Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/982 E. 2022/1048 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/982
KARAR NO : 2022/1048

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2016 (Dava) – 16/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/416 Esas-2018/1029 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYASI
TARİHİ : 28/06/2016 (Dava) – 30.12.2016 (Karar)
NUMARASI : 2016/871 Esas-2016/1355 Karar
DAVA : Çekişmenin Giderilmesi
BİRLEŞEN İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYASI
TARİHİ : 10/05/2016 (Dava) – 11/04/2017(Karar)
NUMARASI : 2016/626 Esas-2017/389 Karar
DAVA : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 22/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2018 tarihli 2016/416 Esas ve 2018/1029 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
ASIL DAVA :
Davacı vekili, müvekkili bankanın Bornova Çarşı /İzmir Şubesi ile Davalı …Şti. ( unvanı … Otomotiv) arasında pos makinesi kullanımı İçin Üye İş Yeri sözleşmesi imzalandığını ve 09/12/2015 tarihinde …. no.lu hesaba …. üye işyeri numarasıyla pos cihazı tanımlandığını, hesabın açıldığı 09/12/2015 tarihinden sonra birden 14/12/2015 -03/02/2015 tarihleri arasında pos cihazından farklı banka kredi kartı hamillerine ait kredi kartlarından 180 adet peşin alışveriş işlemi yapıldığını toplamda 1.332.691.-TLbedelli şüpheli harcama gerçekleştirildiğini, … Otomotiv Yetkilisi ve aynı iradeye sahip kredi kartı hamilleri tarafından bankanın dolandırılmış olduğunun anlaşıldığı, banka tarafından İzmir CBS ‘ye suç duyurusunda bulunulduğunu ve İzmir C. Başsavcılığı 2016/21081 soruşturma yürütülmekte olduğunu, diğer bankalardan da bu miktarda işlem yapıldığı düşünüldüğünde 2. El araç alım satım işi ile iştigal eden bir galericinin 1,5 ay içerisinde ticari örf ve adet dışında kabul edilen bir yöntem olan kredi kartı ile bu kadar araç satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yapılan işlemlerin fiktif işlem gerçeği yansıtmayan dolandırıcılık iradesi taşıyan göstermelik sahte satış işlemleri olduğundan tereddüt bulunmadığını, … Otomotivin Visa ve Master Card kredi kartı harcama ve harcama itirazı prosedürünü çok iyi bilmekte olduğunu, bankaların birbirleri arasında uymakla yükümlü olduğu harcama itirazı kurallarını dolandırıcılık eylemine alet ederek temin ettiği kredi kartları ile gerçek olmayan fiktif alışverişler yapmakta ve bu alışverişlere gerçek dışı harcama itirazları yaptırarak haksız surette banka parasını uhdesine geçirdiğini, harcama itirazları üzerine … Otomotivden yapılan alışverişlere dair harcama belgeleri ve sair belgelerin kredi kartı hamili bankalara ibraz yükümlülüğü bulunmakta , ancak firmanın 03.02.2016 tarihinde sonra kart çekimi yaptıktan sonra adreslerini boşaltarak kaybolmakta ve belgeler bankaya ibraz edilememekte olduğunu, kötü niyetli üye işyeri ile anlaşmalı kredi kartı hamilleri devreye girmekte ve 20/02/2016 tarihinden itibaren harcama itirazı yaparak bankaları, kendi aralarındaki sistem uyarınca kredi kartı hamiline parayı iadeye zorlamakta olduğunu, bankaya şimdilik gelen harcama itirazının 184.170,00.-TL tutarında ve pos hesabında şüpheli olduğu dikkate alındığında gelmesi muhtemel harcamalarla birlikte toplamda 1.332.691-TL işlem tutarında potansiyel risk altına girdiğini, davalılardan …, …, … ve …’nün de … Otomotiv tarafından planlanan dolandırıcılık işlemine iştirak etmekte olduklarını, düzenlenen araç alım satım sözleşmelerinin tek tip olduğu ve düzmece olarak düzenlendiğini, gerçek bir alışverişe ilişkin olmadığı planlanan banka dolandırıcılığı işlemine kılıf yaratmak amacıyla hazırlandığının açık ve net olduğunu, davalıların sözleşmelerinde belirtilen araçların … Otomotive ait olmadığı, araçları devir teslim almadan araç bedelinin tamamının araç sahibi olmayan kişiye ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı ve gerçek bir satış olmayan bir işlem olduğunu, ortada bir alışveriş ve araç satış işlemi olmadığını, çünkü araç malikinin davalı şirket olmadığını, yapılan sözleşmelerin noterlik kanunun uyarınca geçersiz olduğunu, davalıların sırf davacı bankaya değil aynı şekilde aynı düzmece ve ticari örf ve adete aykırı araç alım sözleşmelerini sunarak …, … ve … Bankasına da aynı harcama itirazları yaptığını, ve aynı hukuka aykırı eylemleri diğer bankalara karşı da gerçekleştirdiğini belirterek davalı şirket adına kayıtlı pos cihazı üzerinden yapılan toplam: 184.170,00.