Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/948 E. 2022/116 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/948
KARAR NO : 2022/116

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2014 (Dava) – 27/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2014/1771 Esas – 2018/1379 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarihli 2014/1771 Esas ve 2018/1379 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 29.07.2014 tarihinde … mahallesinde bulunan mesire alanında ailece pikniğe giden müvekkillerinden küçük …’e davalı … idaresindeki aracın çarptığını, bu kaza nedeniyle hayati tehlike geçiren müvekkili kafa travması geçirdiğini, bacaklarında kırıkları oluştuğunu ve doku kaybının olduğunu, kazayla ilgili olarak Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/379E. sayılı dosyası üzerinden davalı …’ın yargılanmasına başlandığını, davalılardan … araç sürücüsü ve sahibi olmakla tüm maddi tazminat taleplerinden sorumlu olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle müvekkili …’in tedavisiyle ilgilenen hekimler tarafından ayağında kalıcı sakatlığının tespit edildiğini, bacakta kalıcı bir sakatlık tespiti halinde organ zayıflığı nedeniyle sürekli iş görmezlik durumunun oluşacağını, müvekkili …’in öğrenci olduğunu okula gidememesi nedeniyle de hayata geç atılacağı göz önüne alındığında bu zararında tazmini gerektiğini, davacı … futbol okulunda amatör sporcu olduğunu, kalıcı sakatlık riski ile bir daha spor yapamayacağını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00-TL tedavi gideri, 100,00.-TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 150,00-TL. geçici iş görmezlik tazminatı 150,00- TL. bakıcı gideri 100,00 TL. yol gideri olmak üzere 2.000,00- TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren faiziyle, davalı … firması ve … yönünden dava tarihinden itibaren faiziyle tahsiline, müvekkil … için 40.000-TL müvekkili … için 20.000-TL, müvekkili … için 20.000-TL müvekkili … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 -TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından 08.12.2014 tarihli dilekçesi ile davalı … yönünden davanın müracaata bırakıldığını bildirmiştir.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın müvekkil şirket nezdinde 28.02.2014/2015 tarihleri arasında ZMMS (trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limitiyle ve sigortalının kusur oranıyla sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle kazada araç sürücülerinin kusurunun tespiti gerektiğini, davacı yanın maluliyet iddialarının değerlendirilesi için Adli Tıp 3. İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını tarafların kusur oranı ile davacının müterafik kusurunun tespiti gerektiğini, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, tedavi gideri ve yol gideri gibi kalemler müvekkil şirketin sorumluk kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerinin müvekkil kurum tarafından karşılanacağı 2012/5 sayılı genelgede belirtilmiş ise de bu konuda davacı tarafından ödemeyle ilgili müvekkil kurumun herhangi bir başvuru olmadığının ayrıca kurumun … merkeziyle yazışma yapılarak cevabı beklendiğini savunarak davanın reddine ve dava açılmasına sebep olmadıklarını masraf ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği halde davaya cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… davacının açtığı davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davacının geçici iş göremezlik talebinin reddine, 712,50-TL ulaşım, 3.402,00-TL bakıcı gideri, 212.438,00-TL sürekli iş görememezlik tazminatı, 1.500,00-TL tedavi giderinin davalı sigortanın poliçe limiti olan 268.000,00TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla davalı sigortadan dava tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren davalı …’den kaza tarihi olan 29.07.2014 Tarihinden işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, davacının …’ya karşı açtığı davanın HMK 150/5 maddesi gereği 08.03.2015 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına, davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair isteminin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza mağdurunun öğrenci olması halinde de geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceğinin hüküm altına alındığını, bu çerçevede müvekkilinin eğitim durumu hususunda gerekli araştırma yapılmaksızın eksik inceleme ile bu taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararında “ yol piknik alanı içinde olsa dahi, trafiğe açık olması nedeniyle karşıdan karşıya geçerken yolu kontrol etmesi…aracı görüp beklemesi…gerekirken” denilerek müvekkiline % 25 oranında kusur verildiğini, ancak yolu kontrol edebilmesi için ağaçların boyu nedeniyle müvekkilinin öncelikle köprüden inmesi gerektiğini, köprüden inmeden yolu görmesinin ve kontrol etmesinin mümkün olmadığının bizzat raporda tespit edildiğini ve yine müvekkilinin köprüden indiği anda yolu görmesine dahi fırsat kalmaksızın kazanın gerçekleştiği de dosya kapsamında sabit olduğunu, yapılan açıklamalar karşısında müvekkiline atfedilen % 25 oranında kusurun olayın oluşuna uymamakla rapora bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı … kaza tarihinde 7 yaşında olup kaza tarihindeki yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışmasının söz konusu olamayacağı ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden mahkemece geçici işgöremezlik zararının reddinin yerinde olduğu, mahkemece kusur uzmanı bilirkişiden alınan rapora göre davacı küçüğün %75, davalı sürücünün ise %25 kusurlu olduğunun tespit edildiği, davaya konu kazadaki yaralanmaya yönelik Kemalpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/379 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan ve ceza hükmüne esas kabul edilen İstanbul ATK Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’nun 19.08.2016 tarihli raporuna göre de davacı küçük …’ın tali, davalı sürücünün ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu raporun yine aynı ceza mahkemesince daha önce Ankara ATK’dan alınmış rapor ve davacıların sunduğu olaya ait CD’nin incelenmesi sonucu düzenlendiği, yani sonuç olarak İstanbul ATK Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu’nun 19.08.2016 tarihli raporu ile mahkemece kusur uzmanı bilirkişiden alınan rapordaki kusur oranlarının birbirini teyit ettiği anlaşıldığından anılan kusur oranlarının mahkemece hükme esas alınmasının yerinde olduğu, davacının davasını açarken fazlaya dair haklarını saklı tutarak açtığı yani mahkemeden fazlaya dair hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmediği, bu sebeple mahkemece talepten fazlasına karar verilemeyeceği de gözetilerek davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haklı görülmemiştir.
