Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/943 E. 2022/127 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/943
KARAR NO : 2022/127

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2016 (Dava) – 14/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1378 Esas- 2018/1085 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2018 tarihli 2016/1378 Esas ve 2018/1085 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/07/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki davalı şirket nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın müvekkiline ait ve … idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sigortalı araç sürücüsünün trafik kazasında asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı tarafın kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi nedeniyle oluşan maddi zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkiline ait aracın Alman trafiğine kayıtlı olup Almanya’ya kadar gidebilmesi için Türkiye’de geçici tamiratı yapıldıktan sonra Almanya’da tamir ettirilmiş olduğunu, KDV dahil tamir faturasının 7.091,08 Euro olup araç yabancı plakalı olduğundan zararın da Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, zira müvekkilinin ikametinin de aracın da Almanya olduğunu, Yargıtay kararları uyarınca müvekkilinin Euro üzerinden harcama yapacağının kabulü gerektiğini, araç hasarının tespiti için alınan bilirkişi ücreti olarak 749,11 Euro ödendiğini, davalı … şirketine 18.10.2016’da başvuru yapılmış olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.091,08 Euro maddi tazminatın davalı … şirketinden temerüde düştüğü 31/10/2016 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, 749,11 Euro tespit masrafının da fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilmek suretiyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile 22/06/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin 31.000,00 TL ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile zarar nispetinde olduğunu, Almanya’ da yapılan tamir masrafının karşılanmasının mümkün olmadığını, iki ülke arasındaki farklı piyasa koşullarının dikkate alınması gerektiğini, davacının fahiş tamir ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, eksper ücretinin de teminat dışında olduğunu ve ancak yasal faiz talep edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporu ve Ankara Adli Tıp Kurumu raporuna göre davalı … şirketinde sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kazada %40 oranında kusurlu olduğu, davacının kullandığı … plakalı araç sürücüsünün ise %60 kusurlu olduğu ve davacının kullandığı … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin 7.000 Euro olduğu, kusur oranı gözetilerek 2.800 Eurodan davalı sigortanın ZMMS poliçesi şartları kapsamında sorumlu olduğunun belirlendiği, davacı tarafça davalı … şirketine 18/10/2016 tarihinde müracaat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı … şirketinin 31/10/2016 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, davalı … şirketi açısından 31/10/2016’nın temerrüt tarihi olarak belirlendiği, dava dilekçesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle ekspertiz incelemesi açısından 749,11 Euro masraf yapıldığının belirtildiği, dosya içinde bulunan ve tercümesi davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen fatura kapsamında 749,11 Euro ekspertiz ücretinin davacı tarafça karşılanmış olup, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/3828 Esas 2015/12514 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ve davacının %60 oranında kusurlu olduğu gözetilerek 299,64 Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek ‘TL’ karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair yargılama giderleri kısmında değerlendirildiği, sonuç olarak; DAVACININ DAVASININ KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 2.800,00 Euro maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/10/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle, “…04.06.2018 tarihli bilirkişi raporunda itirazları doğrultusunda inceleme yapılmaksızın önceki rapor gibi değerlendirmede bulunulmuş olup, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiği, hasar miktarı bilirkişi incelemesinde doğru hesaplanmışsa da yerel mahkemece tesis edilen kararın hatalı olduğu, araçtaki hasarlar ve tamir maliyetinin Almanya bilirkişi raporunda 7.091,08 Euro olarak hesaplandığı ve bilirkişi raporu ile de uygun olduğuna kanaat getirildiği, 26.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının aracının uğradığı hasarın Almanya bilirkişi raporundaki gibi 7.091,08 Euro olduğu, ancak yıpranma/yenileme/hurda değeri olmak üzere 91,08 Euronun toplam tamir maliyetinden düşülerek araçtaki net onarım tutarının 7.000 Euro olduğuna kanaat getirildiği, bu şekilde tamir maliyetinden düşüm yapılmasının mümkün olmadığı, Almanya bilirkişi raporunda davacının aracında hasar sonucu meydana gelen arızaların tamir edilmesi ile herhangi bir yıpranma veya yenilenmenin söz konusu olmayacağının belirtildiği, bunun yanında hurda bedelinin de tamir bedelinden düşülmesinin mümkün olmadığı, zira çünkü gerçek zararın taziminin esas olduğu, somut olayda aracın tamir bedeli, rayiç bedelinden düşük olduğundan; hurda değerinin düşülmesinin söz konusu olamayacağı, davalı … şirketnin tamir tutarının tamamından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece maddi tazminat tutarının, tamir maliyetinden hurda değeri düşülerek 7.000 Euro olarak tespit edilmesi doğru olmayıp müvekkilinin uğradığı maddi zarar olan 7.091,08 Euronun hüküm altına alınması gerektiği, bu miktardan fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline dair hüküm tesis edilmesini talep ettikleri….” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasına dayalı araç hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece kusur yönünden alınan trafik bilirkişi raporunda ve itiraz üzerine Ankara ATK’dan alınan kusur raporunda davacı araç sürücüsünün % 60 kusurlu olduğu belirlenmiş olup, olayın oluşumuyla ve birbirleriyle uyumlu raporlara göre hüküm tesisinde bir isabetsizlik görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Somut uyuşmazlıktaki gibi yabancı aracın zararının o ülkedeki piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerekmekle, buna göre aracın hasarının Almanya’daki rayiç bedeline, sovtaj bedeline ve yenilenecek parça değerlerine göre belirlenmiş olduğu görülmüştür. Bununla birlikte gerçek zararın tazmin edilmesi gerektiğinden, aracın tamiri sırasında parçalarının yenilenmesi nedeniyle ve eski çıkan parçalarına bir miktar hurda değeri belirlenerek toplam tutardan düşülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesindeki itirazının aksine hükme esas alınan raporda belirlenen hurda bedeli, araç sovtaj bedeli olmayıp, tamir sırasında çıkan parçaların hurda bedeline ilişkin olduğundan, bu yöndeki itirazların da reddi gerekmiştir.
Bununla birlikte; davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi; ” fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası ” şeklinde olduğu halde, mahkemece hükmün eksik surette kurulmuş olduğu görülmekle, bu husus hükmün infazı bakımından ve dava dilekçesindeki talep karşılanmadığından HMK 353/1-b-2. madde uyarınca mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesis edilmesini gerektirmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1378 Esas – 2018/1085 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile,
b-2.800,00 Euro maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 31/10/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiz ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c-Peşin alınan 464,98-TL harcın kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 688,27 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 223,29-TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
ç-Davacı tarafça talep edilen 299,64 Euro ekspertiz ücretinin fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası’nın efektif satış kuru üzerinden belirlenecek “TL” karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 464,98 TL harç ile posta ve bilirkişi ücreti toplamı 543,00 TL olmak üzere toplam 1.007,98 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi nazara alınarak 398,01-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,” ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 4,50 TL e-tebligat masrafı, 14,00 TL tebligat posta masrafı olmak üzere toplam 18,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26/01/2022