Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/115
KARAR NO : 2023/1547
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2018 (Dava) – 07/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/173 Esas – 2020/263 Karar
DAVA : Genel Kurul Kararı iptali, yetki belgesinin iptali, kira sözleşmesinin iptali ile tapu tescilinin iptali
KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/617 ESAS , 2019/410 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Tapu kaydının iptali, ibra ve benzeri işlemlerin iptali ile Yönetim Kurulu Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
BAM KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarihli 2018/173 Esas ve 2020/263 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Asıl dosyada davacı … dava dilekçesi ile özetle; şirket genel müdürü …’ın cezaevinde iken şirket ortağı … tarafından İzmir 8.Noterliğinde imzaları taklit edilmek suretiyle şirket genel müdürü …’ın hukuka aykırı yapılan genel kurul kararı ile tüm yetkileri iptal edilerek …’ın kendisini genel müdür olarak atadığını ve resmi evrakta sahtecilik suçunu işleyerek şirket yetkililerini de kandırarak tüm hisseleri kendi üzerine geçirdiğini, şirket üzerine kayıtlı olan … ada … parsel ile Karşıyaka Tapu Müdürlüğünde kayıt olan … ada da bulunan gayrımenkulü sattığını, yine şirkete ait olan … Cad. No:… K:… D:… …/… adresindeki gayrımenkulü de kendi üzerine tescil ettirdiğini, … A.Ş.’ne yetkisiz yetki belgesini kullanarak kira kontratı düzenleyerek kiraya verdiğini iddia etmiş, olağan genel kurul ve genel kurul kararlarının iptali, şirkete ait gayrımenkulün yolsuz tescil nedeniyle tescilinin iptali, kira kontratının iptali, davalı … Şirketine kayyım atanması iddiasını ileri sürerek, …’ın 11/08/2017 tarihli İzmir 8.Noterliğinde … Tic. A.Ş.’nin genel müdürü olan …’ın genel müdürlükten azledilmesi yönünde alınan genel kurul kararının iptaline, …’ın … Tic. A.Ş. ünvanlı şirkete İzmir 8.Noterliğinde kendisini şirket genel müdürü atama yönündeki genel kurulunun iptaline, …’ın …’ın imzalarını taklit etmek suretiyle … Tic. A.Ş.ünvanlı şirketteki genel müdürlük yetkilerini iptal ederek yine aynı ünvanlı şirkete kendisini genel müdür olarak atadıktan sonra İzmir 8.Noterliğinde hukuka aykırı alınan genel kurul kararlarını İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ettirerek alınan kararları Resmi Gazetede yayınlattıktan sonra Ticaret Sicil Müdürlüğünden hukuka aykırı olarak kendi adına çıkartmış olduğu başta tapu müdürlüklerinde ve resmi dairelerde kullanmış olduğu yetkisiz yetki belgesinin kullanmasının durdurulması ve bu belgenin iptali edilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı … dava dilekçesi ve ön inceleme celsesindeki beyanı ile özetle; davalı şirketin yetkili temsilcisi olduğunu, şirketi temsil süresinin bitmesine rağmen genel kurul kararında adı, soyadı ve imzasının olmaması gerekirken 11/08/2017 tarihli genel kurul kararında adı, soyadı ve imzalarının … tarafından sahte olarak atıldığını, TC kimlik numarasının yine … tarafından karar defterine yanlış olarak yazıldığını, eşi … ile oğlu … adına kendilerinin ticaret ve iş yaşantısına alışmaları ve adapte olmaları için %50 eşit hisseli davalı şirketi kurduğunu ve şirketi kendileri adına tescil ettirdiğini, kendisinin de genel müdür ve yönetim kurulu başkanlığını üstlendiğini, eşi …’ın kendisi ile husumeti bulunan üçüncü kişilerle işbirliği yaparak tutuklattığını ve bilahare tahliye olduğunu, soruşturma sürecinde kendisinin tutuklanmaması açısından davalının çocukları …’ı kandırarak hazırlattığı olağan genel kurul ve olağanüstü genel kurul kararlarını imzalattığını ve kendi isminin bulunduğu yerlere 6 adet sahte olarak taklit suretiyle imzalar attığını, bilahare … tarafından ticari defterlerde ve özellikle karar defterindeki imzasının taklit edilerek genel kurul kararı alındığını ve yetkisinin sona erdirildiğini ve yerine …’ın yetkili genel müdür atandığını bildirerek, İzmir 8.Noterliğinin 11/08/2017 tarih ve 5963, 5964, 5966 yevmiye sayılı işlemleri ile tasdik edilen 08/08/2017 tarihli genel kurul toplantısının gündem metninin, aynı genel kurul toplantı tutanağında alınan kararların ve 10/08/2017 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Asıl dosyada davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurul kararlarının iptali isteminde davalı şirketin iç işleyişini bilme imkanı olmadığını, tapu kayıtlarında şirket adına kayıtlı olan taşınmazın elinde yetki belgesi olduğunu söyleyen … tarafından kendilerine satıldığını, tapu kaydının dışında müvekkilinin başka bir araştırma yapma yetki ve sorumluluğunun olmadığını ileri sürmüş, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…I-Davacı … tarafından mahkememizin 2018/173 E.sayılı asıl dosyası ile, davacı … tarafından birleştirilen mahkememizin 2018/617 E.sayılı dosyası ile davalı şirket hakkında açılan davalar ile ilgili olarak: İzmir 8.Noterliğinin 11/08/2017 tarih ve 5963, 5964, 5966 yevmiye sayılı işlemleri ile tasdik edilen davalı … A.Ş.nin 08/08/2017 tarihli genel kurul toplantısının gündem metninin, aynı genel kurul toplantı tutanağında alınan kararların ve 10/08/2017 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan kararların İPTALİNE, II-Davacı … tarafından mahkememizin 2018/173 E.sayılı asıl dosyası ile davalılar … A.