Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/881 E. 2021/1485 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/881
KARAR NO : 2021/1485

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/12/2016 (Dava) – 12/12/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1415 Esas- 2018/1072 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli 2016/1415 Esas ve 2018/1072 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketinde ZMMS ile sigortalı …plaka sayılı araç ile … plaka sayılı aracın çarpışmasının etkisiyle aynı yöne seyreden müvekkiline ait … plakalı aracına çarptıkları, kaza sonucu müvekkilinin aracında yüksek maddi hasar meydana geldiği, kazanın oluşumunda …plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, şigorta şirketine başvurulduğu, hasar dosyasının açıldığı, davalı şirketçe bir ödemenin yapılmadığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları değer kaybının da gerçek zarar kapsamında olduğunu, haksız eylem nedeniyle zararı talep etme haklarının olduğunu, davalının temerrüt tarihinin 27/02/2015 olarak kabul edilmesi gerektiğini, davalı sigortanın gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, yargıtay içtihatlarına göre hasar gören parçaların orjinal parçalarla tamir edilmesi gerektiğini, anılı nedenlerle zarar hesabında bu hususların özellikle incelenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle şimdilik 15.000 TL nin davalıdan poliçe teminat limit ve şartları tahilinde temerüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememizin 12/12/2018 tarihli duruşmasındaki beyanında; dava açırken bildirmiş oldukları harca esas değer olan 15.000,00 TL nin 14.990,00 TL sinin hasar bedeli talebine ilişkin olduğunu, 10 TL sinin ise değer kaybı talebine ilişkin olduğunu, müvekkilin sigorta şirketine başvurusunu şahsi olarak yaptığını bu nedenle daha ileri bir tarih olan ve hasar dosyası içerisinde bulunan 24/03/2015 tarihli rapor kayıt tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …plaka sayılı aracın, kaza tarihini de kapsar şekilde müvekkil şirkete ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacı ….nın araç kiralama işi ile iştigal ettiğini, bu davada tazminat talep edilen … plakalı aracı da kiralamakta olduğunu, söz konusu aracın evvelce iki kazaya daha karıştığı ve çıkma parçalarla ve doğrultma suretiyle onarım gördüğünü, orjinalliğini yitirmiş bulunduğunu, özellikle bilirkişi incelemesi sırasında, bilirkişi tarafından bu hususun araştırılarak rapora derc edilmesini talep ettiklerini, tramer kayıtlarına göre, dava konusu kazada mağdur konumunda bulunan … plaka sayılı aracın sürücüsü olduğu beyan edilen … isimli şahıs, müvekkil şirket sigortalısı …’un maliki olduğu ve davaya konu kazada kusurlu durumda görünen …plaka sayılı aracı 31.03.2012 ve 07.11.2012 tarihlerinde kullanmakta iken kazalara karıştığını, dolayısıyla kazaya karışan araçların malikleri ile sürücülerinin tanışıklık içinde oldukları ve başka kaza hikayelerinin de içinde yer aldıkları, bu nedenle bilirkişi incelemesinden önce : …, …, … plaka sayılı araçların karıştığı tüm kazaların ve araç malik ve sürücülerinin; …, …, … …, …, … isimli şahısların adlarına kayıtlı araçların, bu araçların geçirdiği kazaların ve kazalara karışan araçlar ile malik ve sürücülerinin bildirilmesi için TRAMER BİLGİ MERKEZİ’ne müzekkere yazılmasını, arz edilen tespitler kapsamında delillerin toplanmasını müteakip ayrıca iyiniyetli ihbar mükellefiyetinin ihlaline yönelik detaylı beyanda bulunmak hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıya ait araç kiralık araç olarak kullanılmakta ve daha önce de kazaya karışmış olup çıkma parçalarla onarılmış bulunmakla, söz konusu kazada uğradığı gerçek zarar çok daha düşük olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmisini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece “… davacı