Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1312 E. 2021/1150 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1312
KARAR NO : 2021/1150
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2021
NUMARASI : 2019/369 Esas ve 2021/338 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.07.2018 tarihinde müvekkilinin sigortalısı ….’ya ait Karşıyaka … Mahallesi … Sokak No:… Kat:… D:… adresindeki, …. marka klima nedeniyle çıkan yangın sonucu taşınmazın yangın hasarına uğradığını, hasarın meydana geldiği tarihte konutun 14.10.2017/2018 vadeli olarak 480163716 numaralı “Konut Sigorta Poliçesi” ile müvekkili şirket tarafından sigortalı olduğunu, yangından sonra sigorta şirketine rücu haklarının korunması amacıyla olay yeri korunarak itfaiye ekiplerine haber verildiğini ve yangın raporunun tanzim ettirilmesi talebinde bulunulduğu, yangın raporunda yangının klima iç ünitesine bağlı elektrik kablolarının aşırı ısınma, yüklenme veya deforme olma gibi bir nedenden ötürü kısa devre yaptığı, kolay yanıcı kablo yüzeyini tutuşturarak ve alevin klima iç ünitesine sirayet ederek yangının başladığının belirtildiğini, yangının başladığı odada ilk olarak klima iç ünitesinin alevlerle yanmaya başladığı, daha sonra yangın raporunda ayrıntılı olarak belirtilen odada bulunan her şeyin yanarak hasar gördüğünü ve yangının tavandan diğer odalara da yayıldığı ve diğer odalarda bulunan klima iç üniteleri ile her yerde bulunan nerdeyse bütün eşyaların raporda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere yandığını, sigortalının talebi üzerine müvekkili şirketin bünyesinde hasar dosyası oluşturulduğunu, eksper atandığını, düzenlenen ekspertiz raporunda yangının klimadan kaynaklandığı belirtilerek, olaydan birkaç ay önce kilimaların monte edildiği ve tek bir dış üniteden beslenerek daire içindeki iç ünitelere bağlantısının yapılmış olduğu ünitedeki montaj hatasının veya elektrik hattında bir voltaj değişimine bağlı olarak kısa devre yapmış olabileceğinin tespitinde bulunulduğundan klimanın üretici, dağıtıcı ve montajını yapan servise rücu imkanı olabileceğinin belirtildiğini, taraflarınca Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/106 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte bulunan elektrik tesisatının Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği’ne uygun olduğu, evin elektrik içi tesisatında aykırı ve yangına sebep yaratabilecek bir durum bulunmadığının tespit edildiği, yangının başladığı odada iç ünite buat bağlantısının gevşek temasa neden olabilecek şekilde sakıncalı ve yönetmeliğe aykırı olarak yapıldığını, gevşeme sonucu oluşan direnç üzerinden geçen akımın ısı oluşturarak kablo izolasyonunu tutuşturabileceği, iç ünitede bulunan PVC’den yapılmış aksamdan çıkan yangının odada bulunan diğer yanıcı maddelere sirayet ederek büyümüş olabileceğinin belirtildiğini, yangına ilişkin fotoğraflarda görüleceği üzere hasarın büyük olduğunu ve eksper tarafından belirtilen ve sigortalıya ödenen 49.500.00-TL bedelin davalı şirketten rucü talebinde bulunulduğunu, davalı şirketin hasar için ödenen bedeli, müvekkil şirkete ödemeyi kabul ödemeyi kabul etmediğini, yangın raporuna, ekspertiz incelemesine ve mahkemece alınan delil tespiti raporuna göre yangına Mitsubishi klimadan kısa devrenin neden olduğu açık olduğundan hasardan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, hasara neden olan olay dolayısıyla ortaya çıkan sigortalının uğradığı zararlara ilişkin müvekkil şirket tarafından yapılan 49.500,00-TL ödemenin 37.000,00-TL için 22.10.2018, 12.500,00-TL için 02.01.2019 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetki kurallarına aykırı olarak açıldığını, müvekkilinin yerleşim adresinin İstanbul olması nedeniyle davaya bakmakla yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesi eklerinin tamamının taraflarına gönderilmediğini, dava konusu yangının müvekkiline ait klima nedeniyle çıktığını kabul etmediklerini, müvekkiline