Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1467 E. 2021/1409 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1467
KARAR NO : 2021/1409

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2018 (Dava) – 16/03/2021 (Karar)
NUMARASI : 2018/1274 Esas – 2021/216 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan)
BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarihli 2018/1274 Esas ve 2021/216 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu … Plakalı 2016 Model … marka aracın 02/09/2018 tarihinde Uşak ili Merkez ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi … Sokağı No:… önünde park halindeyken, maliki … olan …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, oluşan kaza sonucunda kaza tespit tutanağı tutulduğunu, tutulan tutanakta karşı yan araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, müvekkilin ise herhangi bir kusurunun olmadığı sonucuna varıldığını, davalının aracının davalı … sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, kaza sonrasında müvekkilin aracınında KDV hariç 13.118,55 TL iskontolu ağır maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracının kaza tarihinde 30.141 km’de olduğunu, az kullanıldığını, ancak kaza sebebiyle gerçek değerinden daha düşük fiyatla satmak zorunda kalacağını, davalı … Sigorta A.Ş.’ye 15/10/2018 tarihinde değer kaybı talebi için başvuruda bulunulduğunu ancak yasal süresi içerisinde herhangi bir ödemede bulunulmadığını, öte yandan aracın tamir süreci-parça bekleme ayrıntılı ve detaylı işçilik çalışması vs.gibi nedenlerle uzun sürdüğünü müvekkilin bu süre boyunca araçtan mahrum kalması nedeniyle uğradığı zararlar da karşı yan araç maliki ve araç sürücüsü tarafından da ödenmediğini, tüm davalılar tarafından ödenmesi gereken değer kaybının ve sigorta şirketi dışındaki davalıların ödemesi gereken araç mahrumiyet bedelinin tahsili için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle belirsiz alacak davası olarak açtıkları iş bu davada şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 2.500,00 TL değer kaybının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihinden itibaren (05.11.2018 tarihi itibariyle) işleyecek avans faiziyle beraber, sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber 100,00 TL araç mahrumiyet bedelinin ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın müvekkili yönünden husumet nedeniyle dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, davaya konu olayın 02/09/2018 tarihinde davacının maliki olduğu … plakalı aracın park halindeyken müvekkili şirket tarafından … ’ye kiralamış olduğunu ve bu şirketin de sevk ve idaresini …’a vermiş olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin … plakalı aracı 2017/08/17 sözleşme numaralı Operasyonel Filo Şoförsüz Araç Edindirme Hizmet Alımına Ait Sözleşme ile … ’ye kiraladığını, eksiksiz olarak aracı teslim ettiğini, dava konusu olayda müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca söz konusu davada maddi hasardan kaynaklı bir tazminat istenebilmesi için kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, bilirkişilerce yapılacak incelemede kusurlu tarafın davalı olduğunun tespiti halinde de müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, yine maddi hasarın hesaplanabilmesi için de aracın mevcut hasarının tespiti ve kaza sebebiyle oluşan hasarın piyasa rayiç değerlerini etkileyecek unsurlarının bulunup bulunmadığının tespiti ve araçta oluşan değer kaybının da ispatlanması gerektiğini, davanın açıklanan nedenlerle reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekili beyan dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak hem kazanın hem zararın Uşak ‘ta meydana geldiğini, hem de davayı açan davacının ikametinin Uşak ‘ta olması sebebiyle Uşak Mahkemelerinin yetkili olduğunu, kaza ile ilgili davadan önce Müvekkili sigorta şirketine müracaat edildiği ve hasar dosyası açıldığı, müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın 02/09/2018 tarihinde meydana gelen zincirleme trafik kazası neticesi davacının başvurusu ile açılan hasar dosyasının incelemesinin sonuçlandırılamadığını, bu poliçeden dolayı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında maddi zararlarda şahıs başına sakatlık ve ölüm maluliyet azami kaza tarihi itibariyle 36.000,00TL ile sınırlı olduğunu, mağdurun gerçek zararının bilirkişilerce tespit edilmesi ve kusurun kime ait olduğunun belirlenmesi gerektiğini aksi halde müvekkili şirkete sorumluluk yüklenemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun şekilde 16/11/2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının cevap süresi içerisinde davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…davacının değer kaybı maddi tazminat isteminin Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 esas ve 2020/40 karar sayılı iptal kararı ve davalı sigorta şirketi tarafından davadan sonra 10.026,00 TL ödeme yapılması nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
