Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/976 E. 2022/460 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/976
KARAR NO : 2022/460

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2015 (Dava) – 06/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/104 Esas-2018/1057 Karar
DAVA : Tazminat
BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DOSYASI
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 16/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarihli 2015/104 Esas ve 2018/1057 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

ASIL DAVA :
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02.01.2014 tarihinde saat 10.20 sıralarında, Konak İlçesi, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı üzerinde … plaka sayılı … marka araç ile Balçova -Konak istikametinden Balçova istikametine yağışlı havada seyreden davalı …’ın Mustafa Kemal Sahil Bulvarı Mektupçu Durağı önünde otobüs bekleyen …’ a çarpması sonucu ölümüne neden olduğunu,olay ile ilgili İzmir 4 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/105 Esas sayılı dosyası ile davalı … hakkında tedbirsizlik ve dikkatsizlikle ölüme sebebiyet verme suçundan kamu davası açıldığını, ceza dosyasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda müteveffa …’a tali kusur yükletildiğini, rapora itiraz edildiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle ceza dosyasının kusur incelemesi için İstanbul ATK da olduğunu, trafik kazası sonucu ölen …’ın davacılardan …’ın eşi , … ve … ‘ ın babası , … ve …’ın oğlu, … ve …’ın ağabeyi olduğunu, müteveffanın astsubay emeklisi olup, öldüğü tarihte 50 yaşında olduğunu, müteveffanın eşinin ev hanımı , oğlu …’ın … Üniversitesi Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi olup, müteveffanın bakım ve desteği ile yaşamlarını idame ettirdiklerini, diğer oğlu …’ın ise özel bir şirkette mühendis olup halen çalıştığını, müteveffanın ölümü ile birlikte davacı … ve …’ın desteklerini kaybettiklerini, madden ve manen zarara uğradıklarını, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın bir kusurunun bulunmadığını, davacı eş ve çocukların desteklerinin anne babanın çocuklarının , kardeşlerin ise yetişkin ağabeylerinin beklenmedik ölümü ile büyük acılar içinde kaldıklarını , manevi tazminatın yasal koşulların oluştuğunu belirtmiş, davacı eş … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 30.000,00 TL maddi, davacı … için 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan …, … A.Ş ve … Sigorta A.Ş’ den poliçedeki limit ile sorumlu olması kaydıyla müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden tibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, davacı eş … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 30.000,00 TL, … için 30.000,00 TL, … için 20.000,00 TL, … için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … A.Ş’ den kaza tarihinden itibaren yasal faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin söz konusu aracın işleten sıfatına haiz olmadığını, … plaka sayılı aracın müvekkili şirketçe Motorlu Araç Kira Sözleşmesi kapsamında 36 ay süre ile dava dışı … Şti firmasına kiraya verildiğini ,kazada müvekkili şirketin hiçbir kusuru bulunmadığını, talebin fahiş olduğunu belirtmiş davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında taksirle ölüme neden olma iddiası ile İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 2014/105 esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının devam ettiğini, davacıların iddialarının aksine, üzücü olay sonucu vefat eden …’ ın olayın gerçekleştiği an karşıdan karşıya geçmekte olup, cebin içinde yer alan otobüs durağında beklemediğini, trafik kurallarına aykırı davrandığını, ceza davasının bekletici sorun yapılmasını talep ettiklerini, talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, 09.05.2013 başlangıç-09.05.2014 bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere 0001-05930465 numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile … A.Ş adına ölüm halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 268.000,00-TL’ sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, müvekkili şirketin maddi tazminat sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı bulunduğunu, davacılar tarafından yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket nezdinde 1202379 nolu hasar dosyası açıldığını ve nihayetinde davacılar için maddi tazminat hesaplarının yapıldığını buna göre davacı eş … için 23.631,11-TL, davacı çocuk … için 2.127,61-TL maddi tazminat hesabı yapıldığını, tespit edilen maddi tazminat rakamları üzerinden davacılar vekiline sulh teklifinde bulunduklarını belirtmiş, öncelikle sulh teklifi doğrultusunda işlem yapılmasına, aksi halde belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak hesap yapılmasına, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin koca/baba/oğul ve kardeşi olan müteveffanın 02/01/2014 tarihli trafik kazasında hayatını kaybettiğini, 02/01/2014 tarihinde … plakalı araç ile davalı seyreden davalı …’ın durakta otobüs bekleyen …’a çarpması sonucu ölümüne neden olduğunu, davalı … ifadesinde aracının hızının 50-60 km dolayında olduğunu, yoldan geçmekte olan yayaları görüp frene bastığını, aracın durmadığını, kaymaya başladığını, aracın yan dönerek sürüklenmeye başladığını, araç sürüklenirken durağa doğru kaçmaya çalışan yayaya aracının sol arka yan kısmı ile çarptığını, aracının otobüs durağına çarparak durabildiğini, olayda kusurunun olmadığını belirttiğini, bazı tanıkların davalı …’in sevk ve idaresindeki binek araç ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarında orta şeritte seyrederken fren yaptığını, havanın yağışlı olması ve yolun virajlı olması nedeniyle aracın kaydığını, sağ ön tekerleğinin kaldırıma çarparak patladığını, aracın kaldırım ve yeşil alan üzerinde 29 metre sürüklendiğini, müteveffaya çarpması sonucu müteveffanın otobüs durağından 25 metre öteye sürüklendiğini, aracın yayaya çarptıktan sonra spin atmaya devam ettiğini, otobüs durağına çarparak durabildiğini beyan ettiklerini, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/452 soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda …’ın alkolsüz olduğunu, sürücünün 2918 sayılı yasanın 52/1.a.b maddesi gereğince hızının şartlara uygun olmadığını, aracın yük ve teknik şartlara uymadığından sürücünün asli kusurlu, müteveffanın tali kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davalı … aleyhine İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/105 esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda … hakkında ceza tertibi ile para cezasına hükmedildiğini, birleştirme talep edilen mahkememizin 2015/104 sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda …’a %75, müteveffaya ise %25 kusur verildiğini, söz konusu dosyada davalı gösterilen … A.Ş.’nin uzun süreli kiralama sebebi ile işleten olmadığı ve aracın uzun süreli olarak fiili tasarruf hakkının dava dışı … Şti.’ye devredilmiş olması sebebiyle bu firmanın sorumlu olduğundan bahsedildiğini, müteveffanın bir kusurunun bulunmadığını, davacıların müteveffanın beklenmedik ölümü ile büyük acılar içinde kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 30.000,00 TL destekten yoksun kalma, 40.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma, 40.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 40.000,00 manevi tazminatın, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davalılardan … Şti.’den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile, davacı … için 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve dava dosyasının 2015/104 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; yapılan yargılama, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “……A- ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Davanın davalı … AŞ. yönünden husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davanın diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 87.508,00-TL,
Davacı … için 5.638,00-TL olmak üzere toplam 93.146,00 -TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlandırılmasına ve davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihi itibariyle başlatılmasına,
Davacı … için 20.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL olmak üzere toplam 100.000,00 -TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … ‘ tan alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek , maddi tazminat ile ilgili sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İZMİR 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/559 ESAS 2016/438 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Mahkememizin 2015/104 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla
Davacı … için 87.508,00-TL,
Davacı … için 5.638,00-TL,
Davacı … için 6.854,00-TL,
Davacı … için 2.476,21-TL,
olmak üzere toplam 102.476,21 -TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Şti. den alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminatın davacı … için belirlenen 6.854,00-TL ile davacı … için belirlenen 2.476,21-TL toplamı olan 9.330,31 TL lik bölümünün olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlandırılmasına ve davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihi itibariyle başlatılmasına,
Davacı … için 20.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL olmak üzere toplam 100.000,00 -TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Şti. ‘ nden alınarak davacılara verilmesine,