tarafça, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, …ve … plakalı araçlar ile trafik kazasına karıştığı, kaza sonrasında oluşan hasar ve değer kaybı bedelinin …plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan davalıdan tahsili gerektiğinden bahisle davalı hakkında mahkememize dava açıldığı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olan bilirkişi raporu ve ek raporuna göre davalı … şirketinde sigortalı …plakalı aracın kazanın oluşunda % 100 oranında kusurlu olduğu ve davacının kullandığı … plakalı aracın hasar tutarının 15.200,00 TL olarak belirlendiği, araçta değer kaybının olmadığı, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu, davalı … şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan sigortalının kusur oranında sorumlu olduğu …” gerekçesiyle; ” davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 14.990,00 TL hasar bedelinden ibaret maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin savunmalarını değerlendirmeden ve delillerinin toplamadan eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini; ispat yükünün yer değiştirdiğinin gözden kaçırıldığını, dava konusu aracın daha önce de maddi hasarlı kazalara karışmış olduğunu, ancak daha önceki kazalarından sonra orijinal parçalarla ve yetkili servislerde onarıldığına ilişkin dosyaya belge sunulmadığı dikkate alınarak, hasar bedelinin “aracın çıkma ve eşdeğer parçalarla yetkisiz servislerde onarıldığı” kabul edilerek tespit edilmesi gereklidir” şeklindeki itirazlarının ek bilirkişi raporunda “aracın orjinal olmayan parçalarla onarıldığının tespitinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile reddedildiğini ancak bu gerekçenin ispat kurallarına aykırı olduğunu, araç daha önceki kazalarından sonra orjinal parçalarla onarılmış ise davacının bunu belgeleri (fatura, servis kayıtları vs.) ile ispat etmesi gerektiğini, sigorta tazminatının, sigortalının yada hak sahibinin uğradığı gerçek zararı tazmine yönelik olduğunu, bu dosyada orjinal parça bedellerine göre hesaplama yapılması halinde davacı tarafın sebepsiz zenginleşmiş olacağını, diğer taraftan davacıya ait aracın 140.000-Km de ve 2011 model olduğu dikkate alınarak, yenilenen parçalar nedeniyle kıymet kazanma tenzili uygulanması gerektiğini, TRAMER kayıtlarının istenilmesi yolundaki delillerinin toplanmadığını, TRAMER kayıtlarına göre, dava konusu kazada mağdur konumunda bulunan … plaka sayılı aracın sürücüsü olduğu beyan edilen … isimli şahıs, müvekkil şirket sigortalısı …’un maliki olduğu ve davaya konu kazada kusurlu durumda görünen …plaka sayılı aracı 31/03/2012 ve 07/11/2012 tarihlerinde kullanmakta iken kazalara karıştığını, dolayısıyla kazaya karışan araçların malikleri ile sürücülerinin tanışıklık içinde oldukları ve başka kaza hikayelerinin de içinde yer aldıkları görüldüğünü, bu nedenle bilirkişi incelemesinden önce …, …, … plaka sayılı araçların karıştığı tüm kazaların ve araç malik ve sürücülerinin; …, …, … …, …, … isimli şahısların adlarına kayıtlı araçların, bu araçların geçirdiği kazaların ve kazalara karışan araçlar ile malik ve sürücülerine ilişkin deliller toplanmadan, salt teknik bilirkişi raporu ile yetinilerek yargılamanın neticelendirilmesinin usule aykırı olduğunu ve müvekkilin savunma hakkının kısıtlandığını, söz konusu delilin de toplanarak eksikliğin giderilmesini müteakip dosyanın sigortacı bilirkişinin de iştiraki ile oluşturulacak heyete tevdi edilerek ek rapor alınması gerektiği, ancak bu şekilde ortada bir suiistimal varsa ortaya çıkabileceğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından dolayı davacının aracında oluşan değer kaybı ve hasar bedeli istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; 31/01/2015 günü, sürücü …’ün sevk ve idaresindeki davalı tarafından sigortalı …plakalı aracıyla Torbalı istikametinden gelip tek yönlü bölünmüş