Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/838 E. 2021/1450 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/838
KARAR NO : 2021/1450

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/08/2015 (Dava) – 17/07/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/978 Esas – 2018/818 Karar
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 29/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2018 tarihli, 2015/978 Esas ve 2018/818 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kooperatiften ihraç bildirisini 15/05/2015 tarihinde teslim aldığını, kooperatifin 2 ödeme ihtarını 21/05/2014 ve 21/11/2014 tarihlerinde teslim aldığını, her iki ihtarda da aynı tutarların yazılı olduğunu, faizlerin 15/06/1999 ile 15/06/2000 tarihleri arasındaki borca aylık %10 faiz eklendiğini ve kanuna uygun hesaplandığını, fakat diğer tüm ana borçların faizlerinin serbest piyasa faiz oranları üzerinden hesaplandığını, bunun kooperatif ana sözleşmesine aykırı olduğunu, ayrıca kooperatifler Kanununun 27. maddesine göre ana borç ve bu borca uygulanması gereken yasal faiz ve bu yasal faizin kanuni dayanaklarının ihtarnamede açıkça belirtilmesi gerektiğini, davalının yazdığı gibi faiz hesapları kanuni faiz üzerinden yapılmış cümlesinin yeterli olmadığını, kooperatiflerin bileşik faiz ve serbest piyasa faizini tatbik edemeyeceklerini, 2006-2007 senelerindeki dava esnasında kendisine teslim edecekleri daire olmadığını gizli tuttuklarını, 2008 ‘e kadar ana borç ve faiz yükleyerek haksız kar elde etmeye çalıştıklarını, kooperatifin istediği para karşılığında kendisine teslim edilecek hali hazırda daire olmadığını, boşta bağımsız bölümü bulunmadığını, birinci etaptan kullanılmış 10 yıllık bir daireyi satın almak sureti ile eski daireyi yeni fiyatına satmayı teklif ettiklerini ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine kendisine iki adet ihtarname gönderildiğini, buna rağmen borcunu ödememesi sebebi ile 22/01/2015 tarihli ve 2015/2 sayılı ihraç kararı alındığını ve ihraç kararının usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… Kooperatifler Kanunu madde 16 uyarınca kooperatif yönetim kurulu tarafından verilen kararın iptali için ortağın 3 aylık süre içinde genel kurula itiraz edebileceği gibi genel kurula itiraz etmeksizin yine aynı süre içinde dava yolu ile mahkemeye başvurusu gerekmektedir. Buna göre bu süre, hak düşürücü süre olup, bu istemin dava açma yolu ile ileri sürülmesi halinde bu dava harca tabi davadır. HMK madde 120/1 uyarınca davacının yargılama harçları ile gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunluluğu bulunmakta olup, harcın yatırılması zorunluluğunun açıkça belirtildiği, olayımızda, dava dilekçesinin tevzi bürosu tarafından 20/08/2015 tarihinde kaydedildiği, davacı tarafından harcın 28/08/2015 tarihinde yatırıldığı, her iki tarih yönünden de kanunen aranan dava açma süresinin sona erdiği tarihten sonra harcın yatırıldığı ve kaydın yapıldığı, bu hali ile gerek esas numarası aldığı tarih gerekse harcın yatırıldığı tarih itibari ile açılan davanın süresinde olmadığının kabulü gerektiği, davalı kooperatif tarafından alınan kararın yerinde olup olmadığının süresinde açılmayan bu dava yönünden değerlendirilmesinin mümkün olmadığı…” gerekçesiyle davanın süresinde açılmadığı tespit edilmekle REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 17.07.2018 tarihli duruşmada verilen karara ve hükme itiraz ettiklerini, Mayıs 2015 tarihli genel kurul kararının kendisine tebliğ edilmediğini ve bu hususta dosyanın bilirkişiye inceletilmesinin zaruri olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; kooperatif ihraç kararının iptali istemli olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun istinaf dilekçesinin verilmesi usulünü düzenleyen 343. maddesine göre;
“(1) İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir. İstinaf dilekçesi hangi mahkemeye verilmişse, o mahkemece bölge adliye mahkemesi başvuru defterine kaydolunur ve başvurana ücretsiz bir alındı belgesi verilir.
(2) Kararı veren mahkemeden başka bir mahkemeye verilmiş olan istinaf dilekçesi, bu mahkemece yukarıdaki fıkraya göre işlem yapıldıktan sonra kararı veren mahkemeye örnekleriyle birlikte gönderilir. Bu durum derhâl mahkemesine bildirilir.
