Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/922 E. 2022/159 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/922
KARAR NO : 2022/159

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2016 (Dava) – 14/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/217 Esas- 2018/976 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 27/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/11/2018 tarihli 2016/217 Esas ve 2018/976 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili… …’ın 09/07/2013 tarihinde … Tem otoyolunda babası … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı ölümlü trafik kazasında annesi …’ı kaybettiğini, geriye mirasçısı olarak müvekkili ile babasının kaldığını, müvekkilinin babası …’ın … plakalı aracın maliki olmadığını, araç sürücüsü olduğunu, kaza tutanaklarında müvekkilin babasının asli ve tam kusurlu olarak bulunsa da, Yargıtay içtihatlarına göre tam kusurlu mirasçıların destek zararını isteyebileceğinin hüküm altına alındığını, iş bu davanın sigorta aleyhine açıldığını ek dava açma ve ıslah etme hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 08/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 64.494,74 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirkete 30/06/2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, güncel nüfus kaydının istenmesi gerektiği, talep edilen tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen kişi ile ilişkileri, yaşları, ölüm olayı doslayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, medeni durumlarının belirlenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle destekten yoksun kalma tazminatının aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi tarafından hesaplanmasını, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, “… davanın 09/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan küçük …’ın annesi …’ın vefat ettiğinden dolayı destekten yoksun kalma tazminat talebiyle … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi aleyhine açıldığı, aracın davacı sigorta şirketi nezdinde 30/06/2013-2014 tarihleri arasında ZMMS poliçesiyle sigortalandığı, teminat miktarının 250.000,00-TL olarak poliçenin belirlendiği, bilirkişinin yapmış olduğu aktüerya hesabında, küçük …’ın yoksun kaldığı tazminat tutarının 54.270,50 TL olarak tesipt edildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararların teminat altına alındığı, davacıların sigorta şirketine karşı meydana gelen zarar anlamında üçüncü kişi konumunda bulundukları, toplam destek zararının davalı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu poliçenin limitinin kapsamında kaldığı, Yargıtay İçtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle eğitimine devam etmekte olan çocukların, yaşadıkları yer ve ailenin sosyal ekonomik durumuna göre yüksek öğrenim göreceklerinin kabul edildiği, dosyamız davacısı …’ın annesinin vefat ettiği tarihte 5 yaşında olduğu ve ilkokula dahi başlamadığı belirlenmekle, kaza tarihinde 5 yaşında olan davacı için annesinden 22 yaşına kadar destek alacağı kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, 54.270,50 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihi olan 20/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece destek paylarına ilişkin çelişki giderilmeden tanzim edilen hesap raporunun üzerinden davanın kabulünün yerinde olmadığını, yerel mahkemece hatır taşıması ve emniyet kemeri takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmadan hesap raporunun tam kabulünün yerinde olmadığını, davacının meydana gelen trafik kazasında yolcu olup hiçbir koruyucu önlem almaması sebebiyle yaralanmasının derecesini kendi ihmali ve kusuru sebebiyle arttırdığını, yerel mahkemece temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız ve kabul edilemez nitelikte olduğunu, yerel mahkemece davacının ıslahtan önceki tazminat talepleri için dava tarihinden itibaren, ıslahtan sonraki tazminat talepleri için ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına, müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin durdurulması için tehiri icra kararı verilmesine, haksız davanın reddine ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; 09/07/2013 tarihinde … Tem otoyolunda babası …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile asli ve tam kusurlu olarak neden olduğu ölümlü trafik kazasında…’ın annesi …’ı kaybettiği, geriye babası ile birlikte mirasçısı olarak kaldığı; dava dışı … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı ve davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın 30/06/2013-30/06/2014 tarihleri arasında kaza tarihini de kapsar şekilde teminat altına alındığı ve kişi başına ölüm/sakatlık teminatının 250.000,00 TL olduğu, dava öncesi davalı sigorta şirketine 08/07/2014 tarihinde başvuru yapıldığı, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişinin düzenlediği 28/12/2016 tarihli raporda araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğunu belirtmiş; sigorta hukuku -tazminat hesap uzmanı bilirkişinin düzenlediği 23/02/2017 tarihli aktüer kök raporunda 54.270,50 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, 07/07/2017 tarihli ek raporda ise 64.494,74 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır.
1-Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davalı vekilinin yargılama sırasında talep etmediği hatır taşıması indirimini istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü anlaşılmakla bu yöndeki istinaf itirazının HMK’ nın 357/1 maddesi uyarınca yerinde olmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurunda kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi bu hususun resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir.(Yargıtay 4. HD 2021/5520-2021/8747); ancak hatır taşımasının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir mahkemece resen nazara alınamaz. (Yargıtay 4. HD 2021/6947 – 2021/11267)
Dosyanın incelenmesinde; murisin anne babasına pay ayrılması hususu aktüer bilirkişi raporunda değerlendirilmediği gibi, mahkemece gerekçeli kararda da tartışılmadığı anlaşıldığından; mahkemece murisin nüfus kaydı dosyaya eklenmek suretiyle anne- babasının hayatta olup olmadığının tespit edilerek, hayatta olması halinde onlara da pay ayrılarak hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınması; ayrıca davalı vekili tarafından da talep edildiği üzere mahkemece desteğin kaza sırasında emniyet kemeri takıp takmadığı hususunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığının dosya kapsamından anlaşıldığı ve gerekçeli kararda da bu hususun tartışılmadığı anlaşılmakla, mahkemece müterafik kusur nedeniyle hesaplanan tazminat tutarından indirim koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği halde belirtilen hususların değerlendirilmeyerek mahkemece eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan kabulüne; açıklanan gerekçeler doğrultusunda yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE;
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/11/2018 tarih ve 2016/217 Esas 2018/976 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf eden davalıya iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 27/01/2022