Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1013 E. 2021/820 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1013
KARAR NO : 2021/820
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI : 2008/877 Esas ve 2019/23 Karar
DAVA : Tapu İptali ve Tescil, Kooperatif
BİRLEŞEN İZMİR 3.ATM 2009/159 ESAS-2009/463 KARAR
DAVA : Kooperatif
BİRLEŞEN İZMİR 4. ATM 2010/12 ESAS – 2010/4 KARAR
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
BİRLEŞEN İZMİR 2. ATM 2011/18 ESAS – 2011/430 KARAR
DAVA : Genel Kurul Kararının iptali
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli, 2008/877 esas ve 2019/23 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Ana davada, davacı vekili, dava dilekçesinde; … ada, … parsel, … Blok, … nolu bağımsız bölümün kooperatif tarafından üçünçü kişiye devrinin, üçüncü kişi tarafından teminat gösterilmesinin iptaline, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı taktirde daire bedeli ile daireye yapılan harcamaların davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, cevap dilekçesinde; davacının taşınmazın durumunu bilerek kooperetife üye olduğunu, 19/10/2008 tarihli genel kurulda, arsa sahibi adına kayıtlı dava konusu taşınmazın davacı adına temlik edilebilmesi için öncelikle kooperatifin taşınmazın maliki olması gerektiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmazı kooperatif temellük ettiği zaman devredebileceğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin arsa sahiplerinden olduğunu, kooperatifin müteahhidi olan …’nın kredi çekmek için talebi üzerine taşınmaza ipotek koydurduğunu, davacının bu olaydan haberdar olduğunu, … ve bir kısım dava dışı 3. kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen 3. ATM’nin 2009/159 E. 2009/463 K. Sayılı dosyasında, davacı vekili, dava dilekçesinde; 15.01.2008 tarihli yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin 3-4 ve 7-8. maddelerinin yoklukla malul olduklarının tespiti ile üyelik haklarının (… ada, … parsel, … blok, … nolu bağımsız bölüme ilişkin) iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazı …’dan devraldığını, taşınmazın tapu kayıtlarında arsa sahibi … adına kayıtlı olduğunu, müvekkilini zarara uğradığını, davanın kooperatif tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini ve müvekkilinin husumeti bulunmadığından, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili, cevap dilekçesinde; Yönetim kurulu kararının davacının 11/01/2008 tarihli sözleşme ile aynı tarihli kooperatif başkanlığına yazdığı dilekçe nedeniyle iptali istenen Yönetim Kurulu kararının aldığını, davacının 07/02/2009 tarihli dilekçesinde “Kooperatifinizin eski bir üyesi olarak…” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle yönetim kurulunca alınan kararlar nedeniyle kooperatife üye olmadığını bildiğini, davacının kooperatifteki haklarını devretmiş olmakla dava açmasının iyi niyetli olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen 4.ATM’nin 2010/12 E. 2010/4 K. sayılı dosyasında, davacı vekili, dava dilekçesinde; 15.01.2008 tarihli yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin 3-4 ve 7-8. maddelerinin yoklukla malul olduklarının tespiti ile iptalini karar ve talep etmiştir.
Birleşen 2. ATM’nin 2011/18 E. 2011/430 K. Sayılı dosyasında, davacılar vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in ortaklıktan çıkarılmasına dair kooperatif yönetim kurulunun 15/01/2008 tarih 1 no.lu kararının 3, 4, 7 ve 8. maddelerinin yoklukla malul olduğunun tespitini ve reddini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, cevap dilekçesinde; davacıların dava açma ehliyetlerinin olmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, derdestlik itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Asıl davada, davalı kooperatif yönünden dosya incelendiğinde davanın açılma tarihi itibariyle davalı kooperatifin inşaatın tamamını tamamlayarak arsa payı karşılığı inşaat ve taşınmaz vaadi sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirerek sözleşmenin tasfiyesi aşamasına geçmediği, sözleşmenin yürürlükte olduğu, sözleşme hükümlerine göre inşaatın belli seviyelerinin tamamlanması halinde arsa sahiplerinin parça parça tapu devir borcunun doğduğu bu haliyle davacının sözleşme kapsamında paylaşım hükümlerine göre alması gereken tüm tapuları henüz almadığı ve diğer üyelerine de henüz daire teslim etmediği anlaşılmıştır. Davacı üyelikten kaynaklı hakkına dayanarak bağımsız bölüm tapusu istemektedir. Kooperatifler Kanununun 23. maddesine göre hak ve vecibeler yönünden kooperatifin üyelerine eşit davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Hal böyle olunca yapı kooperatifi olan davalının üyelerine daire teslim etme borcu tüm üyeler yönünden aynı anda muaccel hale gelecektir. Davacının kooperatifin diğer üyeleri kooperatiften daire almadan tapu iptal tescil talebinde bulunmaktadır. Az önce açıklanan eşitlik ilkesine aykırı olduğundan, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı