Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/986 E. 2022/206 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/986
KARAR NO : 2022/206

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2017 (Dava) – 18/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/292 Esas- 2018/1492 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 03/02/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 03/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/12/2018 tarihli 2017/292 Esas ve 2018/1492 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Sigorta Şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu ve diğer davalı … Sigorta A.Ş’ nin de İMM sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada,davacı aracının hasar görmesi nedeni ile İzmir 7.SHM nin 2017 / 27 D.İş sayılı dosyası ile hasar miktarının tespit edildiğini,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile hasar bedeline mahsuben 50.000,00 Tl maddi tazminatın 33.000,00 Tl sinin davalı … Sigorta Şirketinden , kalan 17.000,00 TL tazminatın ise davalı … sigorta A.Ş’ den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından vekalet verilen … ile yapılan protokol, sulh, feragatname ve ibraname ile; … Sigorta A.Ş. tarafından 332567 numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan aracın 12.02.2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu … plakalı araca vermiş olduğu zarar nedeniyle % 100 kusur oranına göre poliçe limiti olan 33.000,00-TL ödenmiş bulunuğunu, sulh protokolü ve ibraname ile; kazaya konu taleplere istinaden açılmış bulunan hasar dosyasına konu tüm alacaklara ilişkin olarak; … Sigorta A.Ş’den ve/veya sigortalısından iş bu hasar dosyasına ilişkin olarak başkaca hiçbir tazminat, talep, hak, menfaat ve alacağın kalmadığı ve bahse konu hasar dosyasıyla ilgili olarak fazlaya ilişkin her türlü taleplerden, faiz ve fer’ilerinden ve benzeri her ne nam altında olursa olsun her türlü talep ve iddialardan feragat edildiği, … Sigorta A.Ş’yi ve sigortalısını iş bu hasar dosyasına ilişkin gayrikabili rücu olarak, tam ve kesin surette ibra edildiğinin belirtildiğini, imzalanan 20.03.2017 tarihli protokolün geçerli olduğunu, ibra edildikten sonra tazminatı iddiası ile yeniden müvekkili şirket aleyhine dava açılmasının yersiz olduğunu, davacının faiz türüne dair taleplerinin de yerinde olmadığını, işletenin faiz ile ilgili yükümlülüğünün, kazaya karışan araçların kullanım amacına göre belirleneceğini, sigorta kuruluşunun trafik poliçesiyle teminat altına aldığı araç hususi oto vasfında bir araç olup ticari kullanımı söz konusu olmadığını, bu durumda, trafik poliçesiyle teminat altına alınan aracın ticari nitelikte bir araç olmadığı gözetildiğinde, avans faizine ilişkin taleplerin kabul edilebilmesinin mümkün bulunmadığını, haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ise ancak yasal faizin talep edilebileceğinin izahtan vareste olup Yargıtay kararlarıyla da sabit olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Usulüne uygun yapılmış bir hasar başvurusu yapılmadığını, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, müvekkili yönünden temerrüttün şartlarının oluşmadığını, davaya konu aracın davaya konu kaza öncesinde toplam altı ayrı hasar kaydının mevcut olduğunu, davaya dayanak yapılmaya çalışılan raporun gerçek zararın tespiti noktasında aracın önceki hasarlarını tamamiyle yok saydığını, değerlendirme dışı bıraktığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığını ve kabulünün mümkün olmadığını, bunun haricinde araç parça fiyatlarına zaten KDV yansıtıldığını, bunlara ayrıca yeniden KDV ilave edilmesi ve bu şekilde yapılan hatalı hesaplamanın taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, araçta onarım maliyetinin hesabında değişen, yenilenen parçalar dikkate alınarak onarım bedeline mutlaka ve mutlaka yenilenme ve kıymet kazanma tenzilatı uygulandığını, tek taraflı bilirkişi raporu ile tespit ve talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, aracın tamirinin ekonomik olmayacağı tespiti ile delil tespiti giderlerinden sorumlu olmayacaklarını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…1-Davalı ZMMS sigortacısı … Sigorta şirketi yönünden; bu davalı davadan sonra 33.000,00.-TL ödeme yaptığından, 33.000,00.