Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1411 E. 2021/1274 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1411
KARAR NO : 2021/1274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2021
NUMARASI : 2020/650 Esas, 2021/718 Karar
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
BAM KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/10/2021 tarihli, 2020/650 Esas ve 2021/718 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.10.2020 tarihinde İzmir’de yaşanan deprem felaketi nedeniyle müvekkili şirketin imalathane-büro-depo olarak kullanmakta olduğu … Mahallesi, …/… Sk No:…/… … … adresinde bulunan binanın kritik ağır hasarlı ve acil yıktırılacak yapı statüsünde olması nedeniyle tahliyesine müsaade edilmediğini ve binanın yıkımının gerçekleştirildiğini belirterek, müvekkili şirketin imalathane-büro-depo olarak kullandığı binada bulunan tüm ticari defterlerinin, faturalarını, vergiye esas tüm belgelerinin ve sair her türlü belge ve evraklarının zayi olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın madde 82 (7) numaralı fıkrası uyarınca (25.10.2020 tarihinden öncesine) ait tüm defter, fatura ve sair belgelerinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece;…. ticari defter ve belgelerin yasal saklama süresinin 10 yıl olmasına rağmen diğer istem konusu edilen faturaların, sevk irsaliyelerinin, adisyonların, tahsilat makbuzlarının yasal saklama süresinin Vergi Usul Kanunu 253. maddesinden kaynaklı olarak 5 yıl ile sınırlı olduğu, mevcut dava tarihi itibariyle ticari defterler yönünden talep konusunun yasal saklama süresi içerisindeki zaman dilimine göre talep edildiği ve yasal şartları oluştuğu kanaatiyle ticari defterler yönünden talebin kabul edilmesi gerektiği, faturaların, sevk irsaliyelerinin, adisyonların ve tahsilat makbuzlarının ise dava tarihi göz önüne alındığında 2016 tarihinden yasal saklama süresi içerisindeki zaman dilimi yönünden talep edilebileceği dolayısı ile bu tarih ile dava tarihi arasındaki zaman dilimi aralığı yönünden faturaların, sevk irsaliyelerinin, adisyonların ve tahsilat makbuzlarının zayileri yönünden talebe yönelik yasal şartların oluştuğu kanaatiyle bu belgeler yönünden talebin kabul edilmesi gerektiği, ancak bu belgelerin 2016 tarihinden evvelki kayıtlarına yönelik olarak yasal saklama süreleri geçtiğinden faturaların, sevk irsaliyelerinin, adisyonların ve tahsilat makbuzlarının 2016 tarihinden önceki kısımlarına yönelik talebin yerinde olmadığı ve ayrıca bordro, personel özlük dosyaları, personel işe giriş çıkış bildirgeleri, Z raporları ve banka pos makinesi ve slip raporlarına ilişkin istem konusu edilen talebin bahse konu belgelerin ve dosyaların başka kurumlardan yada birimlerden temin edilebilir olduğu kanaati ile bu hususlara yönelik talebin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 30/10/2020 tarihinde meydana gelen depremden kaynaklı olarak davacının faaliyette bulunduğu adresinin yıkılmasından kaynaklı; 2011-2019 (bu tarihler de dahil olmak üzere yıllarına ilişkin; Yevmiye defterinin, defter-i kebirinin ve envanter defterinin zayi nedeni ile iptallerine, 2016-25/10/2020 tarihleri arası döneme ilişkin; 2016 yılında sipariş edilen seri A ve 2501-27500 sıra no.lu adisyonların, 2018 yılında sipariş edilen Seri A ve 501-25500 sıra nolu adisyonların ve 2019 yılında sipariş edilen Seri A ve 27301-27800 sıra nolu faturaların ve bu fatura ve adisyonlara yönelik sevk irsaliyelerinin ve tahsilat makbuzlarının zayi nedeni ile iptallerine, 2016 tarihinden önceki yıllara ait faturalar, adisyonlar, tahsilat makbuzları ve sevk irsaliyelerine yönelik zayi nedeni ile iptal talebinin reddine, bordro, personel özlük dosyaları, personel işe giriş çıkış bildirgeleri, Z raporları ve banka pos makinesi ve slip raporlarına ilişkin istem konusu edilen talebin bahse konu belgelerin ve dosyaların başka kurumlardan yada birimlerden temin edilebilir olduğu kanaati ile bu hususlara yönelik zayi nedeni ile iptal taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının alış faturaları zayi olmasına ve dava dilekçesinde talep etmelerine rağmen gerekçeli kararda buna ilişkin bir gerekçenin olmadığını ve kararın bu yönden eksik olduğunu, gerekçeli kararda, “faturaların, sevk irsaliyelerinin, adisyonların, tahsilat makbuzlarının yasal saklama süresinin Vergi Usul Kanunu 253.maddesinden kaynaklı olarak 5 yıl ile sınırlı olduğu, bu belgeler yönünden dava tarihi göz önüne alındığında 2016 tarihinden yasal saklama süresi içerisindeki zaman dilimi yönünden talep edilebileceği bu nedenle bu belgeler yönünden 2016 tarihinden evvelki kayıtlara ilişkin talebin reddine karar verilmesinin” hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar Vergi Usul Kanunu’na göre saklama süresinin, 5 yıl olmasına rağmen bazı durumlarda (geçmiş yıl zararları, KDV mahsup ve iadesi, amortismanlar vb.) kayıt ve belgeleri beş yıldan daha uzun sürelerle muhafaza etme gereği olduğunu, beş yıllık süre geçmiş olsa bile böyle durumlarda defter ve belgeleri saklama zorunluluğu devam ettiğini, müvekkilin ileride sorumluluğunun doğabileceği ve çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği nitelikteki zayi olmuş (25.10.2020 tarihinden öncesine ait) tüm defter, kayıt ve belgelere dair karar verilmesi gerekirken yasal saklama süresi ile sınırlı tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, yalnızca ticari defterler ve faturaların değil, ticari defterlerin dayanağı, tacirin de ticari işletmesi ile ilgili olan diğer belgeler açısından da zayi belgesinin verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6102 Sayılı TTK’nın 82/7. maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK.nın 82. maddesinde basiretli bir tacirin belgelerini saklaması ve saklama süresine ilişkin hükümler düzenlenmiş olup aynı maddenin 7. Fıkrasına göre tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zayi nedeniyle iptalini talep edebilmesi için bu belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsız sebebiyle zayi olması gerekmektedir.
Yukarıda anılan mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarının 30/10/2020 tarihli İzmir depremi sonucu hasarlı görülen ve içerisine girilmesi mümkün olmayan büroda zayi olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair verilen mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/10/2021 tarihli, 2020/650 Esas ve 2021/718 karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken harç yeterli olduğundan, yeniden alınmasına yer olmadığına,
b)Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nun 333. maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-ç maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/12/2021