Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/942 E. 2022/126 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/942
KARAR NO : 2022/126

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/08/2016 (Dava) – 23/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1010 Esas – 2018/1006 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 26/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarihli 2016/1010 Esas ve 2018/1006 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/03/2016 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken davalı sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımları ile müvekkiline ait aracın arka kısmına çarpması sonucunda trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre davalı …’ ın kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracını tamir süresince kullanamadığını, davalı … şirketi tarafından da poliçe gereğince hasar, değer kaybı ve ikame araç bedelinin ödenmesi gerektiğini belirterek, HMK 107.madde uyarınca açtıkları işbu davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan hasar tazminatı olarak şimdilik 2.500-TL, ikame araç bedeli olarak şimdilik 500-TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL bedelin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile hasar bedeli talebini toplamda 5.500,00-TL’ye ve ikame araç bedeli talebini ise 1.400,00-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müracaat şartının yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, araç değer kaybı ve ikame araç bedeli masraflarının sigorta teminatı dışında kaldığını, davacı tarafça bildirilen hasar miktarını kabul etmediklerini, davacı aracının daha önce bir kazaya karışıp karışmadığının bilinmediğini, eğer bir tazminata hükmedilecekse kıymet kazanma tenzilinin uygulanmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve …’a yapılan usule uygun tebligata rağmen, davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “…Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; 03/03/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı, … plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar trafik poliçesinin bulunduğu ve sigortalının … olduğu, davaya konu … plakalı araçta kaza nedeniyle oluşan toplam hasar bedeli 11.706,65 TL’ ye göre aracın yedek parça fiyatlarının yüksek olması nedeniyle aracın tamire girmeyip hasarlı haliyle değerlendirilmesinin uygun olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, dava konusu aracın piyasa değerinin 9.500 TL , sovtaj değerinin 4.000 TL olduğu ve araçtaki hasar bedelinin 5.500 TL olduğu, aracın hasarlı halde satılıp emsal aracın satın alınması için geçecek sürenin 7 gün olacağı ve günlük 100,00 TL’ den ikame araç bedeli 700,00 TL’ nin uygun olduğu, ikame araç bedelinin gerçek zarar mahiyetinde olmadığı ve sigorta poliçesi teminatı dışında kaldığı, bu nedenle davalı … şirketi hakkındaki davanın bu bölüm yönünden reddi gerektiği, gerçek zarar niteliğindeki hasar bedelinden davalı … şirketinin … plakalı aracın trafik sigorta poliçesi gereğince diğer davalıların ise hasar bedeliyle ikame araç bedelinden aracın işleteni ve sürücüsü olarak sorumlu oldukları sonucuna ulaşılmakla; DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, HASAR BEDELİ YÖNÜNDEN 5.500 TL’nin (2.500TL’sine dava tarihi 11/08/2016, 3.000TL’sine ıslah tarihi 01/03/2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, İKAME ARAÇ BEDELİ YÖNÜNDEN 700TL’nin (500TL’sine dava tarihi 11/08/2016, 200TL’sine ıslah tarihi 01/03/2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, İKAME ARAÇ BEDELİ YÖNÜNDEN FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN VE DAVALI … HAKKINDAKİ TALEBİN REDDİNE…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle, “…İkame araç bedelinin düşük belirlendiği, alınan bilirkişi raporunda yeni araç temin bedeli 1.400,00-TL olarak tespit edilmiş olup, buna ilişkin olarak sadece araç maliklerinin sorumlu olduğu belirtilerek taleplerinin 1.400,00-TL’ye arttırıldığı, ancak mahkemece tamir süresi 7 gün bulunarak günlüğü 100,00-TL’den 700,00-TL olarak hüküm kurulduğu, oysa günlüğü 100,00-TL’den minibüs gibi bir araç temininin zor olduğunun kabulünün gerektiği, bu haliyle hayatın olağan akışına uygun olarak hesaplanan 1.400,00-TL ikame araç bedelinin kabulü gerektiği, dava dilekçesinde 500,00-TL üzerinden ikame araç bedeli talep edilmiş olup, sigorta şirketinin poliçede belirtilen sorumluluklarıyla sınırlı sorumlu olduğunun da belirtildiği, sigorta şirketi poliçenin tamamını vermediğinden bu hususta önceden açıkça beyanda bulunmalarının mümkün olmaması nedeniyle bu şekilde belirtildiği, ıslah dilekçelerinde ise ikame araç bedelinin 1.400,00-TL’ye ıslah edildiği, ikame araç bedelinden sadece araç sahiplerinin sorumlu olduğunu da dilekçe içeriğinde belirttikleri, sonuç kısmında da sigorta şirketinin poliçede belirtilen sorumluluklarıyla sınırlı olarak sorumlu olduğunun açıklandığı, bu yönüyle sigorta şirketi lehine 1.400,00-TL vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğu, sigorta şirketi tacir olduğu gibi müvekkiline ait aracın da minibüs olup, ticari nitelikte bir araç olduğu, bu haliyle her yönüyle ticari niteliği ağır basan dava konusu talepleri için avans faiz işletilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğu, tespit dosyasında yapılan masrafların yargılama gideri olarak yüklenmemesinin de hatalı olduğu, tespit dosyası için 689,74-TL masraf yapılmış olup, dava dilekçelerinde diğer giderlerin yargılama gideri olarak yüklenmesinin talep edildiği, keza ıslah dilekçelerinde de bu hususun belirtildiği, ancak mahkemenin bu gideri dikkate almadığı…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle araç hasar bedeli ve ikame araç bedeli istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin ikame araç bedeli bakımından eksik bedele hükmedildiği yönündeki itirazı değerlendirildiğinde; dava açılmadan önce İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/344 D.İş sayılı dosyasından yapılan tespit sonucunda makine mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile mahkemece ilk alınan rapor arasında ikame araç bedeli yönünden çelişki oluşması nedeniyle yeni bir bilirkişiden rapor alınmış olduğu, son alınan raporda da tespit raporundaki doğrultuda görüş bildirilerek gerekçelerinin açıklanmış olduğu, mahkemece dosyadaki çelişkiyi gideren, hüküm kurmaya ve denetime elverişli son rapordaki tespite göre ikame araç bedelinin 700,00-TL olacağına dair hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin, yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazının da reddi gerekmiştir. Şöyle ki, dosya kapsamında sözkonusu aracın ticari amaçla kullanıldığına dair bir delil sunulmamış olmasının yanısıra, aracın ruhsat bilgilerinde de açıkça “hususi” kullanım olduğu belirtilmiş olup, mahkemece yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17 HD 2019/2080 E.- 2020/6374 K).