-TL Kredi kartı işlemlerinin VISA ve MASTER CARD KURALLARI kapsamında gerçek bir alışverişe yönelik olmayıp, fiktif işlemler olduğunun ve pos hesabının haksız kazanç elde etmek maksatlı kullanılan hesap olduğunun ve bu surette Visa ve Master Card harcama kurallarının uygulanmayacağının tespiti ile bu konuda muazaranın men’ine karar verilmesine, İzmir 4 ATM 2016/303 D. İş dosyasıyla 169.170,00-TL işlem yönünden İzmir 1.ATM 2016/342 D. İş sayılı dosyasıyla 15.000,00-TL işlem yönünden ihtiyati tedbir kararlarının devamına, İzmir C. Başsavcılığının 2016/21081 Soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP :
Davalı … vekili 22/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davalı uhdesinde görüp beğendiği … Plakalı … marka … model aracı satın almak için davalı şirket ile anlaşdığını, sözleşme ile belirlenen tarihte araç bedelini kredi kartı ile ödeyerek aracın kendisine devredilmesini talep ettiğini ancak araç malikinin bedelin kendisine ödenmediğini belirterek talebi reddettiğini, diğer davalı ve davacı arasında kurulan pos sistemi aracılığıyla müvekkilden araç bedeli tahsil edildiğini, davacı ile davalının bir bakıma ticari ortak olduğunu ve bu işlemlerden davacının kar elde etmekte olduğunu, davacı banka chargeback kuralları gereği henüz ticari ortağı diğer davalı aracılığıyla müvekkilin kredi kartlarından çektiği bedelleri iade etmediğini, davacı banka ile pos tahsilat sistemi nedeniyle ticari ortağı olan … Şti. arasında yaşanan bir kısım anlaşmazlıklar nedeniyle kurulan Pos sistemi için diğer davalı şirketten yeterince teminat alınmamış olması sebebiyle müvekkilin kredi kartlarından çekilen bedellerin iade edilemediğini, Charageback kuralları gereği kredi kartı kullanıcısının satın alındığı iddia edilen malın tüketiciye teslim edildiğine dair bir evrak veya doküman yoksa bu ödediği paranın tekrar kredi kartına iade edilmesi zorunlu olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 11.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yarbay rütbesine sahip bir asker olduğunu, emekliliğinin yaklaşması nedeniyle diğer davalı … Şti.’ nin sunduğu … VE … plaka sayılı araçları beğendiğini, araçların teslim ve tescil tarihlerine ilişkin 15.12.2015 ve 16.12.2015 tarihli sözleşmeleri yaptığını, sözleşme gereği Aralık 2015 ve Ocak 2016 aylarında belirlenen tutarları diğer davalıya kredi kartları ve nakit olmak üzere ödemesini yaptığını, Şubat ayında eşinin arabaları almak için gittiğinde şirketi yerinde bulamadığını, yaşadığı bir talihsizlik nedeniyle 09/01/2016 tarihinde cezaevine girdiğini ve halen tututlu olarak yargılanmakta olduğunu, araçların ödenmesi ve devri için eşine yetki verdiğini, diğer davalıya araç bedelleri toplam olan 300.000,00.-TL’nin kredi kartlarından çekildiğini, günü geldiğinde bu tutarları bankaya ödediğini, kartlardan çekilen 300.000,00.-TL için ilgili bankalara itirazlarını gerçekleştirdiğini, buna rağmen davacının sadece 38.170,00.-TL için dava açtığını, buna bir anlam veremediklerini, Chargeback kuralları gereği davacı bankanın tahsil ettiği bu bedelleri müvekkile ödemekle yükümlü olduğunu, Müvekkilini, diğer davalı şirket ile birlikte hareket etmek suretiyle dolandırıcılık iddiasında bulunan davacı bankanın müvekkilden tahsil etmiş olduğu bedelleri ne müvekkile geri ödemeyi ne de diğer davalı şirkete ödemeyi kabul etmeyerek asıl dolandırıcılık suçunu kendisi işlemekte olduğunu, davacı bankanın kendisinin kurduğu Pos sistemine İlişkin tabi olduğu hukuki sorumluluktan kaçınmak istediğini belirterdek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 16/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı bankanın Pos anlaşması yaptığı …. Şti.’ ne ait işyerinde bulunan … plakalı … marka aracı beğenerek satın almak istediği ve davalı firma ile Otomobil Satış Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme uyarınca aracı 530.000,00.