Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/944
KARAR NO : 2022/95
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/11/2017 (Dava) – 23/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1361 Esas – 2018/1008 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 20/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 20/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarihli 2017/1361 Esas ve 2018/1008 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve park halindeki … plakalı araç ile …’in maliki ve …’ in sürücüsü olduğu … plakalı aracın 09/10/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ in asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın KZMM sigortasını tanzim eden şirket olup, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 5. SHM’ nin 2017/158 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiğini ve alınan bilirkişi raporunda müvekkiline ait araçta 8.321,00 TL tutarında hasar olduğunun mütala edildiğini, 25/10/2017 tarihinde davalının resmi kayıtlı elektronik posta adresine başvuru yapıldığını ancak olumlu olumsuz yanıt alınamadığını bildirerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 4.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve 1.054,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 09/10/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 12/01/2017-12/01/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik sigorta poliçesi ile … adına maddi hasarda kaza tarihi itibariyle araç başına 33.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava konusu talep ile ilgili müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, davacının dava tarihinden itibaren avans faiz talebinin yasal olmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…..davanın kabulü ile 8.321,00 TL’nin (4.000,00 TL’sine dava tarihi 29/11/2017 tarihinden, 4.321,00 TL’sine ıslah tarihi 17/09/2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın taraflarınca belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, hüküm kısmında asıl alacağın tamamına dava tarihinden avans faizi işletilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken, arttırılan dava değeri kadar tutarına dava değerinin arttırıldığı tarih itibariyle faiz işletilmesine dair karar verilmesinin hatalı olduğunu, öte yandan müvekkile ait aracın … … marka ticari nitelikte bir araç olup, müvekkile ait araca zarar veren … plakalı davalı şirket sigortalısı aracın da kamyonet türünde bir araç olmakla ticari nitelikte olup tahakkuk edecek faizin nevi avans faizi olduğunu, sayın Yerel Mahkemece yasal faize hükmedilmesinin hatalı olup içtihatlara ve mevzuata aykırı olduğunu, sayın yerel mahkemece tam kabul kararı verilmesine karşın AAÜT ‘ ne göre müvekkili lehine 2.180,00 TL tutarında hükmedilmesi gereken vekalet ücretine hükmedilmediğini, kararın bu yönleriyle hatalı olup, ortadan kaldırılarak talep ettikleri şekilde davalarının kabulü gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın (hasar bedelinin) tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası, dava dışı sürücü …’in, 09/10/2017 günü, idaresindeki … plakalı kamyonet ile seyir halinde iken geldiği yolun, olay yeri kesiminde seyrine göre sağ taraf 28 nolu işyeri önünde yola dik olacak şekilde park halinde olan davacı …’e ait … plakalı kamyonetin arka bagaj kapısına çarpması şeklinde gerçekleşmiş, sonucunda davacıya ait araç hasarlanmıştır.
Kazaya karışan … plakalı kamyonet davalı sigorta şirketince 12/01/2017-12/01/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu trafik sigorta poliçesi ile dava dışı … adına maddi hasarlı kazalarda kaza tarihi itibariyle araç başına 33.000,00 TL limit ile teminat altına alınmıştır.
İlk derece Mahkemesince hükme esas alınan ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan 29/08/2018 tarihli rapora göre, davaya konu 09/10/2017 tarihli kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ in %100 oranında kusurlu bulunduğu, davacıya ait … plakalı park halindeki araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davaya konu … plakalı araçta kaza nedeniyle toplam hasarın 8.321,17 TL, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/158 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacıya ait araçtaki hasar bedelinin 8.321,00 TL tutarında olduğunun bildirildiği, böylelikle tespit raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunun birbiri ile uyumlu olup, çelişki içermedikleri anlaşılmıştır.
1-2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemeyecek olup bu durumda sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi dava tarihi olacaktır. (Yargıtay 17. Hukuk Daresinin 2016/11775 E, 2019/5302 K sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
Alacağın belirsiz alacak davası yolu ile talep edilmesi durumunda faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dava tarihi ve miktar artırım tarihi şeklinde ayrım yapılmamalı, anılan alacaklarda hüküm altına alınacak tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.
Somut olayda, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketini usulüne uygun şekilde temerrüte düşürmediği anlaşıldığından temerrüt tarihi dava tarihi olacaktır. Eldeki dava da davacının dava konusu alacak bakımından davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen söz konusu alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği halde bir bölümüne dava tarihinden, arttırılan bölümüne değer arttırım dilekçesi tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir. Belirsiz alacak olarak talep edilen alacaklarda dava açıldıktan sonra yargılama esnasında artırılan alacak miktarları bakımından zamanaşımı süreleri işlemeyeceği gibi artırılan miktar bakımından faize hükmedilirken de kısmi davadan farklı olarak tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olmuştur.
2-Zarara sebebiyet veren sigortalı aracın ticari (kamyonet) olması karşısında avans faizine hükmetmek gerekirken, yasal faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
3-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesi gereğince vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Aynı kanunun 326. maddesinde Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 332/1. maddesinde yargılama giderlerine resen hükmedileceği düzenlenmiştir.
Dava konusu somut olayda; davacı tarafından tarafından, davalı aleyhine açılan iş bu davada dava değerinin 8.321,00 TL olarak belirlendiği, davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu halde, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmüştür.
İlk Derece Mahkemesinin hüküm tarihi olan 2018 yılı AAÜT uyarınca, konusu para olan dava ve işlerde ilk 35.000 TL’ ye kadar %12 oranında vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş ise de, davacı lehine maktu vekalet ücretinin altında vekalet ücreti takdir edilemez. Buna göre somut olayda; davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görüldüğünden, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli 2017/1361 Esas, 2018/1008 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davanın kabulü ile 8.321,00 TL’nin dava tarihi olan 29/11/2017 tarihinden, işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gerekli 568,40 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL ve ıslah harcı olarak alınan 74,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 426,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 142,31 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini yargılama sırasında vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, istinaf sebebi ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde geçerli olan AAÜT uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 137,00 TL tebligat masrafı, 30,29 TL posta masrafı, 464,50 TL Adli Tıp Kurumu fatura bedeli ve İzmir 5. SHM’ nin 2017/158 D.İş sayılı yönünden 440,00 TL vekalet ücreti ile 614,60 TL delil tespit gideri olmak üzere toplam 1.722,39 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara resen iadesine,
” ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 98,10 TL başvuru harcı ile 28,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 126,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.