-TL alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı İMMM sigortacısı … Sigorta A.Ş yönünden DAVANIN KABULÜ İLE; 62.000,00.-TL bakiye gerçek zarar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İzmir 7. SHM’nin 2017/27 D.İş sayılı dosyasındaki tespit giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu talepler yönünden davalı 20/03/2017 tarihli ibraname ile ibra edilmesine rağmen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, AAÜT nin 6/1 maddesine göre ön inceleme tutanağı incelenmeden dava konusu alacak ile ödendiğinden müvekkili aleyhine belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekirken tamamına hükmedilmesinin hatalı olduğunu bildirerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mağdur araç vekili ile kusurlu araç sürücü vekillerinin aynı olup menfaat çatışması olduğunu, her iki aracında görülmesine imkan tanınmadan ekspertiz çalışmasına izin verilmediğini, tespit raporuna itirazlarının yerel mahkemece değerlendirilmediğini, davacının tespit istemesinde hukuki yararı olmadığını, davacıya ait araç için sağlıklı ve doğru bir pert total değerlendirilmesi yapılmadığını, gerçek zararın tespiti için keşif yapılmasını talep etmelerine rağmen bu taleplerinin kabul edilmediğini, kazaya karışan diğer aracın maliki tarafından aynı vekillerle bu defa araçta oluşan hasarın tazmini için İzmir 8. Tüketici Mahkemesinde açılan 2017/196 esas dosyanın celbine gerek duyulmadığını, davacıya ait aracı tramer kayıtlarının celbedilmediğini, ayrıca yenilenme ve kıymet kazanma ve hurda tenzili uygulanması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususun atlandığını, kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıya ait aracın uğradığı hasar bedelinin, kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı … Sigorta A.Ş yönünden; dava tarihinden sonra 33.000,00.-TL ödeme yapıldığından, 33.000,00.-TL alacak yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Sigorta A.ş yönünden davanın kabulü ile; 62.000,00.-TL bakiye gerçek zarar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının, 12/02/2017 tarihinde edilen ve imzaları ile teyit edilen sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile .. İli, … İlçesi, … Sokak, … Üniversitesi yan yolda seyir halinde iken viraja kontrolsüz bir şekilde girmesi nedeniyle o esnada yanından geçen davacı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sol arka çamurluğuna vurduğu, çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ arka çamurluğunu direğe sürtrüğü ve daha sonra da kaldırıma çıkarak ön kısmını duvara vurması ve hasara uğraması şeklinde gerçekleşmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, davacıya ait … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta Şirketi tarafından 23.09.2016-2017 tarihleri arasında karayolları zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası poliçesi ile teminat altına alındığı, Hazine Müsteşarlığı tarafından kaza tarihi 2017 yılı itibariyle sigorta teminatının 33.000,00 TL sı olarak belirlendiği, davalılardan … Sigorta AŞ tarafından ise kasko sigortası içinde ihtiyari mali mesuliyet sigortasının da 08.12.2016- 2017 tarihleri arasında geçerli süre için 139070907 numaralı poliçe ile yapılmış olduğu, teminat limitinin maddi ve bedeni ayırımı olmaksızın 100.000.00 TL sı olarak belirlendiği, davalı ZMM Trafik Sigortacısı … Sigorta A.Ş tarafından 20.03.2017 tarihinde, davacı yanın 16.03.2017 tarihli İzmir 16 Noterliğinin 8210 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği … ‘in, …bank A.Ş’ deki banka hesabına, teminat üst limiti olan 33.000,00 TL’ sını ödediği ve buna ilişkin 20.03.2017 tarihli ibraname ve mutabakat belgesinin alındığı, hükme esas alınan 26/09/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacıya ait … plakalı araç sürücüsünün “kusursuz” olduğu ve kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın %100 oranında tam ve asli kusurlu bulunduğu, kaza neticesinde, davacı yana ait … plakalı araçta hasar meydana geldiği, hasarın 123.167,23-TL(KDV Dahil) olduğu, yapılan piyasa araştırmasında neticesinde, davaya konu aracın sovtaj değerinin 50.000,00 TL olduğu, aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 145.000,00 TL olduğu, sovtaj değeri (50.000) ile hasar bedeli(123.167,23 TL) toplamının, aracın ikinci el raviç değerini (145.000 TL) geçtiği ve hasar bedeli aracın rayicinin %50 sini aştığı için aracın onarımının ekonomik olmadığı ve pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, buna göre, araç piyasa değerinin 145.000,00 TL, aracın sovtaj (hurda) değerinin 50.000.00.