-TL bedelle satın almayı kabul ettiğini ve bedelini de … plakalı aracını takas olarak verip , kalan kısmı kredi kartı ile nakit olarak ödemesi kararlaştırıldığını ve müvekkilinden 2.650,00-TL nakit kaparo alınarak bakiye borcun ödenmesine müteakip aracın 08.02.2016 tarihinde noter devri ile tesliminin yapılacağı taahhüt edildiğini, müvekkilinin, sözleşme ile yüklendiği edimi yerine getirerek diğer davalı … Koleji firmasına bakiye borcunu muhtelif banka kartlarıyla ödediğini, günü geçmesine rağmen aracın firma tarafından devir ve teslimi yapılmadığını, müvekkilinin kredi kartına yansıyan tutarları ödediğini, aracın teslim edilmeyeceğini anlaması üzerine zaman kaybetmeden kart bankasına harcama itirazında bulunduğunu, davacı bankanın müvekkiline karşı edimini yerine getirmeyen … Kolejinin Pos anlaşması yaptığı banka olup, kendi ticaretinde basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğunu, davacın bankanın basiretli bir şekilde hareket etmek yerine harcama tutarlarından kendi komisyonunu tahsil ederek üye işyerine parasını ödeyerek harcama itirazı ortaya çıkınca da iyi niyetli 3. Kişileri de aynı potaya koyarak kabul edilmez isnatlarda bulunup dolandırıcı ilan ederek iş bu davayı ikame ettiğini, müvekkilinin daha önce kredi kartı ile sorunsuz şekilde otomobil alım satımı yaptığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar … Şti.’ ne ve …’ya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/871 ESAS – 2016/1355 KARAR SAYILI DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar … ve … Şti. aleyhine, 32.000,00.-TL’lik 2 adet tek çekimlik kredi kartı işlemlerine dayalı olarak muarazanın meni isteminde bulunmuştur.
BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/871 ESAS – 2016/1355 KARAR SAYILI DAVADA CEVAP :
Davalı … vekili 22/04/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin davalı uhdesinde görüp beğendiği … Plakalı … marka … model aracı satın almak için davalı şirket ile anlaşdığını, sözleşme ile belirlenen tarihte araç bedelini kredi kartı ile ödeyerek aracın kendisine devredilmesini talep ettiğini ancak araç malikinin bedelin kendisine ödenmediğini belirterek talebi reddettiğini, diğer davalı ve davacı arasında kurulan pos sistemi aracılığıyla müvekkilden araç bedeli tahsil edildiğini, davacı ile davalının bir bakıma ticari ortak olduğunu ve bu işlemlerden davacının kar elde etmekte olduğunu, davacı banka chargeback kuralları gereği henüz ticari ortağı diğer davalı aracılığıyla müvekkilin kredi kartlarından çektiği bedelleri iade etmediğini, davacı banka ile pos tahsilat sistemi nedeniyle ticari ortağı olan …. Şti. arasında yaşanan bir kısım anlaşmazlıklar nedeniyle kurulan Pos sistemi için diğer davalı şirketten yeterince teminat alınmamış olması sebebiyle müvekkilin kredi kartlarından çekilen bedellerin iade edilemediğini, Charageback kuralları gereği kredi kartı kullanıcısının satın alındığı iddia edilen malın tüketiciye teslim edildiğine dair bir evrak veya doküman yoksa bu ödediği paranın tekrar kredi kartına iade edilmesi zorunlu olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 11.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yarbay rütbesine sahip bir asker olduğnu, emekliliğinin yaklaşması nedeniyle diğer davalı … Şti. nin sunduğu … VE … plaka sayılı araçları beğendiğini, araçların teslim ve tescil tarihlerine ilişkin 15.12.2015 ve 16.12.2015 tarihli sözleşmeleri yaptığını, sözleşme gereği Aralık 2015 ve Ocak 2016 aylarında belirlenen tutarları diğer davalıya kredi kartları ve nakit olmak üzere ödemesini yaptığını, Şubat ayında eşinin arabaları almak için gittiğinde şirketi yerinde bulamadığını, yaşadığı bir talihsizlik nedeniyle 09/01/2016 tarihinde cezaevine girdiğini ve halen tututlu olarak yargılanmakta olduğunu, araçların ödenmesi ve devri için eşine yetki verdiğini, diğer davalıya araç bedelleri toplam olan 300.000,00-TL’nin kredi kartlarından çekildiğini, günü geldiğinde bu tutarları bankaya ödediğini, kartlardan çekilen 300.000,00-TL için ilgili bankalara itirazlarını gerçekleştirdiğini, buna rağmen davacının sadece 38.170,00-TL için dava açtığını, buna bir anlam veremediklerini, Chargeback kuralları gereği davacı bankanın tahsil ettiği bu bedelleri müvekkile ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilini, diğer davalı şirket ile birlikte hareket etmek suretiyle dolandırıcılık iddiasında bulunan davacı bankanın müvekkilden tahsil etmiş olduğu bedelleri ne müvekkile geri ödemeyi ne de diğer davalı şirkete ödemeyi kabul etmeyerek asıl dolandırıcılık suçunu kendisi işlemekte olduğunu, davacı bankanın kendisinin kurduğu Pos sistemine ilişkin tabi olduğu hukuki sorumluluktan kaçınmak istediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 16/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin davacı bankanın Pos anlaşması yaptığı … Şti.’ ne ait işyerinde bulunan … plakalı … marka aracı beğenerek satın almak istediği ve davalı firma ile Otomobil Satış Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme uyarınca aracı 530.000,00.