Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2021/1001 E. 2021/812 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1001
KARAR NO : 2021/812
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2021
NUMARASI : 2021/404 Esas ve 2021/515 Karar
DAVANIN KONUSU : Olağanüstü Genel Kurul İstemli
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2021 tarihli, 2021/404 esas ve 2021/515 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 63716 sicil numarasına kayıtlı Davalı … Dış Ticaret ve Uluslararası Nakliyat A.Ş.’nin iki ortağının bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin % 52 payına sahip olduğunu, diğer ortak …’nun payının % 48 olduğunu, her ikisinin yönetim kurulunda yer aldığını, sermayenin çoğunluğuna sahip olan davacının aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkilinin ortağı bulunduğu davalı şirketin … Finansal Kiralama A.Ş.’ne olan kredi borcunun ödenmesi için sermaye artırımı yapma zorunluluğunun doğduğunu, bu kapsamda davalı şirketin olağanüstü çağrısız genel kurul toplantısının 12.04.2021 tarihinde yapıldığını, genel kurul toplantısında sermaye artırımının müzakere edildiğini, ancak şirketin diğer ortağı tarafından işbu gündem maddesinin reddedildiğini, söz konusu gündem maddesinin açık oylamada oy çokluğu ile kabul edildiğini ancak diğer ortak tarafından anılan işlemin tescil edilmesi için gerekli olan sermaye taahhüdünün ödemesinin gerçekleştirilmediği ve iştirak taahhütnamesinin imzalanmadığını, bu nedenle sermaye artırımı tescil başvurusunun da reddedildiğini, ancak davalı şirketin kredi borcunun ödenmesi için söz konusu sermaye artırımının yapılması yönünde acil zorunluluğun bulunduğunu ve bu konunun şirketin diğer ortağı olan …nun da bilgisi dahilinde olduğunu, sermaye arttırımının gerçekleştirilebilmesi adına yönetim kurulu kararları ve belgelerin hazırlanarak imzalanması için diğer ortağa ihtarname ile iletildiğini, ancak söz konusu ihtarnameye cevap verilmeyerek ve iletilen genel kurul evrakı imzalanmayarak genel kurul toplantısının yapılmasının önlendiğini, yönetim kurulu üyeleri arasındaki husumet nedeniyle bir araya gelerek karar alma ihtimallerinin olmadığını, bu nedenle davalı şirketin genel kurulunun toplantıya çağrılamadığını ileri sürerek, dilekçede açıkça belirtilen gündem maddelerinin ticaret siciline tescil ve ilan süreleri ile TTKda yer alan süreler ve resmi tatiller de dikkate alınarak ”açılış ve toplantı başkanlığının oluşturulması, toplantı başkanlığına genel kurul toplantı tutanağının ve diğer ilgili belgelerin imzalanması hususunda yetki verilmesi, genel kurul iç yönergesinin müzakere edilmesi ve onaylanması, şirketin 12.04.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye arttırımına ilişkin alınan kararın ticaret sicil müdürlüğü nezdinde reddedilmesi sebebi ile söz konusu genel kurul kararının kaldırılması hususunun müzakeresi ve onaylanması, esas sözleşmenin 7.maddesinin ekte yer alan tadil metninde gösterildiği şekilde tadil edilmesi hususunun müzakeresi ve onaylanması, yönetim kurulunun yeniden teşkili ile atanması, şirketin … Finansal Kiralama A.Ş.’ye olan kredi borcunun ödenmesi için sermayenin 5.500.000,00-TL tutarında artırılması, arttırılan sermayenin tamamının nakit olarak karşılanması ve şirket esas sözleşmesinin 6.maddesindeki tadil metninde gösterildiği şekilde tadil edilmesi hususlarının müzakere edilmesi ve onaylanması” şeklinde gündem maddesi ile davacıya genel kurulu toplantıya çağırma izni verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Yönetim kurulunun toplanamaması ve hiçbir konuda karar nisabının oluşmaması başka bir şey davacının isteği olan sermaye artırımı konusunda genel kurulu toplantıya çağırma konusunda nisabın oluşmaması ve genel kurul kararı alınamaması başka bir şeydir. Davacı, şirketin sermaye artırımına ihtiyacı olduğunu bildirerek sermaye artırılmasını arzu etmektedir. Kayıtlara yansıdığı üzere davalı bu konuya sıcak bakmamakta ve bu konudaki işlemlere gerek yönetim kurulunda ve gerekse genel kurulda olumsuz oy kullanmaktadır. Bu durum karşısında davalı şirketin yönetim kurulunun devamlı olarak toplanamadığını, toplantı nisabının oluşmasına imkan bulunmadığını veya yönetim kurulu mevcut olmadığını kabule olanak bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacı tarafın iddiasına dayanak yaptığı TTK 410/2 maddesindeki şartların oluşmadığı kanaatine varılmış genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin talebi yerinde görülmemiş dava reddedilmiştir…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK’da yer alan süreler ve resmi tatiller de dikkate alınarak şirket merkezinde genel kurul toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; sermaye artırımı konusunda genel kurul kararı almak üzere toplantı çağırma istemine ilişkindir.
TTK m. 410/2 “…Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir.
..” dolayısıyla 17/06/2021 tarihli mahkeme kararı kesindir. Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2020/6170 esas ve 2020/3525 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davacının yatırmış olduğu 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kararın kesin olması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/09/2021