Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/855 E. 2021/1405 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/855
KARAR NO : 2021/1405

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/03/2015 (Dava) – 23/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/158 Esas – 2018/532 Karar

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

BAM KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarihli 2015/158 Esas ve 2018/532 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. ‘in 16/01/2013 günü saat 16:00 sulari asına ait …. plakalı …. model …. Marka motosiklet ile Hürriyet Caddesinde, İzmir istikametinden Bergama istikametine doğru sol şeritle seyir halinde iken, Kültür Mahallesi BP benzin istasyonunun bulunduğu kavşakta sağ şeritte bulunan davalı …. ‘un sevk ve idaresindeki …. plakalı …. model …. Marka ve model aracın gerekli tedbirleri almadan, aniden ve dikkatsizce şerit değiştirmesi sonucu davalının aracına çarptığını, kaza tarihi itibariyle, davalı …. ‘in …. plakalı aracı, diğer davalı …. ‘nden Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkili …. ‘in yaralandığı ve malul kaldığını, olay nedeni ile elem ve ızdırap çektiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili …. için 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine davacı …. için 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı …. ‘dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
CEVAP :
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yerinde olmadığını, olayda müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebine konu geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri kapsamında olması nedeni ile 6111 Sayılı Yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK 98. Maddesi düzenlemesi gereğince …. nun sorumlu olduğunu, daimi malüliyetin bulunması durumunda delillerin toplanmasından sonra kusur tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ve malüliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kuruluna sevkine ve aktüer sıfatına sahip bir bilirkişiden tazminat hesabı yönünden rapor aldırılmasına, bu nedenle davacının geçici iş görmezlik tazminatına ilişkin taleplerinin reddini, varsa daimi malüliyet tazminatının gerekli raporlar aldırıldıktan sonra sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasına, gerçek zararın giderilmesi ilkesi kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince”… maddi tazminat yönünden; 28.458,34-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa davalı …. yönünden kaza tarihi olan 16/01/2013 tarihinden, davalı …. yönünden dava tarihi olan 16/03/2015 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, manevi tazminat yönünden; davanın KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00-TL’nin davalılardan …. ‘dan kaza tarihi olan 16/01/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin 80.000,00-TL istemin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece saptanan maddi ve manevi tazminatın alacağı, kusur durumu, davacının yaralanmasının niteliği, sürekli iş göremezlik derecesi, yaşı, tarafların mali ve sosyal durumu, paranın satın alma gücünün karşısında az olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın ceza ve hukuk mahkemelerinde kusur oranları saptanmadan açılmış bir dava olduğunu, meydana gelen trafik kazasında kusurlu olan 18 yaşından küçük olan …. olduğunu, …. ’in araç ehliyeti olmadığı gibi olayları öngörme yeteneğinin de bulunmadığını, kazanın oluşumunda kusurun davacı …. ’e ait olduğunu, 16 yaşındaki bir çocuğun hiçbir öngörüsü olmadan, babasının motorunu alıp trafiğe çıkmasının gerek müvekkilinin ve eşinin ve de gerekse diğer tüm 3. kişilerin can güvenliğini tehlikeye atan bir girişim olduğunu, …. ehliyetsiz ve trafik kurallarınan habersiz olarak trafiğe çıkarak bu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, bu hususun hiçbir şekilde değerlendirilmeden ve indirim sebebi yapılmadan müvekkili aleyhine karar tesis edilmiş olduğunu, yerel mahkeme kararının trafik kurallarını bilmeyen küçük bir çocuğun motorsiklet kullanmasının normal olduğunu kabul ettiğini, bu hususta yerel mahkemeye yaptıkları tüm taleplerin kabul görmediğini, kusur incelemesinin dikkatli yapılmadığını, olay günü hava ve yol durumu da incelenerek kusurun belirlenmesi gerektiğini, davacının kaza sonrası hangi hastanede nasıl tedavi gördüğünün araştırılması gerektiğini, bu hususun ve davacının hangi tedaviyi gördüğünün belli olmadığını, mahkemece takdir edilen tazminat tutarlarının yüksek olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava;trafik kazasından kaynaklı maddi-manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne; manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı ve davalı ….. vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda;16/01/2013 günü saat 16.00 sıralarında sürücü belgesiz davacı sürücü …. sevk ve idaresindeki “…. ” plaka sayılı motosiklet ile İzmir istikametinden Hürriyet Caddesini takiben sol şerit üzerinden Bergama istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalli BP Pehlivanoğlu kavşağına geldiğinde, sağ ön yanda aynı yönde sağ şeridi takiben seyreden ve sol şeride doğrultu değiştirerek seyir şeritine giren