Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/842 E. 2021/1369 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/842
KARAR NO : 2021/1369

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/07/2015 (Dava) – 23/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/835 Esas – 2018/913 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 tarihli, 2015/835 Esas ve 2018/913 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mvekkilinin maliki ve ….’in sürücüsü olduğu …. plakalı araç ile ….’ ın maliki olduğu ….’ın sevk ve idaresindeki …. plakalı araç arasında 08/03/2015tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın davalı şirketin ZMMS poliçesi tanzim ettiği …. plakalı araç sürücüsünün seyir halindeyken tam ve asli kusurlu şekilde müvekkiline ait araca arkadan çarpması sonucu meydana geldiğini, davalı şirketin …. plaklı aracın ZMMS’lı 87600062 nolu poliçe ile tanzim ettiğini, davalı sigorta şirketinin hasar bedelinin yanı sıra araçta meydana gelen değer kaybından da poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kaza nedeni ile müvekkilinin aracında KDV dahil toplam 26.022,07 TL harcama yapıldığını, müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL hasar bedeli ve 2.000,00 TL değer kaybının reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın müvekkili şirkete 8760062 nolu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, poliçeden doğan sorumluluğun sigortalının kusuru oranında araç başına maddi hasarda 26.800,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, talep edilen hasar miktarının çok fahiş olup gerçek miktarı yansıtmaktan uzak olduğunu, talep edilen parça ve onarım rakamlarının fahiş olduğu gibi söz konusu hasarların tümünün gerçekten meydana gelen kazada oluşup oluşmadığının belli olmadığını, araç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak orjinal parçalar kullanılıp kullanılmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, araçta kaza öncesi iki ayrı hasar kaydının mevcut olduğunu, bilirkişi incelemesinde aracın pert total uygulamasına gidilmesi ve gerçek zarar miktarının objektif kriterle belirlenmesi gerektiğini, davacıya ait araçta davaya konu kaza sebebiyle değer kaybının oluşmasının mümkün olmadığını, davacının reeskont avans faizi isteminin yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “…davacı …. vekili tarafından 08/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında …. plakalı aracın hasarlandığı ve değer kaybına uğradığından bahisli kazaya karışan …. plakalı aracın dava tarihi itibari ile trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi aleyhine iş bu davanın açıldığı aşamada,18/01/2016 tarihli temlik sözleşmesi ile davaya konu tazminat alacağının …. Ltd.Şti’ne temlik edildiği , davacı vekilinin temlik alan …. Ltd.Şti den de vekaletnamesini dosyaya ibraz ettiği, alınan bilirkişi raporu ile davaya konu kazada …. plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, …. plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, …. plakalı araçta toplam hasar bedelinin 26.022,07 TL olduğu, aracın ikinci el satış değeri ile hasar miktarının kıyaslanması ile aracın tamirinin ekonomik olduğu, pert total uygulamasının gerekmediği, araçta değer kaybının 1.500 TL olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, kazanın 08/03/2015 tarihinde meydana geldiği ve kaza tarihi itibari ile maddi hasarlarda sigorta teminatının 29.000 TL olduğu davacı tarafça dava değerinin 29.000 TL olarak ıslah edildiği, davalı tarafın trafik sigorta poliçesi kapsamında belirlenen hasar ve değer kaybı miktarından sorumlu olduğu…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile, 27.522,07 TL’nin (16.500,00TL’sine dava tarihi 31/07/2015 tarihinden, 11.022,07 TL’sine ıslah tarihi 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte) davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı …. Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen karar ve karara dayanak bilirkişi raporunun tamamiyle hatalı olduğunu, özellikle pert total yöntemi konusunda yerleşmiş Yargıtay kararlarına bariz şekilde aykırı, eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu, bilirkişilerin tüm yerleşmiş uygulamayı ve Yargıtay’ın pert total hesaplamasındaki görüşünü, emsal kararları, Yargıtay’ın kabul ettiği %50’lik oranı ve kuralı (onarım masraflarının aracın riziko tarihi itibariyle piyasa değerinin yarısını aşması halinde araç pert total işlemine tabi tutulur ) yok sayarak kendi kafalarına buyruk bir şekilde hiçbir dayanakları da olmadığı halde, ısrarla araç için hiçbir şekilde pert total hesaplaması yapılmadığını, aracın onarım maliyeti çıkartılarak aracın pert total işleminin mi yoksa aracın onarımının mı makul ve ekonomik olacağının tespit edilmediğini, davaya konu araç için hem gerçeğe aykırı, fahiş bir onarım bedeli, hem de fahiş, gerçeğe aykırı bir değer kaybı miktarı belirlenmiş, mahkemece de tüm bu hatalı, dayanaksız, Yargıtay uygulamasına aykırı raporlara göre bir karar tesisi yoluna gidildiğini, aracın ikinci el piyasa değerinin 42.500,00 TL olarak esas alındığını, aldırılan kök ve ek rapora göre aracın onarım maliyetinin 26.022,00 TL olarak hesaplandığını, bu durumda itirazlarına konu raporla tespit edilen işbu rakamlara göre, aracın onarım masraflarının aracın 