Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/938 E. 2022/112 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/938
KARAR NO : 2022/112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2018 (Dava) – 28/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2018/197 Esas – 2018/651 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 26/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2018 tarihli 2018/197 Esas ve 2018/651 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, bu üyelikten kaynaklanan 2017 yılı Aralık ayı ve 2018 yılı Ocak ayı B4 blok güçlendirme ödemesine ilişkin 7.865,00 TL alacağın davalı tarafından ödenmediğini bunun üzerine Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2411 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borcun dayanağı olan genel kurul kararının geçersiz olduğunu, genel kurul sıfatı kullanılmak suretiyle icra edilmiş olan B4 blok güçlendirme ihalesi ile üyelerden aidat ödeme şartları belirlemesinin mutlak butlan ile malul olduğunu, yönetim kurulunca aidat öngörülemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…Dava ve takip konusu aidat borcunun 18.07.2017 tarihli kooperatif genel kurul kararından kaynaklandığı, bu genel kurul kararına dayanılarak davacı kooperatif yönetim kurulunca 27.11.2017 tarihinde -kooperatif binasının güçlendirilmesine yönelik- tesis edilen karar çerçevesinde sözü edilen aidat alacağının talep edildiği, takip dayanağı genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptal edildiği ve/veya icrasının geri bırakıldığı yönünde bir kararın davalı tarafından sunulmadığı, davacı kooperatif üyesi olan davalının icra takip tarihi itibari ile takip talebinde belirtilen aidatlar sebebi ile 7.865,00 TL asıl borç ve 192,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.057,91 TL borcunun bulunduğu..” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, davalının Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün 2018/2411 E.sayılı dosyası ile yapılan 8.057,91 TL’lik takibe yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı 7.865,00 TL’sına takip tarihinden itibaren yıllık yasal faiz oranının %100’ünü, her halükarda %18 oranını aşmamak koşuluyla kooperatif genel kurulunca öngörülen temerrüd faizi yürütülerek devamına, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 1.611,58 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dosyasındaki uyuşmazlık noktasının, dosyasındaki belgelere göre, daha önceden de güçlendirmesi yapılmış, oturum raporları alınmış ve kuraları çekilmiş, 12 yıldan buyana da iskan edilmekte olan B4 Bloğun yönetim kurulunca riskli bina kapsamına alınıp güçlendirme yapılmasına ilişkin alınan 18/06/2017 tarihli genel kurul kararının hukuken geçerli olup olmadığı noktasında düğümlendiğini, riskli kabul edilen binaların yıkılması ya da güçlendirilmesi kararları niteliği itibariyle kamu düzeni ile de ilgili olduğundan (kat mülkiyetine tabi binalardaki işleme benzer şekilde) kooperatif ortaklarının şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülükleri ihdası hakkında alınacak kararlar için de bütün ortakların 3/4 ünün rızasının gerekli olduğu şeklindeki hükmüne yer veren Koop. Kanunun 52- Maddesinin son derece açık ve net bir hüküm olduğunu, bu yüzden, davacı kooperatifin ortak sayısına göre yeterli nisap sağlanmadığını ve içeriği itibariyle yasal koşulları ihtiva etmeyen ve bu yüzden hiçbir geçerliliği bulunmayan genel kurul kararına istinaden alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, genel kurul kararı tesis edildiği tarihte, normal kooperatif aidatı belirlenmesine karşın, B4 Blok güçlendirme aidatı hiçbir şekilde tespit edilmediğini ya da aidatın m2 bazında ödenmesine esas teşkil edecek inşaat ihalesinin alt ve üst limitlerinin belirlenmediğini, aidat belirleme yetkisinin, genel kurul dışındaki hiçbir organa devir edilemeyeceğini, genel kurul tarihinden 162 gün sonra, (27.11.2017 tarihinde) yönetim kurulunun genel kurul sıfatı takınarak güçlendirme aidatı ve ödeme şartlarını (5 taksit) belirlemesinde hukuki geçerlilik olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, takip dayanağı genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptal edildiği ve/veya icrasının geri bırakılmasına mahkemece karar verilmediği sürece aidatın ödenmesinin geciktirilemeyeceği, bu yönde bir kararın davalı tarafından da sunulmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2018 tarihli, 2018/197 Esas ve 2018/651 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 550,43 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL maktu harç ile 137,60 TL nispi harçtan oluşan toplam 182,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 368,43 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/01/2022