Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/903 E. 2021/1489 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/903
KARAR NO : 2021/1489

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017 (Dava) – 25/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/576 Esas – 2018/1554 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)

BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli 2017/576 Esas ve 2018/1554 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …. ‘a ait olup, …. sevk ve idaresinde bulunan ve …. nezdinde 38863531 sayılı ZMMS (trafik) poliçesiyle sigortalı …. plakalı aracın, 16/12/2016 tarihinde, müvekkili şirkete ait sürücüsü …. ‘in sevk ve idaresindeki …. plakalı araca asli ve tam kusurlu olarak arkadan çarparak aracın hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı …. şirketine yapılan hasar ihbarına rağmen, 24/05/2017 tarihinde talebinin reddedildiğini, aracın onarımının KDV dahil, 6.496,82.-TL’na yaptırıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.496,82-TL (KDV dahil) hasar bedeli, 100,00-TL değer kaybı bedeli ile 100,00-TL ikame araç bedeline ilişkin maddi tazminatın (sadece işleten yönünden) işleten için kaza (16/12/2016) tarihinden, sigorta şirketi açısından ise 24/05/2017 hasarı ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 14/09/2018 tarihli değer arttırım dilekçesi ile değer kaybına ilişkin talebini 2.000,00TL na, ikame araç bedeline ilişkin talebini ise 525,00 TL ‘na arttırmıştır.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı aracın böyle bir kazaya karışmadığını, imzalı olmayan ve tek taraflı olarak düzenlenen kaza tutanağının davaya delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca davacının fotoğraf çekmediğini, polis çağırmadığını, ekspertiz raporu, kamera kaydı ve delil tespiti olmadığından hasarın iddia edilen kaza nedeniyle oluştuğunun sabit olmadığını, kazadan sonra sigorta şirketine de başvurulmadığını, faturada belirtilen hasar bedelinin gerçek hasar miktarını yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın varlığının ispat edilemediğini, husumet itirazında bulunduklarını, tutanakta müvekkilinin imzası olmadığını, somut bir delil bulunmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya görevli mahkemenin İzmir Tüketici Mahkemeleri olması nedeniyle mahkemenin görevsiz bulunduğunu, davacı tarafından davaya dayanak olarak sunulan kaza tespit tutanağının imzasız olması nedeniyle geçerliliği olmadığından müvekkili sigorta şirketine husumet yöneltilemeyeceğini, kaza sebebiyle ikame araç zararının dolaylı bir zarar olup, dolaylı zararlar sebebiyle sigortacının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davacının kazayı ispat etmesi gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…. kaza tespit tutanağında araç sürücüsü olduğu belirtilen davalı …. ‘in ve araç maliki davalı …. ‘in imzasının bulunmadığı, anılan davalıların dava konusu kazanın yaşanmadığını, kendini araçlarının böyle bir kazaya karışmadığını belirttiklerini davacının sunduğu delillerde kaza sonrası serviste çekilen fotoğraflar olmasına rağmen kaza yerinde araçların son konumlarını gösteren fotoğraf veya video kaydının sunulmadığı, davacının davalıların maliki sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kazaya karışan araç olduğunu ispat edemediği, bu nedenle haksız fiil sorumluluğu ile sigorta şirketi yönünden poliçe sorumluluğunun doğmadığı…. ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya konu fotoğrafların dava dosyasına sunulduğunu, hasar bilgilerinin kaza ile uyumlu bulunduğunu, davalının aracının yapımına ilişkin herhangibir kayıt bulunmamasının aracın haricen hasar onarımının yapılmasından kaynaklanabileceğini, yerel mahkemece gerektiğinde davalıya ait aracın darbe alıp almadığı, parçalarının değişip değişmediği hususunda inceleme yaptırılabileceğini, kaza tarihini kapsar şekilde davalı sürücünün kullandığı cep numarasının ve hangi baz istasyonundan sinyal alındığının tespit edilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile verilen kararın hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç zararının, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın, zorunlu trafik sigorta poliçecisi, işleteni ve sürücüsünden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının davalılardan …. ‘a ait, …. ‘ın sevk ve idaresinde bulunan ve sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesiyle teminat altına alınan …. plakalı aracın, 16/12/2016 tarihinde, sürücü …. ‘in sevk ve idaresindeki davacıya ait …. plakalı araca arkadan çarparak, aracın hasarlanması şeklinde gerçekleştiği davacı yanca iddia edilmiş, davalılar ise kazanın gerçekleşmediğini, kaza tespit tutanağının imzalı olmadığını bildirerek, davanın reddini istemişlerdir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, kaza tespit tutanağının sadece davacıya ait araç sürücüsü tarafından imzalandığı, sigortalı araç sürücünce imzalanmadığı, davacı vekilinin dava dilekçesine eklediği fotoğrafların aracın tamirhanedeki durumuna ilişkin olduğu, istinaf dilekçesi ekinde sunduğu fotoğrafı ise dava dilekçesine eklemediği, davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sunulan fotoğrafın 6100 sayılı HMK’nın 141. maddesine göre iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu, iddianın genişletilmesine ise davalıların açık muvafatinin bulunmadığı, yine HMK’ nın 357/1. maddesine göre, istinaf aşamasında yeni delil sunulamayacağı sabit olmakla, ilk derece mahkemesince ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde bir isabbetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2018 tarihli, 2017/576 Esas ve 2018/1554 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30- TL istinaf maktu karar harcından, istinafa gelirken alınan 44,40 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 162,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5- HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.