davalı sürücü …. sevk ve idaresindeki “…. ” plaka sayılı otomobile sol yan kesiminden çarpması neticesi dava konusu kaza meydana geldiği; davacı vekili 30/08/2018 tarihli dilekçesi ile,” dava dilekçesinin istem sonucu kısmınını; davacı …. adına geçici iş göremezlik zararı için 1.000,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminat alacağını 4.349,18 TL arttırarak 5.349,18 TL olarak; sürekli iş göremezlik zararı için 9.000,00 TL olarak talep ettikleri maddi tazminat alacağını 14.109,16 TL arttırarak 23.109,16 TL olarak, arttırdıklarını belirtmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; Aliağa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1224 Esas dosyasında kusur bilirkişisi tarafından tanzim olunan 06/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …. ‘un asli, diğer sürücü …. ‘in tali kusurlu olduğu, belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 23/05/2016 gün 2016/4081/10220 sayılı maluliyet raporunda, “… …. ve …., oğlu 1997 doğumlu …. ‘in 16/01/2013 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 (32a…1)A%5 E cetveline göre: %3,3( yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı; İyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Dosyada mevcut makine mühendisi tarafından düzenlenen 01/03/2017 tarihli kusur raporunda, “…Davaya konu trafik kazasında …. plakalı araç sürücüsü …. ‘un asli kusurlu olup %70 oranında kusurlu olduğu; …. plakalı motosiklet sürücüsü …. ‘in tali kusurlu olup %30 oranında kusurlu olduğu” belirtilmiştir. Kusur yönünden 19/03/2018 tarihli ve 2017/64112/3140 sayılı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlediği raporda, “… davalı sürücü …. yönetimindeki otomobil ile seyir halinde olduğu tek yönlü yolun sağ şeridinden sol şeride yönelmeden evvel, yeterli mesafeden dönüş sinyalini yakması sol arkadan gelebilecek taşıt trafiğini gerektiği şekilde kontrol ettikten sonra şerit değiştirmek adına sola yöneleceği yerde, sol arkadan sol şeridi takiben gelen ve ilk geçiş hakkına sahip davacı sürücü yönetimindeki motosiklete rağmen sol şeride yönelmiş, bu tavrı ile motosikletin önünü kapatarak neden olduğu kazada asli derecede kusurlu görüldüğü; davacı sürücü …. (olay anında sürücü belgesiz olduğu halde) sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalline gelmeden evvel sol ön yanda seyir halinde olduğu sağ şeritten sola yönelen davalı sürücü yönetimindeki otomobili zamanında fark edemeyip yönelen otomobile sol ön yandan önlemsizce çarparak meydana getirdiği kazada tali kusurlu görüldüğü” belirtilmiş; olayda davalı sürücü …. ‘un % 80 (yüzde seksen) oranında kusurlu; davacı sürücü …. ‘in % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu… ” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, alınan kusur raporları arasında çelişki bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm ve davalı …. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
1-Mahkemece alınan aktüer raporu düzenleyen bilirkişi adli tıp uzmanı …. ‘un 15/07/2016 tarihli bilirkişi yemin ve teslim tutanağında aktüer olarak kayıtlı olduğu, bilirkişi raporunda da adli tıp uzmanı olarak belirtildiği, ayrıca dosya kapsamından aktüer bilirkişi olup olmadığı hususunun da anlaşılamadığı, bu nedenle bu hususta ehil olan aktüerya siciline kayıtlı aktüer bilirkişiden yeni bir rapor alınması gerektiği anlaşıldığından kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir.
2-Manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Mahkemece kararda, dosya kapsamına göre manevi tazminat miktarının 20.000,00 TL olarak belirlendiği belirtilmiş ise de; manevi tazminat isteme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı belirlenirken hakkaniyete uygun olması bakımından tarafların sosyal ekonomik durumu, kusur durumları, kaza neticesinde davacının yaralanmasının niteliği ve oranı ile tedavi süreçleri önem arz edeceğinden; mahkemece takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar her olaya göre değişebileceğinden, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerekmektedir.
Somut olayda; dosya kapsamına, kazanın oluş şekline, kusur durumuna, yaralanmanın niteliğine, iyileşme süresine, tarafların sosyo ekonomik durumlarına göre mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin manevi tazminat yönünden istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …. vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf kanun yolu başvurusunun yukarıda açıklanan gerekçelerle 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2018 tarihli, 2015/158 Esas ve 2018/532 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-İstinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına,
6-Davacı istinafı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 35,90 TL ‘ nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK.nun 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine ,
7-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf eden davalıya iadesine,
8-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
9-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
10-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından, karşılıklı taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.16/12/2021