-TL bedelle satın almayı kabul ettiğini ve bedelini de … plakalı aracını takas olarak verip , kalan kısmı kredi kartı ile nakit olarak ödemesi kararlaştırıldığını ve müvekkilinden 2.650, 00.-TL nakit kaparo alınarak bakiye borcun ödenmesine müteakip aracın 08.02.2016 tarihinde noter devri ile tesliminin yapılacağı taahhüt edildiğini, müvekkilinin, sözleşme ile yüklendiği edimi yerine getirerek diğer davalı … Koleji firmasına bakiye borcunu muhtelif banka kartlarıyla ödediğini, günü geçmesine rağmen aracın firma tarafından devir ve teslimi yapılmadığını, müvekkilinin kredi kartına yansıyan tutarları ödediğini, aracın teslim edilmeyeceğini anlaması üzerine zaman kaybetmeden kart bankasına harcama itirazında bulunduğunu, davacı bankanın müvekkiline karşı edimini yerine getirmeyen … Kolejinin Pos anlaşması yaptığı banka olup, kendi ticaretinde basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğunu, davacın bankanın basiretli bir şekilde hareket etmek yerine harcama tutarlarından kendi komisyonunu tahsil ederek üye işyerine parasını ödeyerek harcama itirazı ortaya çıkınca da iyi niyetli 3. Kişileri de aynı potaya koyarak kabul edilmez isnatlarda bulunup dolandırıcı ilan ederek iş bu davayı ikame ettiğini, müvekkilinin daha önce kredi kartı ile sorunsuz şekilde otomobil alım satımı yaptığını, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar …Şti.ne ve …’ya usulüne uygun tebligat yapılmış, davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
BİRLEŞEN İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/626 ESAS – 2017/389 KARAR SAYILI DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka Bornova Şubesi tarafından davalılardan … Şti. Adlı … hesap numaralı müşteriye ait hesap üzerinden … iş yeri numarası ile POS cihazı tahsis edildiğini, diğer davalı gerçek kişilere ait kartlar ile bir kısım alış verişler yapılmış gibi gerçekleştirilen ve toplamda 21.800,00 TL tutarında 3 adet çekim ile yapılan kredi kartı işlemlerinin gerçek bir alış verişe dayalı olmadığı, danışıklı ve fiktif işlemler olduğunu, davalı şirket tarafından edilen POS hesabının ve cihazının haksız kazanç elde etmek amaçlı kullanıldığını, buna ilişkin yapılan alış veriş dökümlerinin Banka nezdinde tespit edildiğini, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde davalı şirket hesabında gerçekleştirilen 184.170,00 TL işlem için davalı şirket ve kart hamilleri aleyhine dava açıldıktan sonra bu kez söz konusu 3 adet toplamda 21.800,00 TL bedelli işlem için harama itirazının geldiği, bu itirazlar üzerine kart hamillerine tutarlarının iade edilmemesi için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince 2016/479 d.iş sayılı dosyası ile ihtiyatı tedbir kararının verildiğini, mahkememizde açılan bu davanın İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/416 esas sayılı dava dosyasına konu, aynı maksatla, aynı pos hesabı üzerinde yapılan fiktif işlemlerin devamı niteliğinde olan işlemler yönünden açıldığını ve aynı gerekçelerle kredi kartı işlemlerinin fiktif oldukları ve gerçek alış veriş olmadıkları, haksız kazanç elde etmek amaçlı olarak gerçekleştirildiğini tespit ettikleri, bu nedenle mahkememizde 21.800,00 TL bedelli 3 ayrı işlem için açılan iş bu davanın İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/416 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi, sonuçta yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespiti ile muarazanın menine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
BİRLEŞEN İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/626 ESAS – 2017/389 KARAR SAYILI DAVADA CEVAP :
Dava dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, davalı … kendisini vekille temsil ettirmiş, davalı vekili davanın davalı yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalıların her hangi bir beyanda bulunmadığı ve temsil edilmedikleri görülmüştür.
