Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1279 E. 2021/1160 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1279
KARAR NO : 2021/1160
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/06/2021
NUMARASI : 2016/1393 Esas ve 2021/533 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 18/06/2016 tarihinde yolcusu olduğu … plakalı motorsikletin … plakalı araç ile çarpışması sonucu yaralandığını, … plakalı sayılı aracın ZMM sigortası poliçesinin davalı sigorta şirketince sağlandığını, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunduğundan, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek şimdilik 250,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete sigortalı aracın işleteni …’ya davanın ihbar edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkil şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ayrıca davacının sürekli sakatlık kurumunun ATK’ dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, geçici iş göremezlik hallerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…18/06/2016 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı motorsikletin … plakalı araç ile çarpışması çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının iş bu dava ile … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, kaza nedeniyle yürütülen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/59585 soruşturma sayılı dosyasında davacı ile davalı sigorta sürücüsü arasında uzlaşma işlemlerinin yapıldığı, davacının davalı sigortalı araç sürücüsü …’den …’e bağış yapılmasını talep ettiği, adı geçen sürücünün üniversite öğrencisi …’e 250,00 TL bağış yaptığı ve bu şekilde taraflar arasında uzlaşma sağlandığı, 26/07/2016 tarihinde taraflar hakkında uzlaşma raporunun düzenlendiği ve tarafların ihtirazi kayıt koymaksızın raporu imzaladıkları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 26/07/2016 tarih ve 2016/59585 soruşturma, 2016/35340 karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, davacının uzlaşma sırasında maddi ve manevi tazminat hakkını saklı tutmadığı, bu durumda davacının 5275 sayılı CMK’nun 253/19 maddesi uyarınca uzlaşmanın sağlanması nedeniyle soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz ve açılmış olan davadan feragat etmiş sayılır hükmü nazara alındığında tazminat davası açma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapılan uzlaşmayla ceza davasına ilişkin haklarından feragat ettiğini, ancak Sigorta Hukuku kapsamında herhangi bir feragatta bulunmadığını, kusurlu sürücü ile uzlaşırken sigorta şirketi ve araç işleteninin sorumluluktan kurtulacağına ve tazminat davası açılmayacağına açıkça yer verilmesinin gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; meydana gelen trafik kazası neticesinde geçici iş göremezlik ve maluliyet tazminatı talebine ilişkin açılan tazminat davasıdır.
Mahkemece; ceza soruşturma dosyasında uzlaşma sağlanması ve CMK nun 253/19 maddesindeki düzenleme dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; kaza tarihi olan 18/06/2016 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı motorsikletin … plakalı araç ile çarpışması çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının iş bu dava ile … plakalı aracın ZMM sigortacısı olan davalıdan geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, kaza nedeniyle yürütülen İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/59585 soruşturma sayılı dosyasında davacı ile davalı sigorta sürücüsü arasında uzlaşma işlemlerinin yapıldığı, davacının davalı sigortalı araç sürücüsü …’den …’e bağış yapılmasını talep ettiği, adı geçen sürücünün üniversite öğrencisi …’e 250,00 TL bağış yaptığı ve bu şekilde taraflar arasında uzlaşma sağlandığı, 26/07/2016 tarihinde taraflar hakkında uzlaşma raporunun düzenlendiği ve tarafların ihtirazi kayıt koymaksızın raporu imzaladıkları, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 26/07/2016 tarih ve 2016/59585 soruşturma, 2016/35340 karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma raporunu düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma raporu da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Tüm bu nedenlerle uzlaşma raporu ilam mahiyetinde olduğundan ve uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağından açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır. (benzer nitelikte Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 27/01/2020 tarihli 2018/855 esas – 2020/93 karar sayılı ilamı).
Ayrıca, davacının asıl fail konumunda bulunan araç sürücüsü … ile uzlaşması aynı eylemden sigorta poliçesi sebebi ile hukuki sorumluluğu üzerine alan sigorta şirketini de kapsamaktadır. Buna göre; davacının … isimli yardıma muhtaç üniversite öğrencisine 250,00 TL yardım yapılması karşılığında (maddi ve manevi tazminat ayrımı yapmaksızın) dava dışı sürücü ile uzlaşmış olması nedeni ile bu kaza sebebiyle tazminat davası açamayacağını kabul etmiş olması, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan uzlaşmanın usulüne uygun olması, uzlaşmanın anlam ve sonuçlarının uzlaşma teklif formu ile usulünce davacıya açıklanması, davacının da bunu okuyup imzalayarak kabul etmesi, karşısında davalı sigorta şirketi hakkında tazminat davası açamayacağının kabulü gerekmektedir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/06/2021 tarihli, 2016/1393 esas ve 2021/533 karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/11/2021