Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1194 E. 2021/1006 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1194
KARAR NO : 2021/1006
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2021 tarihli ek karar
NUMARASI : 2021/99 D.İş Esas ve 2021/99 D.İş Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/10/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2021 tarihli, 2021/99 D.İş esas ve 2021/99 D.İş karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu …’ın ortaokuldan beri arkadaş olduğunu, …’ın üniversiteden sonra Amerika’ya gidip orada yaşadığını Amerika’da mermer ithalatı ve inşaat işleri yaptığını, yine orada eski evler alıp yenileyip satarak çok para kazandığını söyleyerek, müvekkilini Amerika’da ortak bir gayrimenkul almak üzere ikna ettiğini, bu amaçla müvekkilinin 03/07/2015 tarihinde 200.000,00 – USD, 28/08/2018 tarihinde 25.000,00 -USD’ yi …’a gönderdiğini, ancak …’ın türlü bahanelerle söz konusu parayı iade etmediğini, 2019 yılında Aralık ayında müvekkilinin Amerika’ya giderek karşı tarafla görüşüp karşı tarafın istediği şekilde borcun ödenmesi konusunda protokol akdettiklerini, protokol de borcun karşı tarafça kabul edilerek 150.000,00-USD karşılığında davalının … ili, … İlçesi, … Mah, … Mevki … Parseldeki gayrimenkulünün davacı adına kayıtlanmasını sağlayacak bu amaçla alacaklı müvekkiline gayrimenkul satış yetkisi içeren vekaletname verecek 150.000-USD borcu 3 yıl içerisinde ödeyecek borcun ödenmesinden sonra taşınmazın tekrar karşı taraf borçlu adına tescilinin sağlanacağı, geriye kalan 75.000-USD’lik borcu 25.000,00-USD’sini 01/10/2020, 25.000,00-USD’sini 01/10/2021, 25.000,00-USD’sini 01/10/2022 tarihinde ödeyecek şekilde senetler verildiğinin kararlaştırıldığını, 75.000,00-USD için senetlerin verildiğini, ancak 150.000,00-USD için teminat gayrimenkul devrinin sağlanmadığını, borçlunun Amerikadaki mallarını sattığını, mallarını kaçırdığını, Türkiye’deki taşınmazını da satmak üzere müşteri bulmaya çalıştığını, 01/10/2020 vadeli 25.000,00 – USD bedelli bono için ihtiyati haciz kararı alındığını ancak geriye kalan alacağın teminatsız olduğunu borçlunun Türkiye’deki son taşınmazını da kaçırması halinde müvekkilinin alacağının tahsil etme imkanının kalmayacağını borçlunun 30 yıldır Türkiye’de yaşamadığını, Türkiye’de muayyen yerleşim yeri bulunmadığını, vadesi geçen 250.000,00 -USD’lik senet bedelinin ödenmediğini, bu nedenle diğer senetlerin vadesi geldiğinde ödenmeyeceğinin belli olduğunu, İİK 257/2 maddesindeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek, 200.000,00 -USD alacağına karşılık 1.503.520,00 – TL alacağı için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…İhtiyati haciz talebinin kabulüne, İ.İ.K’nun 257. Maddesi uyarınca yukarıda ismi yazılı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 1.503.520,00-tl borca yeter miktarının yasal sınırlamalar göz önünde tutularak ihtiyaten haczedilmesine, ihtiyati haciz isteyen alacaklı tarafından alacak miktarının %20 oranında 300.704,00-tl teminat nakit olarak mahkeme veznesine depo edildiğinde veya bu tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ibrazı halinde, kararın infazı için İzmir İcra Müdürlüğüne gönderilmesine,…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Hacze yapılan itiraz üzerine, mahkemenin 18/06/2021 tarihli kararı ile; “…ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
İtiraz eden borçlu … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının reddine ilişkin verilen karara karşı alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurabileceğinin açıkça düzenlendiğini, ancak alacaklı vekili bu itirazı yapmak yerine derdest talep ve davalarla mükerrer ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, sırasıyla 4., 5. ve 7. Asliye Ticaret Mahkemesi heyetleri tarafından ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, mahkemenin bu kararları yok sayarak tekrar ve ısrarlı taleple tamamen yasaya karşı hileli bir şekilde ihtiyati haciz kararını çıkarmayı başardığını, ayrıca muacceliyet şartı gerçekleşmeden ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava; ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