Diğer davalılar … ve … Şti. davaya cevap vermemiştir.
Davalı … ise asıl dosya ile birlikte savunmalarını bildirmiştir .
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “… Her ne kadar İzmir CBS tarafından yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verilmiş ise de Mahkememizce yapılan yargılama sonucu elde edilen somut delillere bakıldığında 14/12/2015 – 03/02/2016 tarihleri arasında davacı bankanın vermiş olduğu pos cihazında kredi kartı hamillerine ait kredi kartı ile tek çekimlik 180 adet peşin alış veriş işlemi yapılmış, toplamda 1.322.691,00.-TL şüpheli harcama gerçekleştirilmiştir. Oysa aynı işyeri davacı bankanın eski müşterisi olup bu tutarda bir harcama söz konusu değilken bir anda aynı kredi kartı ile … Bankası, … Bankası, … Pos cihazları ile aynı tarih aralığında yüklü harcama yapılması, 2. El oto alım satımı ile uğraşan … Otomotiv ismini kullanan davalı … Şti. Nin faaliyetini 80-90 metrekarelik alanda faaliyet gösteren iş yerinin iş potansiyeli, 45 gün gibi kısa bir süre içerisinde Oto Alım Satımında pek rastlanmayan bir şekilde kredi kartı ile kendisine ait olmayan araçları satması, şirket yetkilisinin derhal bu tutarları tahsil etmesi, en son tahsilatı yaptıktan sonra işyerini boşaltması ve kendisine hiçbir şekilde ulaşılamaması, davalı şirkete davacı banka tarafından verilen pos cihazları ile kısa zaman aralıklarında çok sayıda işlem yapılması ve bu işlemlere kredi kartı hamilleri tarafından itirazlar yapılmış olması yani davalı şirkete ait pos cihazları ile asıl ve birleşen dosyada davalıların da aralarında olduğu bir çok kişinin kredi kartları kullanarak yapılan işlemlerin de aynı şekilde itiraza uğradığı ve bu hali ile davalı şirketin pos cihazlarının kötüye kullanıldığı kanaatini güçlendiren yaygın bir uygulamanın var olduğunun anlaşıldığı, yapılan harcama belgelerinin davacı bankaya sunulmadığı, davalılar arası akdedilmiş olan inşaat yapımına ya da araç satışına dair yapılan sözleşmeler gereğince davalı şirkete yapılması gereken ödemelerin kredi kartları ile yapılmasının da genel ticari uygulamalara ve hayatın olağan akışına uygun düşmediği ve dolayısıyla dava konusu kredi kartı harcama işlemlerinin gerçek bir mal yada hizmet alımına dayanmadığı, davalı gerçek kişiler yönünden de ; davalı …, …, … ve … ile davalı … Koleji arasında imzalanan araç alım satım sözleşmesinin tek tip adi yazılı olduğu, yine davalı … ile yapmış olduğu … İzmir … Ada, … Parselde kain villanın iç ve dış kısmına ait tamirat, tadilat, dekorasyon ve dış cephe mantolama işleri olmak üzere toplamda 15 kalem işin davalı şirket tarafından yüklenici sıfatıyla 525.000,00.-TL bedel karşılığında yapılmasına dair 20/11/2015 tarihli düzenleme şeklinde sözleşme akdedildiği, davalı … ile yapmış olduğu 102.000,00.-TL değerindeki sözleşmenin tek tip adi yazılı olduğu, oysa araç oto alım satımının Noter Satış Sözleşmesi ile yapılması gerektiği, davalı şirketin dava dışı …, Türkiye … Bankası, … Bankası tarafından tahsis edilen pos cihazlarında aynı şekilde işlem yapıldığı ve bu tutarların itirazlara konu olduğu ve davacı banka tarafından bankalar arası Kart Merkezi Anlaşmalı İşlem Hakem Komitesi Başkanlığına yapılan başvuru üzerine bu komisyonca alınan 20/10/2016 tarihli kararlar ile de fiktif işlem değerlendirme komitesi tarafından söz konusu iş yerinde anlaşmalı işlem yapıldığının tespit edildiği, kart hamili ve iş yeri arasında düzenlenmiş olan sözleşme maddelerinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve gönderilen dilekçe ve dökümanların itiraza konu işlemlerin gerçek bir mal ve hizmet alımına dayalı işlemler olduğu yönünde bir kanaat oluşturmadığı ve ayrıca BKM Anlaşmalı İşlem Komitesinin 