Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1020 E. 2023/2131 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1020
KARAR NO : 2023/2131

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2018/829 Esas – 2021/839 Karar
DAVA : Bedensel Zarar Sebebiyle Açılan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
BAM KARAR TARİHİ : 28/12/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2021 tarihli 2018/829 Esas ve 2021/839 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı davalı sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracın müvekkili idaresindeki elektrikli motorsiklete çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kazayı takiben trafik görevlileri tarafından düzenlenen tutanakta müvekkilinin kusursuz, davalı sürüsünün ise asli kusurlu olarak gösterildiğini, kaza sonrası İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında da davalı sürüsünün asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin vücudunda kaza sonrası kalıcı sakatlık oluştuğunu, davalı … şirketi tarafından 02/04/2018 tarihinde bir miktar ödeme yapıldığını, ancak zararlarının bir kısmının davalı tarafından karşılanmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00 TL geçici ve 500,00 kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüş, 10/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile 18.288,88 TL sürekli iş göremezlik, 7.771,92 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 26.060,80 TL’ na arttırdığı görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın, müvekkili sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın başvurusu üzerine hesaplanan 33.211,44 TL tazminatın ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin KTK gereği üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkilinin davacıya karşı başkaca sorumluğunun kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; davacının kaza tarihinde on altı yaşında olması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı hak edemeyeceği, sürekli iş göremezlik tazminatınında davalı tarafça davacıya ödendiği, bakiye tazminat alacağı kalmadığı gerekçesiyle “… davanın reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ceza dosyasında sanık olan dava dışı şahsın tam kusurlu olduğunu, bu hali ile mahkeme tarafından davanın ve ıslahın da dikkate alınarak kabul edilmesi gerekirken, reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zarardan kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından
istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
1-Davacı kaza tarihinde 16 yaşında olup, kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olamayacağından ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden, davacının geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı yönündeki ilk derece mahkemesi kabulü yerindedir. Bu nedenle mahkemece davacının geçici işgöremezlik zararına ilişkin maddi tazminat talebinin reddine ilişen davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmektedir. (Yargıtay (kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2019/510 Esas, 2020/4533 Karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır).
2-Davacı vekilinin kusura yönelen istinaf itirazlarının incelenmesinde ise; davaya konu trafik kazasının yargılamasının yapıldığı İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/929 Esas – 2018/70 Karar sayılı ilamı ile taksirle yaralama suçundan sanık sürücü …’nın adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 02/03/2018 tarihinde kesinleştiği, anılan dosyada ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 27/09/2017 tarih ve 4886 sayılı raporda, kazanın mağdur sürücünün bisikletinin farı açıkken meydana gelmesi durumunda sanık sürücü …’nın tam ve asli kusurlu olduğu, kazanın davacı sürücünün bisikletinin farı kapalı iken meydana gelmesi durumunda ise mağdur sürücü ile sanık sürücünün eş değer kusurlu olduklarının bildirildiği , iş bu dosyada makine mühendisinden alınan 11/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücünün %75, davacı sürücünün %25 oranında kusurlu olduklarının bildirildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 23/07/2019 tarihli raporda kazanın mağdur sürücünün bisikletinin farı açıkken meydana gelmesi durumunda dava dışı sürücü …’nın %100 tam ve asli kusurlu olduğu, kazanın davacı sürücünün bisikletinin farı kapalı iken meydana gelmesi durumunda ise davacı sürücü ile dava dışı sürücünün eş değer %50′ şer kusurlu olduklarının bildirildiği, itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 02/12/2019 tarihli raporda ise kazanın davacı sürücünün bisikletinin farı kapalı iken meydana geldiği kabul edilerek davacı sürücü ile dava dışı sürücünün eş değer kusurlu olduklarının bildirildiği, mahkemece son rapor hükme dayanak yapılarak davacı ile dava dışı …’nın eşit kusurlu(%50 oranında) kabul edildikleri, mahkemece itibar edilen raporun olayın oluşuna uygun ve denetime elverişli olup, ceza dosyasındaki bilgi ve belgeler ile uyumlu olduğu görüldüğünden, davacı vekilinin kusura yönelen istinaf itirazları yerinde bulunmamıştır.
3-Davaya konu trafik kazasının 19/08/2016 tarihinde gerçekleştiği, … plakalı araca ait olup, davalı … şirketince tanzim olunan zorunlu trafik sigorta poliçesinin 26/12/2015-26/12/2016 tarihlerini kapsar şekilde düzenlendiği, limitinin 310.000,00-TL olduğu, davalı … şirketi tarafından 02/04/2018 tarihinde davacıya 33.311,44 TL sürekli iş göremezlik tazminat ödemesi yapıldığı, Ege Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından kaza tarihinde geçerli bulunan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen 08/04/2019 tarihli raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının %8 olduğunun belirlendiği, aktüer bilirkişi … tarafından TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1.8 teknik faize göre tanzim olunan rapora göre ise, davacının %50 kusur oranına göre bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı alacağının bulunmadığının bildirildiği görülmüş, mahkemece bu gerekçe ile davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dosyada raporu bulunan aktüer uzmanı bilirkişiden TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve %1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması, bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması, bilinen ve bilinmeyen dönem hesabının hangi tarihlerden başlayıp hangi tarihte bittiği açık ve denetime elverişli bir şekilde belirtilerek tazminat hesaplamasının yapılması için, ek rapor alınıp davacının bakiye tazminat alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile usuli kazanılmış haklarda dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf itirazlarının üç numaralı bentte belirtilen nedenlerden ötürü kısmen kabulü ile kararın HMK’ nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2021 tarihli, 2018/829 Esas ve 2021/839 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-a)Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından kendilerine iadesine,
b)İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
4-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince kesin olmak üzere 28/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.