Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/906 E. 2022/62 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/906
KARAR NO : 2022/62

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/11/2015 (Dava) – 20/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/1174 Esas – 2018/1522 Karar
BİRLEŞEN DAVA : Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 19/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2018 tarihli 2015/1174 Esas ve 2018/1522 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 02.10.2015 günü … plakalı kamyonet sürücüsü olan davalı …’in, geri manevra yapıp aracını park etmek istediği esnada, aracının arka kısmıyla yolun karşı tarafına yaya geçidinden geçmekte olan müvekkili … ile oğlu olan diğer müvekkili …’a çarpması neticesinde müvekkillerinin yaralanmasına neden olduğunu, tutulan trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın işleteninin davalı … Şti olup, diğer davalı … Şirketine trafik sigortalı olduğunu, müvekkili …’ın sol omuz ve kol kısmında kırık olduğunun tespit edildiğini, yine davacı küçük …’ın da sol omuz köprücük kemiğinin kırıldığını, tedavilerinin halen daha devam etmekte olup müvekkili …’ın uzun süre iş ve gücünden ayrı kaldığını, ağrı ve acı çektiğini, kaza nedeniyle özellikle küçük …’de psikolojik travma oluşmuş olup her iki müvekkilinin de ayrıca psikolojik tedavi sürecine başladığını, müvekkillerinin halen daha tam şifa bulamadığı gibi büyük olasılıkla hayatlarının bundan sonraki döneminde de kaza ve yaralanmalarının bedensel ve ruhsal etkilerini yaşayacaklarını, müvekkili …’in kaza tarihinde 5 yaşında olduğunu, müvekkili …’ın da kaza tarihinde 32 yaşında olduğunu, müvekkillerinin beden gücü kayıp oranı, bakıcı gideri, hastane ve tedavi masrafları, geçici ve sürekli iş göremezlik kayıpları, çalışma gücünün azalmasından doğan kayıpları ile ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklanan tüm kayıplarının toplanacak delillere göre belirlenenebileceğini, bu nedenle 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesine göre işbu davayı açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin her türlü maddi tazminat ve manevi tazminat hakları saklı kalmak üzere, müvekili … için şimdilik 1.500,00-TL, müvekkili … için şimdilik 500,00-TL maddi tazminat tutarının davalılar … ve … Şti. yönünden olay tarihinden, davalı … şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere dava tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk kurallarına göre tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile talebini müvekkili … için toplamda 124.181,21-TL’ye ve müvekkili … için 1.708,47-TL’ye yükselttiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili birleşen davadaki dava dilekçesinde özetle, kaza sonrası tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda davalı …’in asli ve tam kusurlu olduğunu, İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/821 E. sayılı ceza dosyasından alınan 06.06.2016 tarihli Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre de, davalı sürücü … ‘in asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkillerinin maddi zararlarını talep ettikleri İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1174 E sayılı dosyasında maluliyet oranlarını belirtir raporların alınmış olduğunu, müvekkili …’in kaza tarihinde 5 yaşında, …’ın ise 32 yaşında olduğunu, müvekkillerinin uzun süren ağrı ve acılar çektiklerini, geçici süre ile de olsa başkalarının yardımına muhtaç olmaktan kaynaklanan üzüntüyü yaşadıklarını, …’in aylar boyunca psikolojik uzman desteğine ihtiyaç duyduğunu, müvekkillerinin halen daha tam şifa bulmadığı gibi büyük olasılıkla hayatlarının bundan sonraki döneminde de kaza ve yaralanmanın bedensel ve ruhsal etkilerini yaşayacaklarını, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1174 esas sayılı dosyası ile aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan bu davanın usul ekonomisi açısından birleştirilmesini belirterek, müvekkili … için 17.000,00-TL, müvekkili küçük … için 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davalılar … ve … Şti.’ nden ortaklaşa ve zincirleme sorumluluk kurallarına göre tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … şirketi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 05.03.2015-05.03.2016 başlangıç ve bitiş tarihli, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınmasını, geçici iş göremezlik hallerinin teminat