13/10/2016 tarihli kararı ile de davalı … Şti. Pos hesapları üzerinde üye bankalar aracılığıyla üye bankalar kredi kartları ile yapılan işlemlerde …. Koleji üye iş yerlerinde fiktif işlemler komitesince anlaşmalı işlemler yapıldığının tespit edildiği, kart hamili ve iş yeri arasında düzenlenmiş olan sözleşme maddelerinin hayatın olağan akışına uygun olmaması, gönderilen dilekçe ve dökümanların itiraza konu işlemlerin gerçek bir mal ve hizmet alımına dayalı işlemler olduğu yönünde kanaat oluşturmadığı ve bu pos hesabı üzerinde yapılan işlemlerin anlaşmalı olduğu yönündeki tespiti, davalılardan …’ın 180.00,00.-TL değerindeki aracı bedel ödedikten sonra aracı teslim almayı ve Noter işlemini 05/01/2016 da gerçekleştirmeyi, davalı …’ün 530.000,00.-TL değerindeki aracın 130.000,00.-TL’sini takasla, geri kalan 400.000,00.-TL’sini 01/12/2015 – 15/01/2016 tarihleri arasında kredi kartı ile ödemeyi ve aracı 08/02/2016 tarihinde teslim almayı ve devrini almayı davalı …’nün 290.000,00.-TL değerindeki aracın bedelini 16/12/2015 -08/02/2016 tarihleri arasında kredi kartı ile ödeyip Noterde devralmayı ayrıca … plakalı araç için 48.000,00.-TL kredi kartı öle ödeyip Noterde devir alınması, davalı …’nun 45.000,00.-TL değerindeki aracın bedelini 22/12/2015-15/01/2016 tarihleri arasında kredi kartı ile ödemesi ve Noterde devralınması şeklinde taahhütte bulunması, davalı …’ın villasının tadilat, tamirat ve dış cephe mantolama işleri için 525.000,00.-TL’ye davalı ile anlaşması ve anlaşılan bedelin iş tamamlanmadan 223.300,00.-TL’sinin kredi kartı ile ödemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Normal şartlarda hiç kimse aracın devrini almadan ( kaldı ki devrolunacak aracın değeri yüksek lüks bir araç olduğu değerlendirildiğinde ), inşaat işi tamamlanmadan ve hak ediş belgesi düzenlenmeden ödeme yapmaz. Ödemenin yapıldığı oto galerici … Otomotiv de satışı yapılan araçların maliki değildir ve normal şartlarda yapılması gereken noter satışı dahil yapılmamıştır. Ortalama bir birey böyle bir araç almak istediğinde önce ekspere götürüp aracın hasar kaydı olup olmadığı, tramer kaydında bir hasar kaydı olup olmadığını kontrol eder daha sonra da fiyatta anlaşılırsa noter satışı yapılır ve aracın bedeli ödenir. Olayımızda davalı gerçek kişiler araçları teslim aldıklarını ve ekspertiz yaptırdıklarını ileri sürmemişler, kendi ustalarına aracı gösterdiklerini ileri sürerek bu kadar değerli bir aracın hasarlı olup olmadığı yönünden muayeneyi ekspertiz yerine kendi ustalarına yaptırdıklarını savunarak olayı daha da şüpheli hale getirmişlerdir. Ayrıca davalı gerçek kişiler sadece davacının pos cihazından değil başka bankalarında pos cihazından yapmış olup parayı tahsil ettikten sonra malı teslim edemediğini bu nedenle kredi kartı harcaması yapan müşterilerine mal teslim etmediğinden dolayı işlemin iptal edilerek paraların kredi kartına iadesini talep etmesi, aynı şekilde davalı gerçek kişi kredi kartı hamillerinin de kendisine mal teslim edilmediğinden işlemin iptali talebi ile kendi bankasına itiraz etmesi, davalı …. Şti. İle gerçek kişi davalıların birlikte hareket ettiklerini ve pos cihazını müşterisine veren bankayı zarara uğratmak olduğu kanaatine varılmıştır. Hukuk hakimi ceza yargılamasının takipsizlik kararı ile bağlı değildir. Kaldı ki hazırlık soruşturmasında delil yetersizliğinden dolayı hukuki ihtilaf nedeniyle takipsizlik kararı verilmiştir. Ancak toplanan deliler neticesi davacı bankaya ait pos cihazından geçen tutarlara ilişkin işlemlerin gerçek dışı fiktif işlemler olduğu, davalı şirket tarafından davacı bankayı zarara uğratmak kastı ile hareket edildiği ve bu eyleme harcama itirazında bulunan kart hamillerinin de ortada gerçek bir satış bulunmadığından iştirak ettiği ve asıl amacın esasen gerçek dışı işlemlerle yapılan kredi kartı harcama tutarlarının bankadan tahsili suretiyle haksız kazanç elde etmek olduğu … ” gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalılardan … hesap numaralı … Şti. Ne … üye işyeri numarası ile tahsis edilen davacıya ait post cihasından diğer davalılar tarafından gerçekleştirilen toplam 184.170,00.