri ile ve müteaddit duruşma tutanaklarında yer alan beyan ve taleplerne rağmen dava harçlarının bu bedellere göre tamamlattırılmadığını, dava harcının bu değere göre tespiti ve ödettirilmesinin mahkemenin görevi olduğunu, mahkemenin bu görevi gözardı ettiğini, davanın reel değerinin 2.886.160,67 TL olduğu halde başlangıçta davacı tarafından harca esas olarak belirlenen asgari değerin 14.465,55 TL üzerinden vekalet ücretine hükmettiğini, bu değerler arasında yaklaşık 200 kat fark olduğunu, bu ölçüde orantısız bir dava değeri esas alınarak kurulan hükmün, gerçek harçtan yoksun kalan devletin gelir kaybına, hak edilen vekalet ücretinin de o nispette düşük tespitine ve davalının yaklaşık 5 yıl süre ile maruz kaldığı risk dikkate alındığında, müvekkilin mağduriyetine, hak kaybına sebep olduğunu, vekalet ücreti alacağının bir mülkiyet hakkı olduğunu, müvekkilin mülkiyet hakkı, davacının kanuna karşı hilesi ile ihlal edildiğini, mülkiyet hakkının ihlalinin Anayasa’ya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; muris …. tarafından ….’ na 19.12.2007 tarihinde devredilen 2.537 adet hissenin devrinin onayına ve pay defterine tesciline dair 19.12.2007 tarihli 253 sayılı yönetim kurulu kararının butlanına ilişkindir.
Mahkemece; davanın feragat nedeniyle reddine verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı vekili 17/02/2021 tarihli dilekçesi ile ; … aleyhine açtığı, 2.537 adet hisse ile ilgili davasından feragat ettiğini bildirmiş, vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu anlaşılmıştır. Davalı … aleyhindeki 2537 adet hisse ile ilgili dava mahkemenin 2016/327 esas sayılı davasından tefrik edilerek istinafa konu mahkemenin 2021/630 esas sayılı bu dosyasına kayıt olunmuştur.
Somut olayda; yargılamanın devamı sırasında davacı tarafça 15.000 adet hisse üzerinden iki kez harç ikmali yapılmış, dava konusu 2.537 adet hisseye ilişkin harç ikmali yapılmamıştır. Dava dilekçesinde dava değeri 100.000,00-TL olarak gösterilmiş, davanın konusu 17.537 adet hisse olduğu göz önüne alındığında 2.537 adet hisseye isabet eden dava değeri mahkemece 14.465,55-TL olarak nazara alınmıştır.
Davadan feragat halinde alınması gereken harç maktu harç olup, bu nedenle feragat edilmiş bulunan dava değeri üzerinden nispi harç alınması gerekli değildir. Zira feragat yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur.
Feragat edilen 2.537 adet hisse yönünden davacı tarafça harç tamamlaması yoluna gidilmemiş olup, dava dilekçesindeki değeri göre feragat konusu hisselere isabet eden dava değeri 14.465,55 TL olarak hesaplanmış ve bu miktar üzerinden davalı lehine hükümde 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihindeki AAÜT uyarınca mahkemece hükmedilen vekalet ücreti, dava değeri nazara alındığında usul ve yasaya uygun olup,herhangi bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2021 tarihli, 2021/630 Esas ve 2021/644 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2021