Ancak; kaza neticesinde davacı …’daki yaralanmanın derecesi, olay sonrası geçirmiş olduğu tıbbi operasyonlar, olayın oluş biçimi, tarafların kusur durumu, kazanın meydana geldiği olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı yanın içine düşebileceği mali güçlükler göz önünde bulundurularak davacılardan … için takdir edilen 15.000,00 TL manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde biraz az olarak belirlendiği, diğer davacılar yönünden belirlenen manevi tazminat miktarının ise yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Bunun yanı sıra, davacılar … ve … maddi tazminat davasını velayeten davacı … adına, manevi tazminat davasını ise hem kendi adlarına asaleten hem de … ve … adına velayeten açtıklarını dava dilekçesinde belirtmelerine rağmen yerel mahkemenin karar başlığında bu husus belirtilmeden adı geçenlerin tümünün davacılar olarak gösterilmesi hatalı olmuş, Dairemiz karar tarihinde ise küçük …’ın reşit olduğu anlaşılarak bu hususların kararımız başlığında düzeltilmesi gerekmiştir.
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin kararının davacı … lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına, kararın harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sadece davacı … yönünden manevi tazminat talebi için bu davacı lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarihli 2014/1771 Esas ve 2018/1379 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davacının açtığı davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, davacı …’ in geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine,
b-712,50-TL ulaşım, 3.402,00-TL bakıcı gideri, 212.438,00-TL sürekli iş görememezlik tazminatı, 1.500,00-TL tedavi giderinin (davalı sigortanın poliçe limiti olan 268.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalı sigortadan dava tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren, davalı …’den kaza tarihi olan 29.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacı …’ e verilmesine,
c-Davacının …’ya karşı açtığı davanın HMK 150/5 maddesi gereği 08.03.2015 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına ,
ç-Davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 10.000,00-TL davacı … için 10.000,00-TL, davacı … için 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 29.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair isteminin reddine,
d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 18.652,21.-TL harcın, peşin alınan 314,25.-TL ve ıslah ile yatan 746,00.-TL ‘dan mahsubu ile eksik kalan 17.591,75 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den alınmasına, (davalı … Şirketinin 14.048,29.-TL kadarından sorumlu olması kaydıyla) alınarak hazineye irat kaydına,
e-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 19.033,15.-TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş ve … ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
f-Manevi tazminat yönünden AAÜT gereği davacı … için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan alınarak bu davacıya verilmesine, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … ‘dan alınarak bu davacıya verilmesine,
g-Maddi tazminatın reddedilen bölümüne göre hesaplanan 2.180,00.-TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
ğ-Reddedilen manevi tazminat bölüme göre hesaplanan AAÜT 13/2 mad gereği 5.100,00 vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine, AAÜT 13/2 mad gereği 2.180,00 vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalı …’a verilmesine, AAÜT 13/2 mad gereği 2.180,00 vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalı …’a verilmesine, AAÜT 13/2 mad gereği 2.180,00 vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalı …’a verilmesine,
h-Davacılar tarafından yapılan ilk dava gideri harcı 343,25 TL ve ıslah ile yatan 746,00 TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,
ı-Davacılar tarafından yapılan müzekkere ve tebligat gideri 482,30-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL olmak üzere toplam 1.282,30-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.268,49-TL’nin davalılardan (davalı …’ın 1.065,95.-TL’si kadarından sorumlu olması kaydıyla) alınarak davacılara verilmesine, geri kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına
i-Davalılar tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
j-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
k-Davalı … yönünden vekalet sunulmadan evvel dava takipsiz bırakılmış olduğundan hak ve nesafet gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-İstinaf Yargılama Giderleri Yönünden
a-İstinaf başvurusu sırasında davacılardan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında davacılar tarafından yapılan 121,30 istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 14,00 TL tebligat ücreti, 27,00 TL elektronik tebligat ücretinden oluşan toplam 162,30 TL yargılama giderinin istinaf isteminin manevi tazminat yönünden kabulü de nazara alınarak davalı …’dan alınarak davacı …’ e verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-Davacı istinaf eden tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince istinaf eden davacılara karar kesinleştiğinde iadesine,
e-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/01/2022