Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/873 E. 2021/1447 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/873
KARAR NO : 2021/1447

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2017 (Dava) – 29/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1400 Esas – 2018/1303 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2018 tarihli 2017/1400 Esas ve 2018/1303 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ in maliki ve …’ in sürücüsü olduğu … plakalı araçların 10/10/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ in “kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak” kusurunu ifa etmek suretiyle asli kusurlu olduğunu, Davalı sigorta şirketinin ise kazada kusurlu olan … plakalı aracın … nolu poliçe no ile KZMM Trafik Sigortasını tanzim eden şirket olduğunu ve araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, kaza sonrası hasarın tespiti amacıyla İzmir 5. Sulh Huk. Mah. 2017/174 D.İş sayılı dosyası ile araçta 14.153,00-TL hasar tespiti yapıldığını, bilirkişi raporunun 10/11/2017 tarihinde davalının e-posta adresine tebliğ edildiğini, ancak olumlu yada olumsuz bir cevap verilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 5.000,00- TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tespit dosyasında yapılan giderlerin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 16.03.2017 başlangıç -28.10.2017 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile … adına kaza tarihi itibariyle maddi hasarda araç başına 33.000 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, davaya konu edilen trafik kazası sonrasında yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve kusur oranları da dikkate alınarak konunun değerlendirildiğini, hasar bedelinin 4.500 TL olarak hesaplandığını ve 15.11.2017 tarihinde tespit edilen tutarın davacı …’in hesabına ödendiğini, daha sonra davacı tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadan işbu davanın ikame edildiğini, kabul anlamına gelememek kaydıyla müvekkili şirketin poliçeden kaynaklı zararlardan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olabileceğini, kusur oranları ve hasar tespiti için dosyanın uzman bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi ve rapor hazırlanması gerektiğini, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından delil tespitinin tek taraflı olarak yapıldığı ve müvekkili tarafına tebliğ dahi edilmediğinden bu tespiti ve de masraflarını kabul etmediklerini, davacı vekilinin faiz talebinde yasal isabet olmadığını savunarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “…10/10/2017 günü saat 12:00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı 2016 model… otomobili ile, 360 sokaktan 366 sokağa seyir halinde iken Adnan Kahveci Caddesi kavşağına geldiği esnada aracının sağ ön ve orta kapı kısımları ile sürücü … sevk ve idaresindeki… plakalı … marka 2004 model otomobili ile Gürçeşme istikametinden Hasanağa bahçesi istikametine seyir halinde iken Adnan Kahveci caddesini takiben 366 sokak kavşağı kesişimine geldiği esnada aracının ön kaput, alt tampon ve far kısımlarına çarpması sonucu … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kaza neticesinde davacının aracında hasar oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının aracındaki hasarın ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için bilirkişiden aldırılan 17/10/2018 tarihli raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, buna göre; davacıya ait … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ in kazanın oluşumunda % 25 oranında tali kusurlu, davalı sigortaya sigortalı … plakalı araç sürücüsünün ise %75 kusurlu olduğu, araç hasar bedelinin ise 14.293,46 TL olduğu ancak davalı sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusur oranına karşılık gelen hasarın 10.720,09-TL olarak tespit edildiği, hasarın kaza ile uyumlu olduğu ve hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı…” gerekçesiyle DAVANIN KABULÜ ile; 10.720,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki davanın, 10.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait … plakalı aracın uğradığı hasarın müvekkil şirket tarafından tazminine ilişkin olduğunu, mahkemece davaya konu aracın hasar bedelinin 14.293,46 TL olduğundan bahisle %75 kusur oranına göre müvekkil şirket aleyhine 10.720,00 TL tutarında tazminata hükmedildiğini, mahkemece esas alınan bilirkişi raporunda davacının aracının hasar bedeli orijinal parça değerleri ve yüksek işçilik bedelleri üzerinden fahiş olarak hesaplandığını, müvekkil şirketin kaza tarihi ile model yılı arasından 3 yıl geçmiş olan araç için eşdeğer parça bedeli dışında, orijinal parça bedeli yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil şirketçe yapılan ekspertiz araştırmasında davaya konu aracın 3.090,69 TL+KDV yedek parça, 2.909,31 TL+KDV işçilik olmak üzere toplam 6.000,00 TL’ye onarılabileceği tespit edilmiş olup %75 kusur oranına göre KDV dahil 4.500,00 TL’ye onarım sağlanabilecek durumda iken 10.720,00 TL gibi fahiş bir miktara onarımın yapılmak istenmesinin açıkça hakkaniyete ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sebebiyle araçtaki hasar bedelinin tahsili davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davalı vekili istinaf başvurusunda ödeme tarihinde yürürlükte olan genel şartlar uyarınca sorumluluklarının orjinal parça yerine eşdeğer parça üzerinden olduğunu, bu sebeple hükmedilen hasar bedelinin fahiş olduğunu belirtmiş ise de, davacı zarar gören konumunda olup, aracında oluşan gerçek zararın tazmininin gerektiği, gerçek zararın da ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, aracının eşdeğer parçalarla onarımını kabul etmesinin davacıdan beklenemeyeceği ( aynı yönde Yargıtay 17. HD, 2014/4531 E. – 3704 K. sayılı ilamı ), kaldı ki mahkemece alınan bilirkişi raporunun davalı tarafça düzenlenen eksper raporu ile yargılamadan önce delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporunu da göz önüne alarak düzenlendiği, eksper raporunda tespit edilen parça bedellerinin piyasa araştırması uyarınca tespit edilen bedellerden çok aşağıda kaldığının tespit edildiği anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2018 tarihli, 2017/1400 Esas ve 2018/1303 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 732,28 TL istinaf karar harcından peşin alınan 184,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 548,28 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/12/2021