Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/13 E. 2023/888 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/12
KARAR NO : 2023/889

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2016 (Dava) – 08/09/2020 (Karar)
NUMARASI : 2016/1145 Esas – 2020/389 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 31/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2020 tarihli ve 2016/1145 Esas – 2020/389 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/12/2013 tarihinde sürücü … ‘ in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … Caddesini kullanarak … yönüne doğru seyir halinde iken … Sokak kavşağına geldiğinde yaya olarak seyir eden müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, müvekkilinin Behçet Uz Eğitim Araştırma Hastanesi ile Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesinde hastanesinde tedavi gördüğünü, kaza ile ilgili İzmir CBS’nin 2013/121705 sayılı soruşturma evrakının bulunduğunu, … Plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesinin davalı … şirketinde mevcut olduğunu, müvekkilinin kazadan kaynaklı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyetinin maddi zararının tazminin talep edildiğini, 6704 sayılı 5. Mad. gereğince davalı … şirketine başvuru yapıldığını ancak başvuruya süresinde cevap verilmediğini ileri sürerek, 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı tarafça cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “… davacı tarafça, 01/12/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralandığı ve maddi zarara uğradığından bahisle oluşan zararın giderilmesine yönelik olarak davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, 01/12/2013 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki ve davalı …’ ya 06/09/2013- 06/09/2014 tarihleri arasında geçerli 0001-0210 – 07461-1183 numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracı ile davacı … …’ye çarptığı, kaza sonucu davacı … …’nün meslekte kazanma gücünde % % 5.1 oranında azalma gerçekleşecek ve 9 ayda tıbbi şifa bulacak şekilde yaralandığı, trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’in % 25, davacı … …’nün % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezliğe dayalı maddi tazminat miktarının 13.156,55 -TL tutarında olduğunun alınan ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi kurulu raporu ile belirlendiği, oluşan maddi zarardan davalı … şirketinin ZMMS poliçesi hükümleri doğrultusunda sorumlu olduğu, davalı … şirketinin dava konusu kaza ile ilgili kendisine gönderilen başvuru dilekçesi ile birlikte 01/09/2016 tarihinde kazadan haberdar olduğu ve KTK 97 ve 99. Maddesi hükümleri gereğince bu tarihe 8 iş günü ilavesi ile bulunan 13/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren sigorta şirketinden yasal faiz talep edilebileceği…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile 13.156,25 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte poliçe teminat limiti ile sınırlı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava aşamasında ilke olarak aldırılan 13.02.2017 tarihli İzmir Adli Tıp Kurumun’dan davacı … …’ye ait maluliyet raporunda yapılan incelemede; raporda ilgili 03.08.2013 tarih 28727 sayılı resmi gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu ile Sağlık Bakanlığı’ndan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ‘ne göre Meslek Kazanma Gücünde Azalma oranının %37, tıbbi iyileşme süresinin 9 ( dokuz ) hafta olarak tespiti yapıldığını, davalı şirketin 13.02.2017 tarihli rapora itiraz etmesi neticesinde yerel mahkemece itirazlar kabul edilerek, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmesi yönünde ara kararı kurulduğunu, bu ara karar doğrultusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından alınan 01.07.2019 tarihli maluliyet raporunda ise 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre Meslek Kazanma Gücünde Azalmaya oranının %5.1, tıbbi iyileşme süresinin 9 ( dokuz ) hafta olarak tespitinin yapıldığını, söz konusu 01.07.2019 tarihli rapora karşı yazılı itirazlarının yerel mahkemece reddedilerek mevcut son maluliyet raporu doğrultusunda tazminat hesaplaması yaptırılarak karar verildiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından alınan 01.07.2019 tarihli maluliyet raporunda ise 11.10.2008 tarih ve 27021 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği’ne göre değil maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği’ne uygun tepit yapılması gerektiğini, yeteri kadar inceleme yapılmadan ve somut, objektif ve hukuki verilere dayanılmadan yanlış sonuçlara ve kanaate varılarak hazırlanan raporların yargılamanın esasında dikkate alınmasının hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince ödenecek tazminata temel teşkil edecek olan maluliyetin, bu maluliyetin ne kadarının iddia edilen kaza sebebiyle oluştuğunun ve 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderilerek maluliyet raporu aldırılması gerekirken denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmayan 01.07.2019 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen maluliyet raporu üzerinden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet poliçesi uyarınca kalıcı maluliyetin sigortacıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde,zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; davacının maluliyetini tespiti için önce Adli Tıp Kurumu İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nden 13/02/2017 tarihli rapor alınmış, bu rapora göre maluliyetin %37 oranında olduğu ve iyileşme süresinin ise 9 ay olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece bu sefer Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan 29.05.2019 tarih ve 11025 sayı ile rapor alınmış, bu rapora göre ise de davacının maluliyet oranı %5.1 ve iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Söz konusu 29.05.2019 tarihli Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu raporu kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği yerine yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre maluliyeti tespit etmiştir. Bu rapora davacı süresi içinde itiraz etmiş, bu itiraz karşılanmadan bu rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılaması gereken iş, yukarıdaki yönetmelik hükümleri uyarınca kaza tarihindeki yönetmelik hükümleri esas alınarak her iki maluliyet raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alındıktan sonra gerekirse aktüer bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1145 Esas – 2020/389 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 152,00 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/05/2023