Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1009 E. 2021/810 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1009
KARAR NO : 2021/810
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/06/2021
NUMARASI : 2021/190 Esas ve 2021/555 Karar
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2021 tarihli, 2021/190 esas ve 2021/555 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; … Merkez 167234 sicilinde kayıtlı … Eğitim Kurumları Ltd Şti ile müvekkilleri arasında 01/09/2014 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme ile şirketin … Sok No:…K:1-2-3 ve … Sok No:… …/… adresinde kiracı olduğunu, sözleşme gereği ödenmesi gereken kira bedellerinin eksik veya hiç ödenmediğini, ödenmemiş kira bedellerinin tahsili ve taşınmazın tahliyesi amacıyla İzmir 21 İcra Müdürlüğü’nün 2016/11715 esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, şirketin borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, İzmir 3 SHM’nin 2016/1186 esas sayılı itirazın iptali davasının açıldığını, bu davada itirazın kısmen iptaline ve takibin devamına karar verildiğini, bu karara karşı başvurulan istinaf kanun yolu talebinin esastan reddedildiğini, böylece şirketin davacılara borçlu olduğunun kesinleştiğini, mahkeme kararına göre şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak 24/04/2019 tarihli genel kurul kararı ile şirketin tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye aşamasının tamamlanarak şirketin sicilden terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabul edilebilmesi için tasfiyenin eksiksiz tamamlanmış olması gerektiğini, kendilerine olan borçları ve müvekkillerine tasfiye aşaması ile alacaklıların çağrılmasına ilişkin bildirimin usulüne uygun yapılmamış olması sebebiyle şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek şirketin ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … cevap dilekçesi ile; Tasfiye Halinde … Eğitim Kurumları Ltd Şti’nin 26/08/2018 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’un seçildiğini, 24/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle ünvan ve işletme kaydının ticaret sicilinden silinmesine karar verildiğini, şirketin tasfiyesinin kanuna uygun gerçekleştirilmesi ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, müdürlüklerinin bu konuda herhangi bir tetkik mükellefiyetlerinin bulunmadığını, davada yasal hasım konumunda olduklarını ileri sürerek davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur.
Davalı … sunduğu cevap dilekçesi ile; … Eğitim Kurumları Ltd Şti ile davacılar arasında 01/09/2014 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, şirketin taşınmazın değerinin iyileştirilmesi için birçok masraf yaptığını, bunların tespiti için İzmir 6 SHM’nin 2016/117 D.İş tespit dosyasının açıldığını, bu dosyanın celbini talep ettiklerini, maddi anlamda kesin hüküm doğuran itirazın iptali kararının çok öncesinde şirketin feshine ve tasfiye edilmesine karar verildiğini, tasfiye sürecinde ilanların usulüne göre yapıldığını, bu davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; … Merkez 167234
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davacılar ile … Eğitim Kurumları Ltd Şti arasında imzalanan kira sözleşmesi nedeniyle davacıların bu şirketten alacakları olduğu iddiasıyla İzmir 21 İcra Dairesi’nin 2016/11715 esas sayılı takibine giriştikleri, borca itiraz üzerine açılan İzmir 3 SHM’nin 2016/1186 esas sayılı davasında davanın kısmen kabulüne karar verildiği, bu aşamada şirketin 24/09/2018 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye kurulu kararı alındığı, alacaklılara çağrı ilanlarının yapıldığı, 24/04/2019 tarihli ortaklar kurulu kararıyla tasfiyenin tamamlandığına karar verildiği bunun sonucunda şirketin sicilden silindiği, davalı şirketin ortağı ve tasfiye memuru olan …’un davacıların alacağını, hukuki başvurularını bildiği halde şirketin tasfiye edilmesine karar aldığı, dolayısıyla şirketin tasfiyesinin usulüne uygun olarak sonuçlandırıldığının kabulüne olanak bulunmadığı, davacıların ihya talebi konusunda hukuki menfaatlerinin bulunduğu dikkat alınarak davanın kabulüne, …nün Merkez 167234 sicilinde kayıtlı Tasfiye Halinde … Eğitim Kurumları Ltd. Şti’nin İzmir 3. Sulh hukuk Mahkemesinin 2016/1186 Esas sayılı davası, İzmir 21. İcra Dairesinin 2016/11715 Esas sayılı icra takibi ve bunların konusu ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye memuru olarak şirketin tek ortağı ve tasfiye memuru …’un atanmasına karar vermek gerekmiştir…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; tahkikat eksik yürütülmüş ve toplanması gereken dosya ve delil ekleri toplanılmaksızın ivedi şekilde hüküm kurulduğunu, ticari defter ve kayıtların bilirkişilerce incelenmesi ve kanaatin dosyaya yazılı şekilde bildirilmesi gerektiğini, her iki tarafında dayandığı işbu delille de başvurulmaksızın ihya konusu şirketin defter ve belgeleri incelenmeksizin verilen karar yasa ve usule aykırı olduğunu, şirketin ihyası kararı aynı alacak iddiasına dayanan her iki dosya içinde verildiğini, kabul anlamına gelmemekle aynı alacak iddiasına dayanan iki dosya için ihya talebi tahsilde tekerrüre ve başkaca sorunlara sebebiyet verebileceğini, bu sebeplede kabulü mümkün olmadığını, ihya davasının konusu ve içeriği olmamasına rağmen müvekkile kusur atfında bulunularak tasfiyenin devamına yine müvekkil tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, ancak yine atama kararında da müvekkilin ve/veya vekil sıfatıyla tarafımızın rızası olmaksızın doğrudan yapılan atamanın da kabulü mümkün olmadığını, usule ve yasaya aykırı yapılmış atama kararını da istinaf ettiklerini, bu kapsamda müvekkilin rızasının sorulması gerekirken ivedi şekilde mahkemnin hüküm kurmasının kabulü mümkün olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen … Eğitim Kurumları Limited Şirketi’nin ihyası istemine ilişkindir.
Somut olayda; ihyası istenilen şirketin tasfiye sonunda sicilden terkin edildiği, oysa şirket aleyhine, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1186 esas sayılı dava dosyası ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2016/11715 esas sayılı icra takibinin bulunduğu, dava ve takibin sonucu beklenmesi gerekirken beklenmeden tasfiye kararı verildiği, dolayısıyla tasfiye memurunun yaptığı tasfiyenin usulsüz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1186 esas sayılı davası ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2016/11715 esas sayılı icra takip dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması ve davanın devam edebilmesi için terkin edilen Tasfiye Halinde … Eğitim Kurumları Limited Şirketi’nin ihyasının gerektiği anlaşılmakla; istinaf kanun yoluna başvuran tasfiye memuru davalı …’un dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2021 tarihli, 2021/190 esas ve 2021/555 karar sayılı kararına karşı davalı …’un istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemiz tarafından davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … müdürlüğüne tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021