-TL tek çekimlik kredi kartı işlemlerinin visa ve mastercard harcama itirazı kurallarının uygulanmayacağının tespiti ile bu konudaki murazaanın menine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; bu davanın, aslında tipik bir menfi tespit davası olduğunu, chargeback kuralı gereğince, kart hamili müvekkilinin husumet yönelteceği kurumun kart bankaları olduğunu, dolayısıyla, işbu davanın davacısı olan POS cihazı bankasına karşı doğrudan bir husumet yöneltilemeyeceğinin ortada olduğunu, keza, harcama itirazında bulunan kart hamilleri tarafından muhataplara yönelik bir hukuki işlem başlatılmadığını, dolayısıyla, davaya konu edilen harcama itirazları ve chargeback sorumluluğu bakımından davacı banka ile müvekkili arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını, menfi tespit davasının dinlenebilme koşulu olan hukuki yararın işbu davada bulunmadığının gözetilerek, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeniyle Usulden Reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece tayin edilen bilirkişi heyetinin düzenlediği rapor içeriğinin, esasında davacının davasını ispat edemediğini, bu meyanda müvekkilinin chargeback kuralları gereğince yaptığı başvurunun fiktif işlem olduğunu ortaya koyan somut bir verinin dosyada mevcut olmadığını göz önüne serdiğini, davacı banka da, davasını ispata yarar herhangi bir delil ve veri sunamadığını, sadece taraflı ve mahkemeyi bağlayıcı özelliği olmayan Türkiye Bankalar Birliği Fiktif İşlem Değerlendirme Komitesinin, … Koleji ile ilgili Komite kararlarına dayandığını, bu Komitenin, tüm üyelerinin bankaların temsilcilerinden oluşan Özel nitelikli bir Kurul olduğu göz önünde tutulduğunda, bankanın kendi kendisine aldığı bir kararın, müvekkili aleyhine yasal sonuç doğurmasının mümkün olmadığını, öncelikle, dava konusu harcamaların, bankaları dolandırmaya yönelik fiktif işlemler olduğuna dair davalılar hakkında savcılığa şikayette bulunulduğunu ve fakat bu iddianın sabit görülmeyerek, müvekkilinin de içinde bulunduğu tüm şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve bu kararın Sulh Ceza Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiğini, kovuşturmaya yer olmadığı kararının gerekçesinde de, “şüpheliler hakkında kamu davasını açılmasını gerektirir somut bir delil bulunmadığı, savunmalarda kimi araçların teslim edilmesine rağmen noter devri yapılamaması nedeniyle iade edilerek harcama itirazının yapıldığı, TTK gereğince basiretli tacir olan bankanın üye işyerinden (… Kolejinden) ödeme hususunda teslim belgesi dahi talep etmediği, müşterinin cirosuna göre çekim işlemlerini sınırlama yetkisi olmasına rağmen bunu yapmadığı, dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunmadığı” belirtildiğini, kredi kart harcamalarının gerçek bir mal alışverişinden kaynaklanmaması nedeniyle chargeback kuralları gereğince bankadan talep edilemeyeceğinin belirtildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; bankanın POS cihazı vasıtasıyla işlendiği iddia edilen dolandırıcılık kapsamında açılan iş bu davada müvekkili hakkındaki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin dahil olduğu işlemlerde davalı … Koleji ve … otomotiv firmaları tarafından zarara uğratıldığını, davacı bankanın bankacılık mevzuatına ve