Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1412 E. 2021/1269 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1412
KARAR NO : 2021/1269

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021 tarihli ara karar
NUMARASI : 2021/545 Esas (derdest dosya)
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2021/545 Esas sayılı ara kararının dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz talep eden davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; 08/01/2021 tarihli trafik kazasında davalı …’e ait … plaka sayılı aracı kullanan …’in davacılar … ve …’nın oğlu …’in ölümüne sebebiyet verdiğini, kaza ile ilgili Menderes 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/40 Esas sayılı dosyasıyla dava açıldığı, dosyada alınan bilirkişi raporuna göre kazayı yapan davalının asli derecede kusurlu, ölen …’in ise kusursuz olduğuna kanaat getirildiğini, araç ruhsat sahibi davalı …’ün 27122296 poliçe no’lu ZMSS gereğince diğer davalı … Sigorta A.Ş.’den ZMSS poliçesi olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından destekten yoksun kalma tazminatı olarak ödenen 123.060,00 TL’nin kaza tarihi ve fiili ödeme tarihleri arasındaki yasal faizinin, bakiye destekten yoksun tazminat miktarının mahkemece tespiti ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, cenaze ve defin giderleri kapsamında şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, her bir davacı için 200.000,00 TL olmak üzere 400.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara sorumlu oldukları tazminatlar ile sınırlı olmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini, davacıların alacağını teminat altına almak adına davalı …’e ait … plaka sayılı araca veya her iki davalıya ait kayıtlı başkaca araç yahut taşınmaz mal varlığı var ise 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından HMK 389. vd maddeleri gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
CEVAP :
İhtiyati hacze itiraz eden/davalılar vekili, davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin olmadığını, talebin ihtiyati tedbire ilişkin olduğunu, bu kapsamda mahkemece ihtiyati haciz yönünde değerlendirilmesinin doğru olmadığını, ihtiyati hacze ilişkin aranan koşulların somut olayda oluşmadığını, Mahkemece ihtiyati haciz yönündeki değerlendirmenin manevi tazminatı da içerdiği ve ancak manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olacağını, davaya konu edilen toplam tutar göz önüne alınarak 415.000,00 TL üzerinden verilen ihtiyati haciz kararının ölçüsüz olduğunu, kusur durumunun dosyada henüz belirli olmadığını, şu aşamada bununla ilgili delil toplanmadığını savunarak, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece 23.08.2021 tarihli ara karar ile davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş, davalıların itirazı üzerine mahkemece istinaf başvurusuna konu olan 30.09.2021 tarihli ara karar ile ” …davacılar vekili tarafından maddi ve manevi tazminat talebinin toplam değeri üzerinden Mahkememizce ihtiyati tedbir talep edildiği, Mahkememizce 23/08/2021 tarihli ara karar ile talep ihtiyati haciz olarak değerlendirilerek bu yönde karar verilmiş ise de davacının ihtiyati haciz talebinin esasen mevcut olmadığı, her ne kadar talebin mevcut olmaması halinde bu talebin değerlendirilemeyeceği yönünde ihtiyati hacize itiraz edenler vekilince beyanda bulunulmuş ise de Mahkemece talebin ve taleple birlikte ulaşılmak istenen sonuca yönelik koruma önlemlerinin resen değerlendirilebileceği ihtiyati haciz talebinin de bu nitelikteki bir koruma tedbiri olduğu ve ancak her ne kadar davacılar vekilince kusur durumunun ceza dosyasındaki bilirkişi raporu ile varlığı sabit görülmekle ise de mevcut dava dosyası yönünden hali hazırda taraf teşkilinin yeni sağlandığı, ön incelemenin yapılmadığı bu kapsamda tarafların delilleri toplanıp ceza Mahkemesinden bağımsız olarak kusuru durumunun Mahkememizce resen tayin edilmesi gerektiği dolayısıyla istem konusu edilen maddi tazminata yönelik istemlerin dayanağının hali hazırda dosya da delil niteliği bakımından toplanmadığı, yine manevi tazminat yönünden de taraf delillerinin toplanma aşamasının henüz gerçekleşmediği ve bu kapsamda ihtiyati haciz bakımından gerek maddi tazminat gerekse manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebine yönelik durumun değerlendirilmesinin doğru olmayacağı kaldı ki manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin değerlendirilmesinin de doğru görülmediği talebin esasına teşkil eden hususun yargılamayı gerektirmesi…” gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; alacağın varlığına ve muaccel olduğuna dair mahkemenin kanaat oluşturmasına yetecek her türlü bilgi ve belgenin dava dosyasına sunulduğunu, davalı … ve …’ün kötü niyetli olduklarına, ihtiyati haciz talep edildiği, davanın ilk açıldığı aşamada maddi zararın miktarının net olarak belirlenmesini beklemenin hakkaniyetle bağdaşmadığını, zaten fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak dava açıldığını, İİK 257.madde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” hükmünü içerdiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair ara karara karşı itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile ara kararın kaldırılmasına karar verilmiş, davacılar ara kararı istinaf etmişlerdir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda; davalı …’in kullandığı aracın davacıların murisine çarparak ölümüne sebebiyet verdiği, diğer davalı …’ın aracın maliki ve davalı sigorta şirketinin de zorunlu trafik sigortacısı olduğu, davacıların destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talepli açtıkları eldeki işbu dava dosyasında davalı …’e ait kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araca veya her iki davalıya ait kayıtlı başkaca araç yahut taşınmaz mal varlığı var ise 3. şahıslara devrinin önlenmesi açısından HMK 389 vd. maddeleri gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep ettikleri, mahkemece davacılar tarafından tedbir talep edilse de nitelemenin hakime ait olduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz kararı verilmiş olup davalıların itirazı üzerine ise bu sefer davacıların ihtiyati haciz talebinin bulunmadığı, taraf delillerinin toplanma aşamasının henüz gerçekleşmediği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, davacıların ihtiyati haciz talep etmedikleri, tedbir talep ettikleri, mahkemenin talepten fazlasına karar veremeyeceği, bunun yanı sıra ihtiyati haczin yargılamanın her aşamasında davacılar tarafından talep edilebileceği hususları da gözetildiğinde ilk derece mahkemesince ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarihli 2021/545 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı yeterli olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2021