Ş., … ve … haklarında açılan müdürlük görevinin kaldırılması, tapu iptali tescil ve kira sözleşmesinin iptali talepleri yönünden peşin ilam harcı yatırılmadığından herhangi bir karar verilmesine YER OLMADIĞINA…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar … ve … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; asıl davada usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadığını, birleşen davada usulüne uygun ön inceleme duruşması yapılmadığını, birleşen dava bakımından dava şartlarından “hukuki menfaat” şartının sağlanmadığını, birleşen davada gerekçeli kararın eksik olduğunu, ilgililerine tebliğ edilmediğini, asıl ve birleşen davanıın hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açıldığını, asıl dava yönünden dava şartı olan açık muhalefet şerhinin bulunmadığını, asıl ve birleşen dava yönünden yönetim kurulu kararının iptalinin istenemeyeceğini, asıl ve birleşen davada her bir talebi karşılar şekilde gerekçeli karar verilmediğini, asıl ve birleşen davada bir kısım talepler yönünden “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekirken hatalı olarak “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verildiğini, asıl ve birleşen dava yönünden her bir talep ve her bir davalı bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davalı … … yönünden davanın husumetten reddi gerekeceğinden bu nedene dayalı vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, birleşen dava davacısı, Davalı Şirket ortağı olmadığından ve hukuka aykırı olduğu iddia edilen yönetim kurulu kararının alındığı tarihte yönetim kurulu üyeliği görev süresi de dolmuş bulunduğundan yönetim kurulu veya genel kurulda imzasının aranmayacağını , var olan imzaların hukuken yok hükmünde olduğunu, imza incelemesinin asıl evrak varken suret üzerinden yapılamayacağını, dava konusu edilmeyen 09.08.2017 tarihli Genel Kurul kararı gereği mahkeme kararının kadük kaldığını, başka bir ifadeyle asıl dava 09.08.2017 tarihli Genel Kurul kararı nedeniyle konusuz kalmış olup, asıl davanın açılmasında da hukuki yarar kalmadığından reddi gerektiğini belirterek Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi 2018 / 173 Esas – 2018 / 263 Karar sayılı ilamı hakkındaki istinaf başvurusunun kabulüne ile anılan kararın kaldırılmasına, muhakeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı taraflara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; Genel Kurul Kararı iptali; birleşen davada ise, Gündem Metni ile Yönetim Kurulu Kararının İptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalılar … ve … Tic. A.Ş. vekilince istinaf edilmiştir.
1-Harca tabi davalarda peşin harcın eksik yatırılması veya yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddelerinde ne yapılacağı gösterilmiştir. Verilen süre içerisinde harç tamamlanmadığı takdirde yapılacak işlem dosyanın (HMK m.150) uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasıdır. Daha sonra da yasal yenileme süresi olan 3 ay içinde harç tamamlanıp dava yenilenmediği takdirde ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmekte olup, davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar vermek olarak gösterilmiştir (HMK m.150). Anılan yasal düzenlemelere aykırı olarak davacıya harcı yatırmak üzere kesin süre verilmeden, kesin süre sonunda harcın tamamlanmaması halinde dosya işlemden kaldırılmadan doğrudan davacının taleplerine ilişkin harçların yatırılmamış olması nedeni ile Mahkemece davacının diğer talepleri yönünden harcın ödenmemesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de bu şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur.
2-01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.’un 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasanın 36 ncı maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Birleşen dava dosyasının incelenmesinde, dava dilekçesinin davalı … ve …’ya dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, aynı davalılara ön inceleme davet tutanağının tebliğ edilmeyerek savunma ve cevap verme hakkının kısıtlandığı, adı geçen davalılara delil bildirme hakkı tanınmadığı anlaşılmıştır.
3-Kabule göre de; 6100 Sayılı HMK 297/1 maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının (b) bendine göre kararda “Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini” gösterilmesi gerekir. Mahkemece yasaya aykırı şekilde birleşen dava dosyasına ilişkin gerekçeli karar başlığında asıl dosya ve birleşen dosyanın taraflarının ayrı ayrı belirtilmemiş olduğu; birleşen dava dosyası yönünden davalılar … ve …’nun davalı olarak gösterilmediği, bu hususların usul ve yasaya aykırı olup ayrıca karışıklığı neden olduğu anlaşılmıştır.
HMK 297/2 maddesi “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekirken, mahkemece kısa kararda asıl ve birleşen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, davaların birleştirilerek ortak hüküm kurulduğu bu hususun yasaya aykırılık teşkil ettiği anlaşılmıştır.
4-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalıların sair itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalılar … ve … Tic. A.Ş. vekili
istinaf itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … Tic. A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2020 tarihli 2018/173 Esas ve 2020/263 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davalıların sair istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı … … tarafından yatırılan toplam 108,80-TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
5-İstinaf aşamasında davalı … … tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 12/10/2023