Davacının, ikame araç bedeli maddi tazminat isteminin kabulü ile, 750,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sunmuş oldukları belgelerden de anlaşılacağı üzere sigortalı aracın müvekkili şirket tarafından … plakalı aracı 2017/08/17 sözleşme numaralı Operasyonel Filo Şoförsüz Araç Edindirme Hizmet Alımına Ait Sözleşmeyle … ’ye kiralandığın ve kiralayan şirketin de aracın sevk ve idaresini …’a vermiş olduğunu, davanın müvekkil … yönünden husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce uzman bilirkişi heyetince kusur durumu belirlendikten sonra dava açılması gerektiğini, bilirkişi raporunun hükme esas almaya elverişli olmadığını, araçta oluşan değer kaybının da bilirkişi tarafından davacıya ait araçta 10.000TL değer kaybı meydana geldiğinin hesaplandığını, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 10.026,00TL ödeme yapılması nedeniyle değer kaybı maddi tazminat isteminin konusuz kaldığı anlaşıldığından değer kaybı maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, fakat gerekçeli kararda, müvekkil şirketin sorumlu olduğunu ihbar ve ihtara gerek olmaksızın haksız fiil tarihinde temerrüde düştüklerinden bahisle, kaza nedeniyle davacıya ait aracın 5 gün tamir için serviste kalması nedeniyle 750,00TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkil şirket ve diğer davalı …’dan müşterek, müteselsil alınarak davacıya verilmesi yönündeki kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırılık gösterdiğini, dosyaya ilişkin hasar dosyasının müvekkil şirkete 19/10/2018 tarihinde ihbar edildiğini … plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı bedelinin ZMMS poliçe kapsamında giderilmesi için başvuruda bulunulduğunu, müvekkil şirket tarafından 08/11/2018 tarihinde 10.026,00 TL ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkil sigorta şirketi açısından bakiye bir sorumluluğun kalmadığını, ancak sırf davanın ödeme tarihinden önce 05/11/2018 tarihli olmasıyla nedeniyle bütün yargılama masrafından davalı müvekkilin müşterek müteselsil sorumlu tutulmasının hakka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ödeme yapılarak davacının mağduriyetinin giderilmiş olduğunu, bunun dışında bütün yargılama giderlerinin kendilerine yükletilmesinin haksızlık olduğunu, yerel mahkemenin hüküm kurarken bu hususları göz önünde bulundurması gerekirken; sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde hüküm kurması yasaya ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedeli ve ikame araç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; kararda belirtilen gerekçe ile davacının değer kaybı maddi tazminat istemli davası hakkında davalı sigorta şirketi tarafından davadan sonra 10.026,00 TL ödeme yapılması nedeniyle konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, Davacının, ikame araç bedeli maddi tazminat isteminin kabulü ile, 750,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; kararı davalılardan … ve … vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Somut olayda; 02/09/2018 günü saat 17:20 sıralarında davalı … ‘ne ait ve davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı aracı kullanan davalı … aracıyla Meram Sokak Kavşağında sağ şeritte seyrederken telefonuna bakmak için hamle yaptığında aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek park halindeki davacıya ait … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucu çarpmanın etkisiyle savrulan davacıya ait aracın ön kısımları ile önünde aynı istikamette park halindeki dava dışı diğer … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması neticesinde üç taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; davacı vekilinin dava açılmadan önce 18/10/2018 tarihinde davalı … ‘ ne … plaka sayılı araçta 02/09/2018 tarihli kazası neticesinde araçta oluşan değer kaybı bedelinin ZMMS poliçe kapsamında giderilmesi istemiyle başvurduğu; … plaka sayılı plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 07/06/2018-07/06/2019 tarihlerini kapsar şekilde ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalandığı ve kazanın sigorta poliçe teminat süresi içerisinde meydana geldiği, maddi araç başına teminat limitinin 36.000,00 TL olduğu; dava öncesinde davacı veya