karayolunun, İzmir istikametine gidiş bölümünde ve Sarnıç yolu kavşağına yaklaştığında sol şeritte seyir halindeyken sağa doğru ani bir manevra yaparak Sarnıç yoluna girmek istediği sırada aracının sağ ön köşe ve tampon kısmı ile aynı istikamette sağ şeritte seyir halinde bulunan … idaresindeki … plakalı aracın sol yan kısımlarına çarptığını bu çarpmanın etkisiyle … plakalı araç sağ şeritte seyreden … idaresindeki davacıya ait … plakalı araca çarptığı, bu çarpışma neticesinde iki aracın savrularak yoldan çıktıkları, dava konusu … plakalı aracın yol kenarındaki istinat duvarına çarptığı; diğer savrulan … plakalı araç ise Sarnıç yolu kavşağındaki trafik işaret lambaları direğine çarpması neticesinde 3 aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; kazaya karışan …plakalı aracın davalı … şirketinin ZMMS sigorta poliçesi ile kazanın meydana geldiği tarihi de kapsayacak şekilde07/04/2014 ve 07/04/2015 tarihleri arasında teminatı kapsamında kaldığı ve temanit limitinin araç başına maddi tazminat limitinin 26.800,00 TL olduğu; davacının dava açmadan önce davalı sigortaya başvurduğu, ancak davacının talebi reddedilerek ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi 08/06/2017 tarihli kök raporda …plakalı araç sürücüsü … 2918 Sy. K.T.K’nun asli kusurlara ilişkin ” Madde 84/ ji -84/f -84 / g maddeler kurallarını ihlal ettiğinden meydana gelen kazada asli – tam ve %100 kusurlu olduğu; … plakalı araç sürücüsü … ve diğer … plakalı araç sürücüsü … bu kazanın oluşumunda trafik kuralları ve nizamlarına aykırı bir davranışları bulunmadığından kazanın meydana gelişinde kusursuz oldukları görüş ve Kanaatindeyim … plakalı davacı aracında meydana gelen hasar tutarı 12.932,08 TL olduğunu, davacı aracında bu kazadan sonra emsallerine göre yeni bir değer kaybı oluşmayacağı; 02/10/2017 tarihli ek raporda davacı ve davalı vekillerinin itirazları değerlendirildiğini, buna göre dava konusu … plakalı araçla meydana gelen hasar / zarar tutarının K.D.V dahil 15.200,00 TL olarak yeniden belirlendiği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davalı vekili cevap dilekçesi ile bilirkişi kök ve ek raporlarına ilişkin beyan dilekçelerinde, ayrıca duruşma sırasında kazaya karışan araçların TRAMER kayıtlarının ilgili kurumdan celbi ile kazaya karışan araçların aynı plaka, aynı sürücü veya malik olarak karıştığı kazaların tespitini ilişkin talebine yönelik mahkemece inceleme ve araştırma yapılmadığı gibi, duruşmada hazır bulunan davalı vekilinin bu hususa ilişkin talebi üzerine 27/09/2017 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile mahkemece gerekçe gösterilmeksizin talebin reddedildiği; davalı vekili tarafından talep edilen bu hususların gerekçeli kararda da değerlendirilmediği, davalının göstermiş olduğu deliller gerekçesiz olarak toplanmayarak davalının savunma hakkının kısıtlandığı; ayrıca dosyada alınan kök ve ek raporun içerik olarak yetersiz ve hükme esas almaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; davalının delilleri de toplandıktan sonra dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kaza tespit tutanağı ve kazaya karışan araçların TRAMER kayıtlarına göre kaza tespit tutanağının içeriğinin dosya kapsamına ve davalının savunmasına göre kazanın oluş şekline uygun olup olmadığı konusunda rapor alınması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği halde eksik inceleme ile hüküm kurulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf itirazları bu yönden yerinde olduğundan, incelenen kararın eksik inceleme nedeniyle kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kararın kaldırılma şekli ve sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli 2016/1415 Esas ve 2018/1072 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın kaldırılma şekline ve sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 29/12/2021