husumet yöneltilemiyeceğini, yangına …. klima sisteminin neden olduğunu kabul etmemekle birlikte, öncelikle …. klima sistemlerinin …. tarafından üretildiğini, müvekkili şirket tarafından ithal edilerek yetkili bayilere satıldığını, bayilerin sözleşme konusu malları kendi adına ve hesabına, rizikosu kendine ait olmak üzere sattığını, kendi adına ve hesabına hareket ettiğinden, masraflar ve rizikonun kendilerine ait olduğunu, davacının, sigortalının klimayı satın aldığı yetkili bayiye ilişkin fatura ve montaj vb. dayanak belgelerini dosyaya sunması gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı nezdinde sigortalının uyuşmazlık konusu klimayı hangi yetkili bayiden, ne zaman aldığı, seri numarasının ne olduğu, garanti belgesinin olup olmadığı gibi sair hususları açıklanması gerektiğini, klimanın yetkili bayiden alındığı ve yetkili servise bakım ve montaj yaptırıldığını, 2. el veya sahte bir klimanın uyuşmazlığa konu olmadığını davacının ispatla yükümlü olduğunu, yangının çıkış nedeninin pirizde bırakılan ütü olduğunu, müvekkilinin yokluğunda tek taraflı olarak yapılan tespitte alınan raporun tam aksine sigortalının evinde bulunan multi sistemde odalarda bulunan iç ünitelerin beslemesi dış üniteden sağlandığından raporları ve olasılık içeren itfaiye raporunu kabul etmediklerini savunarak, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davalının dava konu klimanın ithalatını yapan firma olduğu, klimanın montajını yapan, servis hizmeti sunan kişilerden olmadığı, yangının klima bağlantısının hatalı olarak yapılmasından kaynaklandığı tespit edilmiş olup, davacısının sigortalısına ödemiş olduğu 49.500,00 TL’yi bu sebeple davalıdan istenemeyeceği sonucuna varılmış davanın reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; montaj hatasından üreticinin de sorumlu olduğu, olayımızdaki ithalatçı davalının doğrudan üreticiler (İmalatçı, Yetkili Temsilci, İthalatçı, Dağıtıcı) arasında sayılmasından sebeple; hatalı klima montajı sebebiyle gerçekleşen yangın olayında davalının sorumluluğu mevcut olduğunu, bu husus mahkemece göz ardı edildiğini, bu itirazların gerekçeli kararda değerlendirmediğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; davacı sigorta şirketinin konut sigortası poliçesi uyarınca sigortalısına ödediği hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’ nın 1472. maddesi uyarınca davalı satıcıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; olay tarihi olan 29.07.2018 tarihinde davacının sigortalısı ….’ya ait Karşıyaka … Mahallesi … Sokak No:… Kat:… D:… adresindeki, … marka klima nedeniyle çıkan yangın sonucu taşınmazın yangın hasarına uğradığı, hasarın meydana geldiği tarihte konutun 14.10.2017/2018 vadeli olarak 480163716 numaralı “Konut Sigorta Poliçesi” ile davacı şirket tarafından sigortalanmış olduğu, davacının sara bedeli olarak 49.500,00 TL’ yi sigortalısına ödediği ve ödediği bedelin rücuen tahsili amacıyla klimanın üreticisi davalıya karşı eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
1-Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı sigorta şirketi olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeni, yangına sebebiyet veren klimanın üreticisi olan davalı ile davacının sigortalısı arasındaki satım ilişkisinden kaynaklanmaktadır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder ” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Buna göre; Tüketici Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. (benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/06/2019 tarihli 2016/19590 esas – 2019/7638 karar sayılı ilamı).
2-Kaldırma neden ve şekline göre davacı vekilinin esasa yönelik istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin esasa ilişkin itirazlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/06/2021 tarihli, 2019/369 esas ve 2021/338 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-3) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/11/2021