2. el piyasa değerinin yarısını fazlasıyla aştığının sabit olduğunu, makul ve ekonomik olan yöntemin seçilmesinde araç eğer pert total kabul edilecekse bu durumda ayrıca aracın bir değer kaybına uğramayacağı da dikkate alınması gerekirken bu yönde yapılması gereken esaslı tespit ve değerlendirmeler hükme esas alınan raporlarda eksik kaldığını, ilk derece mahkemesince ve karara dayanak raporlarda gerek hasar miktarına gerekse değer kaybına etki eden en önemli unsurlardan biri olarak aracın geçmiş hasar kayıtları, yani tramer kayıtlarının tümüyle hiçe sayılmış olmasının, aracın onarım maliyetleri hesabında, aracın 2. el piyasa değerinin tespitinde ve değer kaybı miktarının belirlenmesinde aracın geçmiş hasar kayıtlarının hiçbir şekilde inceleme ve değerlendirme konusu yapılmamasını da kabul etmediklerini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer alan rakamların aksine davacı tarafça sunulan ve yok sayılması mümkün olmayan, davacı tarafın delili olan araç satım sözleşmesinde bile araç satım bedeli yani 2. el piyasa değerinin 38.730,00 TL gösterilmiş olduğunu, raporda yer alan rakamların, her halükarda fahiş, abartılı ve gerçeğe aykırı olduğunu, ayrıca yine daha evvelden de hasar kayıtları olan, orjinalliği bozulmuş davacıya ait aracın, aldırılan bilirkişi raporunun aksine değer kaybına uğramasının kesinlikle mümkün olmadığı halde, aldırılan raporla pert total işlemine tabi tutulması gereken aracın değer kaybına uğramış gibi gösterilip, üstüne üstlük bu rakamın bir de tamamiyle afaki ve fahiş bir şekilde 1.500,00 TL gibi belirlenmesinin de anlaşılabilir olmadığını, ayrıca ilk derece mahkemesince verilen kararın kısmen kabul şeklinde olduğunu, davacının ıslah dilekçesi ile taleplerinin arttığını, 26.022,07 TL. hasar bedeli ile 1.875,00 TL değer kaybı bedeli toplamı 27.897,07 TL üzerinden davasını ıslah ettiği halde mahkemece 27.511,07 TL üzerinden davanın kısmen kabul edildiğini, aradaki fark üzerinden lehlerine takdir edilmesi gereken ilam vekalet ücreti de atlanarak kararda yazılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası neticesinde araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas alınan İTÜ 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan asıl ve ek raporun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, söz konusu raporda araçta değiştirilmesi gereken parçaların kalem kalem incelenerek parça ve işçilik bedellerinin hesap edildiği, rayiç bedeller ile ilgili değer kaybı araştırmasının ilgili internet sitelerinden emsaller gözetilerek yapıldığı, yapılan incelemer uyarınca tamirin ekonomik olup olmadığının saptandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin aracın hasar bedeline ve değer kaybına yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.
Ancak; davacı davasını açarken fazlaya dair haklarını saklı tutarak hasar bedeli için 15.000,00 TL, değer kaybı için ise 2.000,00 TL talepte bulunmuş, ıslah dilekçesi ile de hasar bedelini 26.022,07 TL’ye yükseltmiş, değer kaybı talebini ise ıslah etmemiş, yani sonuç olarak davasının değerini toplamda 28.022,07 TL olarak belirlemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 27.522,07 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesine karşın reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti tahsis edilmemesi hatalı olmuştur.
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin kararının vekalet ücreti yönünden davalı lehine kaldırılmasına, kararın vekalet ücreti yönünden davalı lehine düzeltilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2018 tarihli, 2015/835 Esas ve 2018/913 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
Davalı poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak üzere 27.522,07 TL’nin ( 16.500,00TL’sine dava tarihi 31/07/2015 tarihinden, 11.022,07 TL’sine ıslah tarihi 15/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte) davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b)Fazlaya ilişkin talebin reddine,
c)Alınması gerekli 1.880,04 TL harçtan peşin alınan 290,32 ve ıslah harcı olarak alınan 188,00 TL’ nin mahsubu ile 1.401,72 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ç)Davacı tarafça yatırılan peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 478,32 TL nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
d)Davacı tarafça yapılan tebligat ve müzekkere ve talimat posta gideri toplamı 252,20 TL, keşif harcı 206,30 TL, 2 bilirkişi ücreti 700,00 TL ve talimat bilirkişi ücreti 525,00 TL toplamı 1.683,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.653,46 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT 13/2 m. uyarınca reddedilen miktar uyarınca tespit edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
f)Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalının yatırmış olduğu 470,01 TL istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı istinaf eden tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince istinaf eden davalı tarafa iadesine,
e)Davalının diğer istinaf itirazlarının yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine,
f)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
g)Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince istinaf edilen miktarlar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2021