Davacı vekilinin, davalı … şirketi lehine verilen vekalet ücretine yönelik istinaf itirazı ise kısmen yerinde görülmüştür. Dava dilekçesinde, davacı vekili tarafından herhangi bir ayrım yapılmaksızın diğer davalılarla birlikte davalı … şirketinden de 500,00-TL ikame araç bedelinin talep edilmiş olduğu, istinaf itirazının aksine dava dilekçesinde, davalı … şirketinin poliçe gereğince ikame araç bedelini ödemesi gerektiğinin bilhassa yazılı olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, ıslah dilekçesinde ise hasar bedeli ve ikame araç bedeline yönelik arttırımdan sonraki sonuç talep miktarı bakımından açıklama yapılır iken “sigorta şirketi poliçede yazılı teminatlarla sınırlı sorumlu olmak üzere” denildiği görülmekle, ikame araç bedelinin ıslah edilen kısmı bakımından sigorta şirketine bir talep yöneltilmemiş olduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinde davalı … şirketine yöneltilmiş bulunan 500,00-TL ile sınırlı olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, HMK 353/1-b-2.madde uyarınca hükmün vekalete ilişkin kısmının bu şekilde düzeltilmesi gerekmiştir.
Yine, tespit masraflarının yargılama giderlerine eklenmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazının da yerinde olduğu anlaşılmıştır. Şöyle ki; ıslah dilekçesinde miktar olarak da açıkça belirtilen “tespit gideri” masrafının, dava dilekçesinde de “diğer giderlerin yargılama gideri olarak davalılardan tahsili” denilmek suretiyle talep edilmiş olduğu, dava açılmadan önce yapılmış bulunan tespit giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken yerel mahkemece bu yönde bir karar verilmemiş olduğu anlaşıldığından, HMK 353/1-b-2.madde uyarınca sözkonusu giderin yargılama giderlerine eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1010 Esas – 2018/1006 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“Davanın KISMEN KABULÜ ile,
A) Hasar bedeli yönünden 5.500,00 TL’nin (2.500 TL’sine dava tarihi 11/08/2016, 3.000,00 TL’sine ıslah tarihi 01/03/2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
B) İkame araç bedeli yönünden 700,00 TL’nin (500 TL’sine dava tarihi 11/08/2016, 200,00 TL’sine ıslah tarihi 01/03/2018 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
İkame araç bedeli yönünden fazlaya ilişkin talebin ve davalı … hakkındaki talebin reddine,
C) Alınması gerekli 423,52 TL harçtan peşin alınan 51,24 TL ve ıslah harcı olarak alınan 60,60 TL nin mahsubu ile bakiye 311,68 TL’ nin ( davalı … şirketinin sorumluluk sınırı 263,86 TL ‘dir) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına
D) Davacı tarafça peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 111,84 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
E) Davacı taraf lehine A.A.Ü.T ye göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
F) Davalı … lehine reddedilen ikame araç bedeli yönünden A.A.Ü.T 13/2. maddeye göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ ye verilmesine,
G) Davacı tarafça yapılan ilk masraf 33,50 TL, 32 tebligat gideri olan 394,00 TL ve 5 müzekkere gideri olan 47,30 TL, iki bilirkişi ücreti toplamı 700,00 TL ile tespit gideri olarak 689,74 TL’den oluşan toplam 1.864,54 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.675,29 TL’ sinin (davalı … şirketinin sorumluluk sınırı 1.486,22 TL’dir) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
H) Davacı tarafça yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine”, ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-Davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davacıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ile 84,00 TL tebligat ücretinden oluşan toplam 205,30 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26/01/2022