Türk Ticaret Kanununda belirtilen Tacir tanımına aykırı olarak kendi ihmalinin zararını hukuka aykırı bir şekilde müvekkiline fatura ettiğini, … Koleji firması tarafından dolandırılan müvekkilinin hiçbir delil emare olmaksızın, kendisini dolandıran firma ile işbirliği içinde gösterilmesinin Ticaret hukukun ötesinde hakkaniyete ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin dosyaya sunulu tapu belgesinde görülen … ilçesi … mahallesi …. mevkiinde … ada … parselde bulunan inşaatı tamamlanmamış taşınmazını satışa çıkarttığını, emlakçı vasıtasıyla müşteri bulduğunu, bulunan müşterinin taşınmazın istediği niteliklerde olması halinde 950.000-TL’ ye alacağını beyan etmesi üzerine, müvekkilinin borçlanarak bu inşaatı tamamlamak istediğini ve piyasadan fiyat aldığını, en makul rakamı çıkartan davalı … Koleji yetkilisi … ile görüşerek, dosyaya sunulu sözleşmede görüleceği üzere ayrıntılı bir şekilde 15 kalem işin KDV hariç 445.000 TL’ ye yapılması hususunda anlaşarak sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşme yaptığı … Kolejine Kredi kartı ile 223.300-TL ödeme yaptığını, ancak parasını yatırdığı halde inşaatının bitmemesi üzerine firma yetkilisi …ye ulaşmaya çalıştığını, …’nin piyasadan kaybolduğunu, inşaatın yapılmayacağını anladığında Kredi kartlarının garantisi olan chargeback için müracaat ettiğini, diğer yandan Firmaya da Karşıyaka 5. Noterliğinden 02.01.2017 tarih ve 00147 yevmiye nolu ihtarı çektiğini, … koleji firması ile davacı banka arasında kurulan POS sistemi ile müvekkilinden para tahsil edildiğini, banka ile davalı … koleji bu anlamda ticarı ortak olduğunu ve bu işlemlerden/tahsilatlardan kar elde ettiklerini, davacı bankanın bir kısım teminatlar alarak pos sistemi aracılığıyla alışveriş yapan müşterileri ve bu bağlamda müvekkilni koruyacak önlemleri almak zorunda olduğu halde bu zorunluluktan kaçındığını, Yasal düzenlemeye ve Bankacılık Hukukuna göre Bankanın işlemler nedeniyle herhangi bir zararının doğması durumunda bu zararını POS tahsilat sistemi ticari ortağı (üye işyeri) olan diğer davalının teminatlarından tahsil etmesi gerektiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacı bankanın davasının reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar, muarazanın men’i istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar … ve … vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, dosya kapsamına göre davalıların, davalı şirket ile yaptıkları pos cihazından geçen işlemlerin gerçek olmayıp fiktif olduğunun sabit olduğu, işlemlerin yapıldığı 50 günlük süre içerisinde (14.12.2015-03.02.2016) davalı işyerinin niteliğine göre yapılan yüklü miktardaki işlemlerin şüpheli olduğu, davalı işyerinin davacı yanında başkaca bankalara ait pos cihazlarından da şüpheli işlemler gerçekleştirdiği, kredi kartı işlemlerine esas davalılar arasındaki mal ve hizmet alım ilişkilerine ait ödeme şekillerinin de alınan mal veya hizmetin ticari hayattaki yapılış şekliyle uyum sağlamadığı anlaşılmakla davalılar vekillerinin istinaf başvuruları yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2018 tarihli 2016/416 Esas ve 2018/1029 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-)İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davalı … yönünden alınması gereken 3.347,19 TL istinaf karar harcından başlangıçta peşin alınan 3.145,16 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 202,03 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b-Davalı … yönünden alınması gereken 2.534,30 TL istinaf karar harcından başlangıçta peşin alınan 1.005,87 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.529,00 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/06/2022