-TL, toplam gerçek hasar bedelinin 95.000.00.-TL olarak bulunacağı, trafik sigortacısı … Sigorta A.Ş’ nin teminat üst limiti olan 33.000,00 TL’ sının tamamını ödediği, trafik sigortacısı tarafından giderilecek 33.000,00 TL sı üzerinde kalan 95.000-33.000= 62.000,00 TL bakımından sigorta şirketinin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte sorumluluğu bakımından değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu, davacı yanca İzmir 7 SHM 2017/27 D. İş sayılı dosyası ile sadece … Sigorta Şirketini hasım göstererek delil tespiti yaptırıldığı, delil tespit raporunun … Sigorta A.Ş’ ne tebliğ edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin itirazlarının incelenmesinde, mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda, davacıya ait aracın bakiye hasar bedelinin 95.000 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, davalı … Sigorta A,Ş vekilince rapora itiraz edilerek kazadan önceki tarihlerde davacıya ait aracın karıştığı diğer altı kazaya ilişkin tramer kayıtlarının celp edilerek yeni bir rapor alınması istenmiş, mahkemece itiraz konusunda ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadan, itirazlar hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, itiraza uğramış rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bu nedenlerle; davalılardan … sigorta A.Ş vekilinin bilirkişi raporuna ciddi ve somut itirazları konusunda yeni bir rapor aldırılmadan ve itirazları karşılanmadan karar verilmesi, hak arama hürriyeti, savunma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiğinden, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacıya ait aracın kaza tarihinden önce altı adet hasar kaydı olduğu görülmekle, bu hasarlara tramer kayıtlarının ve hasar dosyalarının ilgili yerlerden celbi sağlanarak, bilirkişi raporunu düzenleyen heyetten davacıya ait aracın hasar bedeli konusunda davalı … Sigorta A.Ş vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar nitelikte ek rapor alınmasından ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
2-Kabule göre ise; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesi gereğince vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Aynı kanunun 326. maddesinde Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 332/1. maddesinde yargılama giderlerine resen hükmedileceği düzenlenmiştir.

Dava konusu somut olayda; davacı tarafından tarafından, davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan iş bu davada dava tarihinden üç gün sonra davayıla 33.000,00 TL sigorta teminat limitinin tamamının ödendiği, bu nedenle anılan davalı yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacı lehine 3.960,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür.
Karar tarihine göre uygulanması gereken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde; tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla 7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12’nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği (13/1), ancak hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği (13/2) düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı tarifede; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunacağı (6/1) düzenlemesi de mevcuttur.
Somut olayda; davalı tarafça dava konusu tazminat alacağı, dava açıldıktan sonra 20/03/2017 tarihinde ödenmiş olup, davaya konu tazminat alacağı ön inceleme duruşması yapılmadan ödenmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6/1. maddesi gereğince hesaplanacak nispi vekâlet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu tamamına vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı … Sigorta A,Ş vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, kararın kaldırma sebep ve şekline göre davalı … Sigorta A.Ş nin istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2018 tarihli, 2017/292 Esas ve 2018/1492 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edenlere iadesine,
5-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince kesin olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.