Manevi ve manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek, maddi tazminat ile ilgili sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacılar eş, çocuklar, anne baba , erkek ve kız kardeş için takdir olunan manevi tazminatın pek düşük tayin ve takdir edildiğini, taleplerine uygun ve daha hakkaniyetli bir miktar olarak tayin ve takdiri gerektiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil hakkında iddia olunan kusur durumu da nazara alındığında verilen gerek maddi tazminat gerekse de manevi tazminat (hem asık hem birleşen dava yönünden) miktarlarının oldukça fahiş olduğunu, bu hususta birçok Yargıtay kararlarının taraflarınca dava dosyasına ibraz olunduğunu, tazminatın zenginleşme aracı olarak görülmemesi gerektiğini, buradaki amacın zarar görenin mal varlığını zenginleştirmek olmadığını, kaldı ki davacılar müteveffanın fiili net desteğini de ispat edememelerine rağmen maddi tazminata da hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleştirilen davada asıl davadan farklı davalı olarak … Şti’ye de husumet yöneltildiğini, davalı … şirketinin işleten sıfatını haiz olduğunun sonradan ortaya çıkmış olması nedeniyle bu yönde hüküm kurulmuş olması her ne kadar bu davalı yönünden gerek olsa da, müvekkil şirket davacının aynı talepleri doğrultusunda hesaplanan dava vekalet ücretini mükerrer olarak ödemek durumunda kalmasına yol açtığını, bu yönüyle yerel mahkeme kararının isabetsiz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleşen dosyada davacı tarafın sadece müvekkili şirketten manevi tazminat talep ettiğini, yerel mahkeme tarafından birleşen dosyada reddedilen manevi tazminat miktarı bakımından sadece müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her iki davalı lehine vekalet ücreti verilmesi şeklinde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, yerel mahkemenin birleşen İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/559 Esas 2016/438 Karar sayılı dosyası yönünden vermiş olduğu gerekçeli kararında, “Davalı … ve … Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve … Şti.’ne verilmesine,” şeklinde karar verdiğini, ancak, 2016/559 Esas sayılı dosyada davacı tarafın sadece müvekkili … Şti.’den manevi tazminat talep ettiğini, birleşen dosyada, davacı tarafın diğer davalı …’tan manevi tazminat talebi bulunmadığını, buna rağmen, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, birleşen dosyada reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden sadece müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her iki davalı lehine vekalet ücreti verilmesine karar verildiğini, davacı tarafın, 28/04/2016 tarihinde birleştirme talepli olarak açmış olduğu 2016/559 Esas sayılı birleşen dosyada dava dilekçesinde manevi tazminat taleplerini sadece müvekkili … Şti. ne yönelttiğinin açık olduğunu, hal böyle iken, yerel mahkeme tarafından reddedilen manevi tazminat yönünden tarafı olmadığı halde birleşen dosyada diğer davalı … lehine de vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacılar ve davalılar …, … Genel Sigorta A.Ş., … Şti. vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Maddi tazminat yönünden yapılan istinaf başvurularının incelemesinde;
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, davacılardan yalnızca … ve …’ın maddi tazminatı davalılar …, … Genel Sigorta A.Ş.’den asıl dava dosyasında, … Şti’den ise birleşen dava dosyasında talep ettikleri, diğer davacılar … ve …’in ise tüm maddi tazminatı birleşen dava dosyası davalılarından talep ettikleri, kurulan hükümlerin de bu doğrultuda olduğu, mükerrer ekleme olmadığı, kaldı ki birleşen davada hükmün tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kurulduğu ve bu hususun infazda gözetilmesi gerektiği anlaşılmakla, davalıların maddi tazminat verilmesine yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Kusur yönünden yapılan istinaf başvurularının incelemesinde;
Davaya konu kazayla ilgili olarak İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/105 Esas – 2015/91 Karar sayılı dosyasının incelemesinde, ölenin …, katılanların …, …, …, sanığın …, suçun taksirle ölüme neden olma, suç tarihinin 02/01/2014 olduğu, sanığın eylemine uyan TCK 85/1 62/1, 50/4, 52/2, 52/4, 63 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanlığının 12/04/2018 tarih, 2016/7914 Esas – 2018/4296 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve onama ilamı ile kararın 12/04/2018 tarihinde kesinleştiği, Asliye Ceza Mahkemesi dosyası içerisinde alınan 16/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsü … ‘ın asli, yaya …’ ın tali kusurlu olduğunun belirtildiği, aynı mahkemece alınan ATK’nın 12/09/2014 tarihli raporunda sanık sürücü …’ın yaya … ile aynı oranda eş değerli kusurlu olduğunun belirtildiği, çelişki üzerine en son alınan 25/12/2014 tarihli İTÜ bilirkişi kurulu raporunda sanık sürücü … ile maktül yaya …’ın eşit değerde kusurlu olduklarının belirtildiği belirlenmiştir.
