Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/905 E. 2021/1488 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/905
KARAR NO : 2021/1488

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017 (Dava) – 06/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/656 Esas – 2018/1235 Karar
DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarihli, 2017/656 Esas ve 2018/1235 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/01/2017 tarihinde, olay yerini terk eden davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve kazanç kaybının tespiti için Büyükçekmece 2. SHM’nin 2017/27 D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, davalı sigorta şirketine başvurduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL hasar, 100,00-TL değer kaybı, 100,00-TL kazanç kaybı zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın, müvekkil sigorta şirketi nezdinde trafik poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkil şirket sigortalının kusuru oranında, teminat kapsamı dahilinde uğranılan ve tespit edilen gerçek zarar miktarı kadar sorumlu bulunduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle husumet yönünden reddinin gerektiğini, müvekkilinin kazada tamamen kusursuz olduğunu, tespit dosyasının kabul etmediklerini, müvekkilinin kaza yerine terk etmediğini, kazaya karışan ve kusurlu olan diğer kişinin olay yerini terk ettiğini, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “….25/06/2018 havale tarihli bilirkişi heyeti hükme esas alınarak davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olmadığı davalının zarardan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerçek durumu yansıtmayan kaza tespit tutanağına göre düzenlendiğini, tüm itirazlarına rağmen kusur durumlarının tespiti için dosyanın ATK ya gönderilmemesinin savunma haklarını engellediğini, ayrıca tutanak memurlarının dinlenmesi olay yerindeki kamera kayıtlarının incelenmesi ve keşif taleplerinin de reddinin yerinde olmadığını davalı tanığının dahi olaya karışan başka araçlar olduğunu ifade etmesine ve bunun tutanakta yer almadığını belirtmesine rağmen kusurun tepsiti konusunda da kaza tespit tutanağına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, kazanın oluşumunda davalı sigortalısı bulunan aracın kusurlu olduğunu kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; zorunlu trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Mahkemece; hükme esas alınan 23/06/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda, dava dışı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmış, davacı vekilince rapora itiraz edilerek İstanbul ATK’ dan yeni bir rapor alınması istenmiş, mahkemece itiraz konusunda ek rapor veya yeni bir bilirkişiden rapor alınmadan, itirazlar hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın, itiraza uğramış rapora göre karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin bilirkişi raporuna ciddi ve somut itirazları konusunda yeni bir rapor aldırılmadan ve itirazları karşılanmadan karar verilmesi, hak arama hürriyeti, savunma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkına aykırılık teşkil ettiğinden, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden davaya konu kazanın oluşumundaki kusur durumu, hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç zararı konusunda davacının bilirkişi raporuna itirazlarını da karşılar nitelikte yeni bir rapor alınmasından ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarihli, 2017/656 Esas ve 2018/1235 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.