Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/964 E. 2022/372 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/964
KARAR NO : 2022/372

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2016 (Dava) – 25/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1484 Esas – 2018/1476 Karar-
DAVA : Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 03/03/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 03/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli 2016/1484 Esas ve 2018/1476 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.12.2013 tarihinde salı günü saat 20:20’deŞehitler Cad. 1. Sanayi Kavşağında davalı sürücü davalı sürücü …’nün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ile kırmızı ışıkta geçerek müvekkilin ve babası …’nın içinde bulunduğu …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araca çarparak müvekkilin ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı … aleyhine İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/636 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada; davalı …’nün taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olduğuna dair karar verildiğini, kararın 02.02.2016 tarihinde kesinleştiğini, davalı …’nün kullandığı ve Kara Yolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası poliçesi ile … Sigorta A.Ş’ nin bünyesinde sigortalı olduğunu, meydana gelen trafik kazasına ilişkin … Sigorta A.Ş’ den gerçekleşen zararın karşılanması için 100.000,00 TL talep edildiğini, ancak sigorta şirketinin sadece 3.887,00 TL ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla şimdilik maddi zarar bakımından sigorta şirketinin eksik olarak yapmış olduğu ödemeye ek olarak 1.000,00 TL maddi tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … Sigorta AŞ’den, diğer davalı …’den ise fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminat alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından ödeme yapıldığı halde aleyhine dava açıldığını, davacılara ödenen maluliyet talebi ile iligli yapılan aktüerya raporunda, davacıya 3.887,00 TL maluliyet tazminatı hesaplanmış ve davacı tarafa 05.08.2016 tarihinde ibraname mukabilinde 3.887,00 TL ödendiğini, müvekkil şirketin nezdinde 229761-1 numaralı hasar dosyası açıldığını, gerçek zararın tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden maluliyete ilişkin rapor alınmasının gerektiğini, ayrıca aktüerya sıfatına sahip bir bilirkişinin de görevlendirilmesini ve davanın müvekkil şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … adına, dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiyeler,bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; “…. Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; 17.12.2013 tarihinde yaralanan davacı …’nın geçici iş görememezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.556,67 TL olduğu, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının ise 70.338,54 TL olduğu, tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderlerinin ise 425,00 TL olabileceği, davacının toplam maddi tazminat alacağının (74.320,21 TL) olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen ve güncelleştirilen 4.481,71 TL’lik ödemenin mahsubu sonrasında ise ıslah edilen miktar üzerinden bakiye 69.838,50 TL maddi tazminatın , ıslah dilekçesinde faizin dava tarihinden itibaren talep edilmesi hususu da gözetilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine, Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede; davacının davaya konu kaza nedeniyle % 12.1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetttiği, bu nedenle elem ve ıstırap çektiği, davalı sürücünün meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, manevi tazminatın, zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacının yaşı, maluliyet oranı, kaza tarihi dikkate alınarak davacı için belirlenen 10.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü …den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın sakatlık raporunu ibraz ederek müvekkili şirkete başvuru yaptığını, müvekkili şirketin akabinde medikal inceleme ve aktüer hesap raporlarını temin ettiğini, bu aşamada davacının zararının karşılandığını, 6704 sayılı torba kanunu uyarınca davadan önce gerekli belgeleri ibraz etmek suretiyle başvuru yapmak zorunlu hale getirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla artan sakatlık oranı için müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, bu nedenle esas hakkında inceleme yapılmasına gerek olmadan davanın usulden reddi gerekirken verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve bozulması gerektiğini, ayrıca sakatlık raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, bu nedenle dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kuruluna gönderilerek sürekli özürlülük ölçütü nazara alınarak sakatlık oranın tespit edilmesini talep ettiklerini belirterek, yerel mahkeme kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zarar nedeniyle meydana gelen geçici – sürekli iş göremezlikten ve ulaşım giderinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası, 17/12/2013 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca , davalı sürücü …’nün sevk ve idaresindeki …Plakalı aracın çarpması neticesinde meydana gelmiş, kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacı kemik kırığı olacak şekilde yaralanmıştır.
…Plakalı aracın, dava dışı sigortalı … Şti adına davalı sigorta şirketi tarafından 14/03/2013-14/03/2014 tarihleri arasında karayolları zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, sakatlanma halinde teminat limiti kaza başına 2.500.000,00, kişi başına 250.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Kazaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/636 Esas, 2015/1016 Karar sayılı ilamı ile davalı …’nün davacı ve dava dışı …’nın taksirle yaralanmasına sebep olma suçundan TCK’nun 89/4. Maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, davalı …’nün kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu kabul edildiği, ilk derece mahkemesince yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmediği anlaşılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü; 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği; 01.09.2013 – 01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği; 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22/06/2021 tarih ve 2021/3089 E, 2021/3441 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Somut olayda, kaza tarihi 17/12/2013 olup, hükme esas alınan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 27/11/2017 tarihli raporuna göre; davacı …’nın sürekli iş göremezlik oranının %12.1, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 aya kadar uzabileceğinin bildirildiği, anılan raporun Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlandığı görülmüş, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
Hükme esas alınan 09/04/2018 havale tarihli aktüer rapora göre ise davacının toplam geçici iş göremezlik zararının 3.556,67-TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı zararının ise 70.338,54- TL olduğu bildirilmiştir.
Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF 1931” cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Somut olayda; hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacının muhtemel bakiye ömür süresinin, PMF Yaşam Tablosu’na göre belirlenmek suretiyle tazminat hesabı yapıldığı görülmüştür. TRH 2010 Tablosu’nun kullanılması Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından kabul edilmekteyse de hak sahipleri için daha kısa ömür süreleri belirleyen PMF 1931 Tablosu’nu kullanan aktüer raporu, davalı lehine olduğundan ve istinaf edenin sıfatı ile aleyhe hüküm verme yasağı gereğince, bu husus kaldırma nedeni yapılmamıştır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/2486 E. – 2021/3312 K sayılı ilamı da aynı doğrultudadır)
Açıklanan nedenlerden ötürü, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf isteminin HMK nın 353/1/b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesini 25/12/2018 tarih ve 2016/1484 Esas-2018/1476 Karar sayılı kararına karşı davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı sigorta şirketinden alınması gereken 4.770,66-TL harçtan başlangıçta alınan 238,55- TL’nin mahsubu ile bakiye 4.532,11-TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı sigorta şirketinin yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK 333. mad. gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1- a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 03/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.