Eldeki dava dosyasında yapılan yargılamada alınan 23.12.2015 tarihli makine mühendisi tarafından kusur oranının tespit edildiği raporda davalı …’ın %75, ölen yaya …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kusur yönünden alınan bu rapor ile ceza dosyasındaki kusur raporunda belirtilen oranlar arasında farklılık bulunduğundan kusur oranının tespiti açısından dosya üzerinde yeniden 3 kişilik bilirkişi kurulu vasıtasıyla talimat mahkemesi yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 29/07/2016 tarihli İTÜ makine mühendisi bilirkişi kurulu raporunda,dava konusu olayda davalı …’ın % 50 oranında , ölen yaya …’ın da % 50 oranında eşit derecede kusurlu oldukları ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir. İtiraz üzerine aynı heyetten ek rapor istenilmiş, alınan 15/12/2016 tarihli ek bilirkişi kurulu raporunda, davacıların miras bırakanı yaya …’a olayda %50 oranında eşit derecede kusur yüklenilmesinin tarafların olaydaki etki ağırlıkları ile uyumlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Yapılan tüm açıklamalar karşısında, ceza dosyasında alınan ATK ve İTÜ heyet raporlarının birbirini doğruladığı ve tarafların %50 kusur oranı esas alınarak kurulan ceza hükmünün Yargıtayca onandığı, bunun yanı sıra işbu tazminat dosyasında alınan İTÜ heyet raporlarının ceza dosyasındaki İTÜ heyet raporunu düzenleyen bilirkişilerden farklı olması ve yine aynı kusur oranları üzerinde mutabık kaldıkları, hükme esas alınan bilirkişi heyet raporlarının ve özellikle itirazları ayrı ayrı değerlendirip açıklık getiren 15.12.2016 tarihli kusur ek raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olduğu anlaşıldığından bu kusur oranlarına bağlı kalınarak mahkemece hüküm tesis edilmesi yerinde görülmüş olup, davalıların bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Manevi tazminat yönünden yapılan istinaf başvurularının incelemesinde;
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu edilen kazada, davacıların murisi ile davalı sürücünün eşit oranda kusurlu olukları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın oluş biçimi, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü, davalı yanın içine düşebileceği mali güçlükler ve manevi tazminatın yukarıda ifade edilen amacı da göz önünde bulundurularak davacılar için takdir edilen manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlendiği görülmüş ve tarafların istinaf itirazları bu sebeple yerinde görülmemiştir.
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yapılan istinaf başvurularının incelemesinde;
a-Davalı sigorta şirketince her ne kadar asıl ve birleşen davada vekalet ücreti yönünden mükerrer tahsilata yol açabilecek şekilde hüküm kurulduğu belirtilmiş ise de birleşen davada verilen kararın asıl davada verilen hükümle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kurulduğu anlaşıldığından bu hususun infazda gözetileceği nazara alınarak bu yöndeki istinaf itirazları yerinden görülmemiştir
b-Asıl davada manevi tazminat … A.Ş. ve …’tan, birleşen davada ise … Şti.den talep edilmiş, asıl davada … A.Ş. yönünden husumette ret, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabul kararı verilerek reddedilen manevi tazminat için davalı … lehine vekalet ücreti tahsis edilmiştir. Birleşen davada ise manevi tazminat sadece … şirketinden talep edildiği halde manevi tazminatın reddine yönelik vekalet ücretinin sadece birleşen dava davalısı … Şirketine verilmesi gerekirken aynı zamanda …’a da verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin birleşen davadaki kararının davalı … Şti. lehine kaldırılmasına, birleşen davadaki kararın manevi tazminatın reddine dair vekalet ücreti yönünden davalı … şirketi lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar ve davalılar … ile … Genel Sigorta A.Ş. vekillerinin istinaf itirazlarının HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … Şti. vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarihli, 2015/104 Esas ve 2018/1057 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
A- ASIL DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Davanın davalı … AŞ. yönünden husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davanın diğer davalılar yönünden KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 87.508,00-TL,
Davacı … için 5.638,00-TL olmak üzere toplam 93.146,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlandırılmasına ve davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihi itibariyle başlatılmasına,
Davacı … için 20.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … ‘tan alınarak davacılara verilmesine,
Manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek, maddi tazminat ile ilgili sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
b-Alınması gerekli 13.193,18-TL harçtan peşin alınan 864,15-TL, ıslah sırasında alınan 211,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.117,27-TL harcın davalı … AŞ. dışındaki davalılar tarafından tamamlanmasına,