dışında olduğunu, sürekli sakatlığın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacıların müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının mahkemece tespiti gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin de yasal faiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekilinin asıl ve birleşen davaya cevap dilekçesi sunmadığı, ancak duruşmalardaki beyanlarında davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “….Tüm dosya içeriğine göre, 02.10.2015 tarihinde davalılardan …’in sürücüsü, davalı … Şti’nin işleteni ve davalı …’nın ZMMS ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın davacılara çarpması nedeni ile davacıların yaralandığı, olayın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in tam ve asli kusurlu olduğu, davacıların ise tamamen kusursuz olduğu, davacı küçük …’in kaza tarihi itibari ile 5 yaşında olduğundan geçici iş göremezlik zararı doğmayacağı, kalıcı maluliyetinin de bulunmadığı, bakıcı giderinin 1.613,47 TL olduğu, yol giderinin 45,00 TL olduğu, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 50,00 TL olduğu, toplamda … için istenebilecek zarar miktarının 1.708,47 TL olduğu, davacı … yönünden ise kaza nedeni ile %10.2 oranındaki maluliyeti dikkate alındığında 118.872,52 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, SGK tarafından davacıya yapılan ödeme mahsup edildikten sonra 4 aylık iyileşme süresi için 4.031,06 TL geçici iş göremezlik zararı bulunduğu, 450-TL yol gideri ve 827,63-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri bulunduğu, 2.689,13 TL bakıcı gideriyle toplamda 124.181,21 TL maddi tazminat talep edebileceği ve bulunan miktarların teminat limiti içerisinde bulunduğu, davalının zamanaşımı iddiasının yerinde olmadığı, zamanaşımı süresi içerisinde talebin sunulduğu, manevi tazminat istemi yönünden davacıların maluliyet durumu ve olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak takdiren davacı … için 10.000-TL ve küçük davacı … için de 2.000-TL olmak üzere toplam 12.000-TL manevi tazminatın davalılardan mütesilsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmakla; DAVANIN MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN KABULÜ İLE, Davacı … yönünden 118.872,52.-TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 4.031,06.-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 450,00.-TL yol gideri, 827,63.-TL tedavi gideri, 2.689,13.-TL bakıcı gideri toplamı 124.181,21.-TL MADDİ TAZMİNAT İLE; Davacı … yönünden 1.613,47.-TL bakıcı gideri, 45,00.-TL yol gideri, 50,00.-TL tedavi gideri toplamı 1.708,47.-TL MADDİ TAZMİNATIN davalı … ve … Şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, davacı … yönünden 10.000-TL, davacı … yönünden 2.000-TL olmak üzere toplam 12.000-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili tarafından, “…Her iki müvekkilinin de kaza nedeniyle vücutlarında kemik kırıkları meydana geldiğini, tedavilerinin aylarca sürdüğünü, uzun süren ağrı ve acılar çektiklerini, başkalarının yardımına ihtiyaç duyduklarını, müvekkili … ve oğlunda psikolojik travma oluştuğunu, özellikle küçük …’in aylar boyunca psikolojik uzman desteğine ihtiyaç duyduğunu, hayatlarının bundan sonraki döneminde de kaza ve yaralanmanın bedensel ve ruhsal etkilerini yaşayacaklarını, öte yandan asıl önemli hususun, müvekkili …’de maluliyet ortaya çıkmış olması olduğunu, diğer koluna göre gözle görülür şekilde kısalık olduğunu ve hiç estetik olmayan şekilde bir eğrilik oluştuğunu, estetik görüntüsünün ömrünün sonuna kadar bozulmasından kaynaklı psikolojik üzüntü ve travmayı yaşayacağını, dosyaya yansıyan tüm bu fiili gerçeklere rağmen, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının aşırı derecede yetersiz kaldığını, manevi zararı karşılamaktan uzak kaldığını, davalı sürücünün tam ve asli kusurlu oluşu, davacı müvekkillerine hiçbir şekilde kusur izafe edilmeyişi, davalıların mali ve içtimai durumlarına nazaran, manevi tazminatın tamamının kabul edilmesi gerekirken, özellikle maddi tazminata esas olan unsurların (maluliyet, şifaya erip ermedikleri hususları, kalıcı arıza vesair hususlar) maddi tazminat talepli davada tespit edilmesi beklenerek sonrasında gerçek zarar talepli olarak manevi tazminat davasını açtıkları halde, dava dilekçeleriyle talep ettikleri gerçek manevi zarar rakamlarının kısmen kabulüne karar verilmesinin, hukuka ve yasaya aykırı olduğunu” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat, birleşen dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacılar vekilinin yalnızca birleşen davadaki manevi tazminat miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle yalnızca manevi tazminat bakımından yapılan değerlendirmede;