vekiline davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı, ancak dava açıldıktan sonra 08/11/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 10.026,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada alınan adli trafik uzmanı ve otomotiv hasar değerleme uzmanından oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/08/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda,”… Kusur Yönünden: … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu; … plaka sayılı araç ve … plaka sayılı araç sahiplerinin ve sorumlularının kazanın oluşumuna etken olmadıkları tespit edilmiş olup, kazanın oluşumunda kusursuz oldukları; Değer Kaybı Yönünden: dava konusu … plaka sayılı aracın 02/09/2018 tarihli kazası nedeniyle 14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde belirtilen hesaplama tablosuna bağlı kalınarak değer kaybı formülü ile hesaplama yapılmış ve dava komusu aracın vaki olay nedeniyle 10.649,37 TL. değer kaybı hesap edildiğini; ancak Yargıtay kararları doğrultusunda ve yapılan araştırmalar sonrasında dava konusu … plaka sayılı araçta 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği; İkame Araç Bedeli Yönünden: dava konusu … plaka sayılı aracın 02/09/2018 tarihindeki kazasına bağlı olarak oluşan hasarları nedeniyle serviste kaldığı 5 iş günü içerisinde onarımının tamamlanmasının mümkün olacağı, bu süre zarfında aracın serviste kalacağı sebebiyle ikame araç temin edilmesinin mümkün olduğu ve muadil araca ödenmesi gereken bedelin kaza tarihi baz alındığında piyasa koşulları ve rent a car firmalarının (kısa süreli kiralama) kaza tarihindeki benzer segment araçlar için günlük KDV dahil 150,00 x 5 = 750,00 TL ikame araç bedeli olacağı……” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Davacı vekili 11/09/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile; bilirkişi raporuyla müvekkiline ait araçta 10.649,37 TL değer kaybı ve 750,00 TL araç mahrumiyet bedeli meydana geldiğinin tespit edildiği, davadan sonra 08/11/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 10.026,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybı açısından 623,37 TL’lik alacaklarının söz konusu olduğundan 623,37 TL’lik değer kaybı alacağının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılar bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL araç mahrumiyet bedeli talebini ise 750,00 TL’ye yükseltilerek sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
1-Davalı … vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede;
Her ne kadar davalı … tarafından kaza tarihinden önce … plaka sayılı aracın dava dışı … ‘ye uzun süreli olarak kiraya verildiğinden bahisle husumet itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasında tanzim edilen 17/08/2017 tarihli ve 36 ay süreli olarak belirlenen ve sözleşme süresi sonunda taraflarca ihtar yapılmaması halinde sözleşmenin uzamış sayılmasına ilişkin adi yazılı kira sözleşmesi ve eki belgeye göre … plakalı araç özellikleri belirtilmiş ise de; sözleşmesinin yapılmış olması ve buna ilişkin sözleşmenin dosyaya sunulmuş olması tek başına yeterli olmayıp, uzun süreli kira sözleşmesi gereğince sorumluluğu ortadan kaldıracak şekilde sözleşme hükümlerinin gerçekten uygulanıp uygulanmadığını değerlendirmek bakımından teslim edilip edilmediği, dava dışı kiracı şirketin araç üzerinde fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanması olup olmadığı, kira sözleşmesinin ve kira bedelinin Maliye ve Vergi Dairelerine bildirilip bildirilmediği, işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin, fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, davalı şirketin işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususlarının tespiti gerektiği; ancak davalı … ile dava dışı … ‘nin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi için Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, davalı … tarafından ticari defter ve kayıtların incelenmesine imkanı sağlanmadığı gibi bu iddialarını kanıtlayacak başkaca bilgi ve belgenin de dosyaya sunulmadığı ve davalı … tarafından dava konusu aracın uzun süreli olarak kiraya verildiği iddiası ispatlanamadığından mahkemece işleten sıfatının devam ettiği kabul edilerek husumet itirazının yerinde görülmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ve sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak neden olduğu trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli ve ikame araç bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer yandan, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 10.026,00 TL ödeme yapılması nedeniyle, mahkemece