c-Davalı sigorta şirketinin harç yönünden sorumluluğunun 6.362,80 TL ile sınırlandırılmasına,
d-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.202,00-TL vekalet ücretinin davalı … AŞ. dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
e-Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davalı … ‘ tan alınarak davacılara verilmesine,
f-Davalı … AŞ. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … AŞ. ye verilmesine ,
g-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
h-Davacı tarafından davalı … AŞ. dışındaki davalılar için yapılan 48 davetiye gideri 547,50-TL, bilirkişi inceleme ücretleri 2.130,00-TL, posta masrafı 22,00-TL olmak üzere toplam 2.699,50-TL yargılama giderinin red ve kabule göre 1.665,00-TL’ lik bölümünün davalı … AŞ. dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan bölümü ile davacı tarafça davalı … AŞ. için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
ı-Davacı tarafça yatırılan 1.120,11-TL harç giderinin davalı … AŞ. dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
B-BİRLEŞEN İZMİR 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/559 ESAS 2016/438 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 2015/104 Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla
Davacı … için 87.508,00-TL,
Davacı … için 5.638,00-TL,
Davacı … için 6.854,00-TL,
Davacı … için 2.476,21-TL,
olmak üzere toplam 102.476,21 -TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Şti. den alınarak davacılara verilmesine,
Maddi tazminatın davacı … için belirlenen 6.854,00-TL ile davacı … için belirlenen 2.476,21-TL toplamı olan 9.330,31 TL lik bölümünün olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlandırılmasına ve davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihi itibariyle başlatılmasına,
Davacı … için 20.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00-TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 15.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00 -TL,
Davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 100.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02.01.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı … Şti.’ nden alınarak davacılara verilmesine,
Manevi ve manevi tazminat ile ilgili fazlaya ilişkin istek, maddi tazminat ile ilgili sigorta şirketi yönünden faizin başlangıç tarihine yönelik fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
a-Alınması gerekli 13.831,18-TL harçtan peşin alınan 891,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 12.939,70-TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına,
b-Davalı sigorta şirketinin harç yönünden sorumluluğunun 7.000,15-TL ile sınırlandırılmasına,
c-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.948,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
d-Hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davalı … Şti.den alınarak davacılara verilmesine,
e- Davalı … Şti. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinde hesaplanan 10.750,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … Şti.’ ne verilmesine,
f-Davacı tarafça yatırılan 942,15-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
3-İstinaf Yargılama Giderleri Yönünden;
a-Alınması gerekli 80,70-TL istinaf karar harcından istinaf başvurusu sırasında davacılardan peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30-TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Asıl dosya davalısı …’ ın istinafı yönünden alınması gerekli 13.831,13-TL istinaf karar harcından istinaf başvurusu sırasında davalı …’tan peşin alınan 6.800,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 7.030,64 TL’nin davalı …’tan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c-Asıl dosya davalısı … Genel Sigorta A.Ş.’ nin istinafı yönünden alınması gerekli 6.362,80-TL istinaf karar harcından istinaf başvurusu sırasında davalı … Genel Sigorta AŞ.’den peşin alınan 3.340,73-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.022,07-TL’nin davalı … Genel Sigorta A.Ş.’ den alınarak hazineye gelir kaydına,
d-İstinaf başvuru sırasında davalı … Şti.’den alınan 3.457,80-TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
e-İstinaf incelemesi esnasında davacılar, davalı …, davalı … Genel Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
f-İstinaf incelemesi esnasında davalı … Şti.’de tarafından yapılan 121,30-TL istinaf kanun yolu başvuru harcı, 14,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 135,30-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
g-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
h-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacı … yönünden verilen hüküm açısından HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, diğerleri yönünden ise HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere 16/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.