Mahkemece; itirazın reddine karar verilmiş olup, karar itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; mahkemece talep dilekçesi ekinde sunulan 08/12/2019 tarihli protokol ile 01/10/2021 vadeli 25.000,00-USD bedelli bono ve 01/10/2022 vadeli 25.000,00-USD bedelli bono incelenmiş, mahkemenin 22/03/2021 tarihli 2021/99 D.İş Esas 2021/99 D.İş Karar sayılı kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne, borçlunun 1.503.520,00 – TL tutarında borca yeter menkul ve gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İtiraz eden – borçlu … vekili 30/03/2021 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında talebe konu protokole bağlanan hukuki ilişki dışında başka bir ilişki bulunmadığını, alacaklının 08/03/2021 tarihinde 4.ATM’ne başvurarak 25.000-USD bedelli bonoya ilişkin 2021/85 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı alıp İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2813 sayılı dosyasından işleme koyduğunu, bunun dışında alacaklının İzmir 4. ATM’ ne 2021/87 D.İş sayılı dosyasından aynı protokol ve senetlere ilişkin ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, alacaklının bu karara karşı istinaf yoluna başvuracakken derdest olacak şekilde mükerrer 11/03/2021 tarihinde İzmir 7. ATM’ nin 2021/90 D.İş sayılı ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve bu talebinin de reddedildiğini, bu karara karşı istinaf yoluna başvuracakken 17/03/2021 tarihinde İzmir 5. ATM’ nin 2021/97 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve bu talebin de reddedildiğini ve mükerrer olacak şekilde İzmir 3. ATM’ nin 2021/99 D.İş sayılı ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ve bu talebin kabul edildiğini, İİK 258 maddesine göre ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğini, mükerrer talepte bulunmanın kanuna karşı hile oluşturduğunu, bu durumun müvekkili yönünden adil yargılanma ve hukuk teminatının ihlali anlamına geldiğini, vadesi gelmeyen alacaklar için ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin hiçbir mal varlığını kaçırmadığını tüm taşınmaz mal varlığının durduğunu ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden – alacaklı vekili borçlunun kötü niyetli olduğunu mallarını kaçırmaya çalıştığını, İİK 257/2 maddesindeki şartların gerçekleştiğini belirterek, itirazın reddini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 08/12/2019 tarihli protokolün incelenmesinden; borçlu … ile alacaklı …’in Amerika’da gayrimenkul alıp satma konusunda ortaklık yapmak üzere alacaklı …’in …’a 225.000,00-USD gönderdiğinin borcun protokolde belirtilen şartlarda geriye ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve … tarafından kabul edildiği buna göre borcun 150.000,00-USD’ ye karşılık gelen kısmı için borçlunun … ili, … İlçesi, … Mah., … Mevki, … Parseldeki gayrimenkulünün davacı adına kayıtlanmasını sağlanması şartıyla 150.000,00 – USD’ nin 3 yıl içerisinde ödeneceği ve ödendiğinde taşınmazın tapu kaydının yeniden …’a devredileceği, 150.000,00 – USD’ nin 3 yıl içinde ödenmemesi halinde borçlu adına taşınmazın yeniden devredilmeyeceği ve borcun 75.000,00-USD’ lik kısmının her biri 25.000,00- USD tutarlı 01/10/2020, 01/10/2021, 01/10/2022 tarihli bonolar ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Bu protokolde belirtilen 150.000-USD borcun 3 yıl içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu süre içerisinde ne miktar hangi tarihte ödeneceği konusunda açık bir vadeye rastlanılmamış ve protokolün tanzim tarihine göre henüz 3 yıllık süre dolmamış olmakla birlikte borçlu …’ın bu borcun teminatı olarak alacaklıya devrini kabul ettiği gayrimenkulün devrinin sözleşme ile birlikte sağlanması gerekirken ihtiyati haciz kararına kadar bu gayrimenkulün teminat olarak devrinin sağlanmadığı, borçlunun kabul ettiği borçla ilgili sözleşmesel yükümlülüğü yerine getirmediği anlaşılmıştır. Borçlunun 08/12/2019 tarihli protokol gereğince kabul ettiği borçla ilgili verdiği 01/10/2020 vadeli 25.000,00 – USD bedelli bono da ödenmiş değildir.
İİK’ nun 257/2 maddesine göre; Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
Bu nedenlerle sonuç olarak; itiraz eden borçlunun Türkiye’ de muayyen bir yerleşim yerinin bulunmadığı, İİK 257/2 maddesindeki şartların oluştuğu değerlendirilerek ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararının verildiği, borçlunun itirazının İİK 265/1 maddesinde sayılanlardan olmadığı, ihtiyati haczin geçici hukuki koruma sağlayan karar olduğu dikkate alındığında borçlunun Türkiye’deki tek taşınmazının satılması halinde borçlunun protokolle alacaklı tarafından kabul edilmiş alacağına ulaşmasının mümkün olmayacağı bu yönüyle alacaklının geçici hukuki koruma tedbirinin yasaya uygun olduğu kanaatine varılmakla ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak itiraz eden – borçlu vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/06/2021 tarihli 2021/99 D.İş esas ve 2021/99 D.İş karar sayılı kararına karşı itiraz eden borçlu …’ ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken harç bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/10/2021