konusuz kaldığı anlaşıldığından değer kaybının maddi tazminat istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ancak müvekkil şirketin ihbar ve ihtara gerek olmaksızın haksız fiil tarihinde temerrüde düştüğünden bahisle, kaza nedeniyle davacıya ait aracın 5 gün tamir için serviste kalması nedeniyle belirlenen 750,00 TL’ nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ikame araç bedelinin müvekkilinden müşterek, müteselsil alınarak davacıya verilmesi yönündeki kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu savunulmuş ise de; davalının, hükme esas almaya elverişli bulunan bilirkişi heyet raporunda kazanın oluşuna ve hasar durumuna uygun olarak belirlenen ikame araç bedelinden araç işleteni olarak sorumluluğunun devam edeceği, davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin değer kaybı tazminatına ilişkin olduğu, belirlenen ikame araç bedeline ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmamış olması nedeniyle, değer kaybına yönelik yapılan ödemenin davacı tarafından talep edilen ikame araç bedeli tazminatını isteme hakkını ve davalı işletenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, dolayısıyla mahkemece bu hususta verilen karar bakımından hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gibi, haksız fiil tarihinden itibaren tazminat alacağına faiz işletilmesinin de yasaya uygun olduğu anlaşıldığından bu yönden yapılan istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
2- Davalı … vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan İncelemede;
Mahkeme değer kaybı maddi tazminat talebi yönünden davalı sigorta şirketinin dava tarihinden sonra yaptığı ödeme nedeniyle konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesinde kural olarak usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Ancak; mahkemece değer kaybı zararının 10.000,00 TL olarak kabul edildiği, sigorta şirketi tarafından dava tarihinden sonra yapılan 10.026,00 TL değer kaybı zararı ödemesi nedeniyle davanın değer kaybı talebi açısından konusuz kaldığı, ancak davacının değer arttırım dilekçesi ile dava değerini 10.649,37 TL’ ye arttırdığı ve davacının talep ettiği 623,37 TL’lik değer kaybı talebinin yerinde görülmediği, dolayısıyla reddedilen bu miktar üzerinden istinaf eden davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken ve reddedilen bu miktara göre yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre hesaplanması gerekirken yazılı olduğu şekilde tam kabul kararı gibi hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan kabulü ile belirtilen hususlar yargılamayı gerektirmediğinden, HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı… vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜ İLE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/03/2021 tarihli 2018/1274 Esas ve 2021/216 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
“a-Davacının değer kaybı maddi tazminat talebine ilişkin, davalı sigorta şirketi tarafından davadan sonra 08/11/2018 tarihinde 10.026,00 TL ödeme yapılması nedeniyle 10.026,00 TL ödeme tutarı yönünden konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin 623,37 TL yönünden talebinin reddine,
Davacının, ikame araç bedeli maddi tazminat isteminin kabulü ile, 750,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 02/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Alınması gereken 110,53-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin yatırılan (peşin harç+bedel arttırım harcı) 194,68‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 84,14-TL harcın istem halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafça yapılan 35,90 TL başvuru harcı,194,68-TL peşin+bedel arttırım harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 406,78-TL tebligat ve posta gideri, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.542,56- TL yargılama giderinden davanın kabul edilen tutarı üzerinden hesaplanan 1.452,26 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.’ye göre reddedilen tutar üzerinden takdir ve tayin edilen 623,37 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
g-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran ilgilisine iadesine.”,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf başvurusu sırasında davalı … ‘ den alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
b-Davalı … nin yatırdığı istinaf karar harcının ve istinaf başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına,
c-İstinaf incelemesi esnasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
e-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16/12/2021