Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/880 E. 2021/1480 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/880
KARAR NO : 2021/1480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2016(Dava) – 15/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1350 esas – 2018/1303 karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2018 tarihli 2016/1350 Esas ve 2018/1303 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Şti.’nin Kobi Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalısı olduğunu, dava dışı sigortalının riziko adresinde davalının imalatı bulunan … 20.000 lt’lik su deposunun yarılması nedeniyle maddi hasar meydana geldiğini, 29/08/2015 tarihli ekspertiz raporunda ve 27/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda sözkonusu hasarın davalı şirket ürünü olan su deposunun imalat hatasından kaynaklandığını, davalı şirket ürünü olan su deposunun sigortalı şirket adresinde yol açtığı maddi hasar nedeniyle müvekkilinin sigortalıya 5.790,72 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin halefiyet kuralı uyarınca davalı şirkete 08/04/2016 tarihli rücu ihtarı ile ödeme yapmasının istendiğini, ancak ödeme yapılmayınca alacağın tahsili için Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2016/2347 sayılı takip dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2016/2347 E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı şirket aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak yapılan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini, davalının tek taraflı kendi temin ettiği kendisinin bulunmadığı ortamda uzmanlık alanı dışındaki makine mühendisi bir bilirkişinin rapor verdiğini, raporda imalat hatasının bulunduğu belirtildiğine göre kimya mühendisinin de olması gerektiği, müvekkili firmanın ürettiği su deposunun 10 mm’den kalın plastik tanklardan olduğunu, su, zeytinyağı, salamura maddelerinin depolanması için kullanıldığını, müvekkili firmanın depoları hep aynı standartta ürettiğini ve TSE belgeli olduğunu, dava konusu olayın depodaki imalattan değil, kullanımdan kaynaklandığını, dayanılan rapora konu incelemenin laboratuvar ortamında yapılmadığını, kanaate dayalı tespit yapıldığını, bilimsellikten uzak olduğunu, su tankına yapılan bağlantının hatalı olduğunu, basıncı dengeleyecek özellikte yapılmadığını, bağlantıdaki hatanın su basıncının aşırı derecede artmasına ve deponun patlamasına neden olduğunu, dava konusu deponun kullanım hatası ve yıpranma payının dikkate alınması gerektiğini, aynı yerde bulunan diğer iki tankın zarar görmediğini, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, müvekkili firmanın iyi niyetli olarak yeni bir su deposunu zarar gören firmaya teslim ettiğini, bu nedenle davacının hasarı açıklaması gerektiğini, hasar bedeli içerisinde su tankının yer almaması gerektiğini, dava konusu hasardan dolayı müvekkili firmanın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; “…dava konusu … marka 20 tonluk … su deposunun davalının işyerini işletme envanterine kayıtlı işyerinde çamaşır yıkama sisteminde kullanılan yumuşatılmış su depolama sistemine ait birbiriyle aynı teknik özelliklere sahip, 3 adet … marka 20 tonluk tanklarla birlikte aynı ortamda çalıştığı, iklim ve fiziki şartların her bir depo için aynı olduğu, dış yüzeyde atmosfer basıncı ve içinde ise sadece suyun yarattığı hidrostatik basınç dışında ek bir basınca maruz kalmayan sistemin yukarıdan dolum ağzı marifetiyle doldurulup, aşağıdan emiş ağızları ile çekiş yapılarak boşaltıldığı, yapılan teknik incelemede normal şartlar altında depo yüzeylerinde bir kuruma, gevremenin olmadığı, çiğlenmenin olduğu, davaya konu deponun işletme şartları gereği deforme olmasının mümkün görünmediği, bu tür depoların imalatları sırasında kalıp içerisinde iken malzemelerin homojen dağılmaması nedeniyle cidar kalınlıklarında farklılıklar olabileceği, bu sebeple cidar kalınlığı ince olan en zayıf noktadan yarılabileceği ve bunun imalat hatasından kaynaklanabileceği bildirilmiş olmakla davalının imalatçı olarak sorumluluğunun bulunduğu, davacı … şirketinin davalının zararını gidermesi nedeniyle halefiyet kuralı gereği davalıdan bu bedeli rücuen talep edebileceği, Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün takip dosyası dikkate alınarak asal alacak miktarının 5.790,72 TL olduğu, davacının dava değerinin asıl alacak miktarı olarak belirtilirek dava açıldığı…” gerekçesiyle davanın kabulü ile, Kemalpaşa İcra Md’nün 2016/2347 sayılı takip dosyasında takibin 5.790,72 TL üzerinden devamına, şartları bulunmadığından %20 icra inkar tazminatı talebinin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, ancak itirazlarını cevaplayan bir inceleme yaptırılmadığını, yerel markeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu olayda müvekkil firmaya yüklenecek hiçbir kusur olmadığını, her yıl müvekkil firma bünyesinde TSE yetkilileri tarafından incelemeler yapılmakta ve laboratuvar ortamında yapılan deneyler ile uygunluk denetimi yapıldığını, TSE uygunluk belgesi ve muayene deney raporunun dosyaya ibraz edildiğini,dava konusu tankların çatlak, yatık, çıkıntı, delik, kabarcık, şişme gibi kullanımı etkileyecek kusurların bulunmadığını ve TSE’ ye uygun olduğunu, dolayısıyla tankın imalatında herhangi bir kusur olmadığını, müvekkil firmanın ürettiği … depolar ek ve perçinsiz tek parça mono blok olarak üretildiğini, dikey bir birleşme olmadığını, su tankına müşteri tarafından yapılan bağlantının hatalı olduğunu, basıncı dengeleyecek özellikte yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Kobi Paket Sigorta Poliçesi kapsamında davacı sigortacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacının sigortalısı dava dışı … Şti.’ nin davalıdan işyerinde kullanmak üzere almış olduğu 3 adet 29 bin tonluk su deposundan birini yarılması neticesinde dava dışı … Şti. ne ait işyerinde hasar meydana geldiği; meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında davacı şirket tarafından sigortalısına 30/05/2015 – 30/05/2016 tarihlerini kapsayan kobi paket sigorta poliçesi ile zararın teminat altına alındığı, hasarın temat süresi içerisinde meydana geldiği, davacının sigortalısına 2015 ve 29/09/2015 tarihinde toplamda 5.790,72 TL ödendiği; ancak bilirkişi ve ekspertiz raporuna göre söz konusu su tankının davalı şirketin üretim hatasından kaynaklandığı idiası ile davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıya rucüen tahsili amacıyla Kemalpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2016/2347 esas sayılı dosyasında davalı aleyhine 5.790,72 TL asıl alacak, 440,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.239,06 TL takip çıkışı ile takip başlatıldığı; ödeme emrinin davalıya 29/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 02/08/2016 tarihinde takibe süresinde itiraz edildiği, itiraz üzerine 02/08/2016 tarihinde takibin durmasına karar verildiği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Makine mühendisi, sigorta ve hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetinin düzenlediği 05/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … şirketinin TTK m.1472 ve Makine kırılması Sigortası Genel şartları m.16 gereği zararın giderilmesi için yapılan ödeme ile halefiyet hakkını kazandığı, bu nedenle zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olduğu, bu halde … su deposunun imalat hatasından kaynaklanan nedenle patlaması sebebiyle kusurlu olan davalı yanın, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenmek zorunda kalınan 4.907,39 TL’ sının 15.09.2015 tarihinden ve 883,33 TL’ sının 29.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek taleple bağlılık kuralı yasal faizi ile giderme sorumlusu olması gerektiği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, her ne kadar davalı dava konusu olayın su deposunun hatalı imalatından kaynaklanmadığını, sigortalının hatalı bağlantı ile kullanımdan kaynaklandığını belirtmiş ise de, mahkemece yapılan araştırmada hurda su deposunun bulunduğu yerin tespit edilememesi nedeniyle, söz konusu su deposu üzerinde kimyasal analiz yapılamadığı, davalının ısrarlı beyanları ile su deposunun patlaması ve hasar sonrasında hasar gören su deposu yerine dava dışı sigortalıya yeni bir su deposu gönderilerek teslim edildiğinin iddia edildiği, ancak bunun karşılığında dava dışı sigortalıdan ücret talep edildiği ya da tahsil edildiğine dair davalının beyanı ve dosyaya davalı tarafından sunulmuş herhangi bir ödeme belgesi de sunulmadığına göre, davalının su deposunda meydana gelen hasarın imalat hatasından kaynaklandığı hususunu zımnen de olsa kabul etmiş bulunduğunun kabulü gerektiği, aksi durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tacir olan davalının olay sonrasında ivedi olarak hasar gören su deposu yerine yenisini gönderme nedenini açıklamadığı; diğer yandan, dava dışı sigortalının davalının hasar gören su deposu yerine davalının yenisini göndermediğini, hurda su deposunu da alıp gittiğini beyan ettiği; ayrıca patlamanın meydana geldiği yer açısından dosyada yapılan tespit ve değerlendirmelere ilişkin raporlar da nazara alınarak, dosya kapsamına göre mahkemenin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/11/2018 tarihli, 2016/1350 Esas ve 2018/1303 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 395,56.- TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 99,00 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 296,56 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere 29/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.