anlaşılmıştır. Kaldıki davanın açıldığı tarihten yargılamanın bitirildiği tarihe kadar davalı kooperatifin arsa sahiplerine karşı yükümlülüklerini yerine getirip taşınmaz tapularını aldıkça üyelerine teslim ettiği davacıya tahsisli dava konusu 13 no.lu bağımsız bölümün tapusu da yargılama sırasında davalı kooperatif tarafından alınarak ferdileştirme işlemi ile davacı adına tescil edilmiştir. Bu süreç değerlendirildiğinde davalı kooperatifin iyi niyetli olarak edimini yerine getirmeye çalıştığı ve yerine getirdiği görülmektedir. Bu nedenle bu davalı yönünden açılan davanın da hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekmiştir. Birleşen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/12 E. 2010/4 K. sayılı davada, yönetim kurulu kararının iptali istenmesine rağmen, davanın kooperatife değil … ve …(ölmekle mirasçılarına) açılmış olması nedeni ile davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/159 E. 2009/463 K. Davası ile Birleşen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/18 E. 2011/430 K. Davasının …, …, …. ve … aleyhine davaların davada yönetim kurulu kararının iptali istenmesi ve bu davanın sadece kooperatif tüzel kişiliğine açılabilecek olması neden ile pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/18 E. 2011/430 K. Davasının davalı …. yönünden incelenmesinde; aynı talepli davanın Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/159 E. 2009/463 K. Davası ile daha önce açılmış olması nedeni ile derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/159 E. 2009/463 K. Davasının davalı …. Kooperatifi yönünden incelenmesinde; davacı …’in davalı kooperatifin üyesi iken kendisine tahsis edilecek dava konusu (… ada, … parsel, … blok, … nolu bağımsız bölümü, …. İle yaptığı 11.1.2008 tarihli sözleşme ile …’a devrini kararlaştırıldığı ve bu amaçla kooperatife aynı tarihli dilekçe verdiği, 7.2.2009 tarihli dilekçesinde davacı açıkça “kooperatifin eski bir üyesi olarak” ifadesini kullandığı, buna göre davacının artık kooperatif üyesi olmadığını bildiği, sözleşmenin tarafları olan …. ve … ile aralarında sözleşmenin gereğinin yerine gelmemesi nedeni ile uyuşmazlık çıkması nedeni ile eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Ancak davalı kooperatifin 11.1.2008 tarihli sözleşmenin tarafı olmaması nedeni ile ve davacı tarafça verilen dilekçelere göre işlem yapmış olması, dilekçedeki imzanın davacıya ait olması ve davacının boş imzalı senedin sonradan doldurulduğuna yönelik iddiasını İBK kararı uyarınca yazılı delillerle ispat edememesi nedeni ile davalı kooperatife açılan davanın da reddi gerekmiştir. Ayrıca davacılar dava değerini ıslah etmiş iseler de esasen davada kooperatif yönetim kurulu kararının iptalinin, kooperatif üyeliğinin tespiti ve üyelik haklarının iadesinin istendiği, davada açıkça tapu iptal tescil veya tazminat talep edilmediği, bu nedenle davacının davasını ıslah ederek, dava değerini arttırmasının usulen uygun olmadığı, davacının ıslah dilekçesinde açıkça davasını tümden ıslah ettiğini de belirtmediği anlaşılmakla, ıslahın geçersiz olduğu anlaşılarak dava dilekçesindeki talepler hakkında karar verilmiştir….” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava tarihi itibarı ile müvekkil bedellerini ödediği ve fiilen teslim alarak yaşamaya başladığı dairenin tapusunun arsa sahibine çıkarıldığını ve ipotek sebebiyle daireyi kaybetme olgusuyla karşı karşıya kaldığını belirtmiş idik hal böyle iken bu durum içerisinde olan yani hem parasını hemde dairesini kaybetme tehlikesi altında olan müvekkilin davasının usulden reddi maddi gerçeklere ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Birleşen dosyalarda davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ….’nın ortaklıkpayı edinirken kendisinden beklenen özen ve itinayı göstermediğ, bu devirde affedilmez ve ağır kusuru olduğunu, keza kooperatifin … ve ….’ın da usulsüz kooperatif işleri nedeniyle sorumluluklarının olduğunu ileri sürerek İzmir 2. ATM 2008/877 sayılı dosyasının bozulmasını, birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Birleşen dosyalarda davacılar vekili Av. …’ın her üç dosyayı istinaf etmesine rağmen tek istinaf kanun yolu ve başvurma harcı alındığı görülmüştür. HMK m.344; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
” anılı madde hükmünce işlemlerin gerçekleştirilmesinin gerektiği,
Birleşen dosyalarda davacılar vekili Av. …’ın istinaf dilekçesinin ve gerekçeli kararın dahili davalı …’a tebliğ edilmediği, tebliğ işlemlerinin tamamlanmasının gerektiği,
Gerekçeli kararın dahili davalılar …, …, … ve …’a tebliğ edilmediği tebliğ işlemlerinin tamamlanmasının gerektiği anlaşılmakla yukarıda açıklanan eksiklikler giderildikten sonra dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
Dosyadaki eksik işlemler yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE yapılan ön inceleme neticesinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/09/2021