Davacılardan …’nin %10.2 oranında maluliyetinin oluştuğu, oğlu …’de maluliyet olmadığı, ancak iyileşme sürelerinin … bakımından 4 ay, … bakımından 6 ay olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’in tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edilmiş olduğu, kaza tarihinin 02.10.2015 olup kaza tarihinde …’nin 32, …’in ise 5 yaşında olduğu, davacı …’nin diğer davacı olan küçük oğluna bakmakla mesul olduğu, kaza nedeniyle davacı …’nin iki defa ameliyat olmak zorunda kaldığı ve işine uzun süre devam edememiş olduğu, kaza sonrasında davacı …’ nin görmek zorunda kaldığı fizik tedavi evrakları ile küçük …’ ait çocuk psikiyatri muayene ve tıbbi evraklarının dosyaya eklenmiş olduğunun anlaşılmasına, sosyal-ekonomik durum tespitlerine ve tüm dosya kapsamına göre yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarının bir miktar az olduğu anlaşılmakla, manevi tazminatın bir ceza ya da zenginleşme aracı olmaması gerekliliği de dikkate alınarak, Dairemizce davacı … için 15.000,00-TL, küçük … için ise 5.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden hüküm tesisine karar verilmesi gerekmiştir.
Kabule göre de, mahkemece başlangıçta asıl ve birleşen dava karar başlığında davacı küçük …’a da velayeten annesi tarafından dava açıldığı belirtilerek davacı olarak gösterilmemiş olması ve bu hususun sonradan tashihen düzeltilmek zorunda kalınması doğru olmamış olmakla birlikte, kararın sonucu itibariyle bu husus burada eleştirilmekle yetinilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacılar vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1174 Esas – 2018/1522 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
” 1-DAVANIN MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN KABULÜ İLE,
A)Davacı … yönünden 118.872,52.-TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 4.031,06.-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 450,00.-TL yol gideri, 827,63.-TL tedavi gideri, 2.689,13.-TL bakıcı gideri toplamı 124.181,21.-TL maddi tazminat ile;
B)Davacı … yönünden 1.613,47.-TL bakıcı gideri, 45,00.-TL yol gideri, 50,00.-TL tedavi gideri toplamı 1.708,47.-TL maddi tazminatın,
Davalı … ve … Şirketi yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı …. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davacı … yönünden 15.000,00-TL, davacı … yönünden 5.000,00-TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve … Ltd. Şirketi’nden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3- Karar ve ilam harcı olan 9.965,72- TL’den peşin alınan 27,70- TL peşin harç ile 423,15 TL ıslah harcından oluşan toplam 450,85 TL’nin mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 9.514,87 TL harcın davalılardan (8.599,52 TL’sinden sigorta şirketi sorumlu olmak üzere) müşterek ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat yönünden; davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilen 12.821,17 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul edilen manevi tazminat bakımından; Avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Şirketi’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat bakımından AAÜT 13/2.madde dikkate alınarak 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılar … ve … Şirketi’ne verilmesine,
7-Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 95,50-TL, ıslah harcı 423,15-TL, tebligat, posta, bilirkişi, Adli Tıp rapor ücreti giderleri 3.742,00- TL olmak üzere toplam 4.260,65-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştikten sonra talep halinde ilgili olduğu tarafa iadesine”, ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
II-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında davacılardan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacılara iadesine,
III-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 4,50 TL elektronik tebligat ücreti, 56,00 TL tebligat ücreti ile 0,35 TL KEP ücretinden oluşan toplam 182,15 TL yargılama giderinin davalılar … ve … Şirketi’nden müşterek müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
IV-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
V-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19/01/2022