(3) İstinaf yoluna başvurma tarihi konusunda 118 inci madde hükmü uygulanır.
(4)Dosya, kararı veren mahkemece, istinaf dilekçesinde gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın, ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 343. maddesinin 3. fıkrasında atıfta bulunulan 118. maddesine göre ise;
“(1) Dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır. Dava dilekçesine davalı sayısı kadar örnek eklenir.
(2) Dava dilekçesinin kaydına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte belirlenir.”
06.08.2015 tarihli ve 29437 sayılı Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelikte de benzer düzenlemeler bulunmakta olup, Yönetmeliğin kanun yolu başvuru işlemlerini düzenleyen 208. maddesinde de;
“(1) Kanun yoluna başvuru dilekçesi, ön büro veya yazı işlerinde görevli personele teslim edilir.
(2) Kanun yoluna başvuru dilekçesi harca tabi değilse hemen, harca tabi ise harç ödendikten sonra kaydedilir ve başvuru sahibine ücretsiz alındı belgesi verilir.
(3) Alındı belgesi, kanun yolu dilekçesinin sisteme kaydedilmesi üzerine verilen belgedir. Alındı belgesi, mahkemenin adını, dosyanın esas ve karar numarasını, karar tarihini, tarafların ve varsa müdahillerin ad ve soyadlarını, davanın konusunu, başvurulan kanun yolu merciini, başvuru tarih ve saatini içerir.
(4) Kanun yolu başvurusu, kanun yolu dilekçesinin kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır.
(5) Başka yer mahkemesine verilen kanun yoluna başvuru dilekçelerinde de yukarıdaki hükümler uygulanır. Başka yer yazı işleri müdürü veya görevli personel teslim aldığı dilekçe ve eklerini elektronik ortama aktarır, fizikî evrakı da gecikmeksizin ilgili mahkemeye gönderir.
(6) Herhangi bir nedenle elektronik ortamda işlem yapılamaması hâlinde durum bir tutanakla tespit edilir ve işlem fizikî ortamda yapılır. Elektronik sistem açıldığında fizikî ortamda yapılan işlemler gecikmeksizin elektronik ortama aktarılır. Bu durumda kanun yolu başvuru dilekçesi tutanağın düzenlendiği tarihte verilmiş sayılır.
(7) Fiziksel ortamda kanun yolu başvurusu mesai saatleri içinde yapılır.
(8) Gerçek kişilerin UYAP Vatandaş Bilgi Sistemi üzerinden, tüzel kişi temsilcilerinin UYAP Kurum Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçeleri gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Gerçek ve tüzel kişiler elektronik ortamda yapacakları kanun yolu başvurusunun harcını elektronik ortamda mahkeme veznesinin bağlı olduğu banka hesabına aktarırlar. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir alındı belgesi oluşturulur.
(9) Taraf vekillerince UYAP üzerinden güvenli elektronik imza ile kanun yolu başvuru dilekçesi gönderilebilir. Bu işler için ayrıca elle atılmış imzalı belge istenmez. Avukatların UYAP Avukat Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçesi gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Kanun yolu harçları avukat tarafından elektronik ortamda mahkeme veznesi hesabına aktarılır. Ayrıca bu işlemlerin Barokart veya kredi kartı gibi ödeme araçlarıyla yapılması sağlanabilir. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin sisteme kaydedildiği tarihte yapılmış sayılır. İşlem sonucunda başvuru sahibinin elektronik ortamda erişebileceği bir alındı belgesi oluşturulur.
(10) Elektronik ortamda kanun yolu başvurusu saat 00:00’a kadar yapılabilir.
(11) Kanun yoluna başvurulan dava veya işler, görevli daire doğru bir şekilde belirlendikten sonra kanun yolu formu ve dizi pusulası UYAP üzenden hazırlanarak ilgili mercie gönderilir.” hükmü bulunmaktadır.
Dosya kapsamında bulunan tebliğ mazbatasına göre İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin gerekçeli kararı davacıya konsolosluk vasıtasıyla 28.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı taraf istinaf dilekçesini 12.12.2018 tarihinde “…@gmx.de” kullanıcı adına ait e-posta adresinden “…@adalet.gov.tr” kullanıcı adına ait e-posta adresine göndermiş olup, dilekçe ve ekindeki evraklar İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Bilgi Edinme Bürosu’nun 13.12.2018 tarih ve 2018/8582 B.M. Sayı, B.E. Başvurusu konulu üst yazısı ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiş, istinaf harçları da 18.12.2018 tarihinde yatırılmıştır.
Yukarıda açıklanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının anılan yönetmeliğin 208/8. maddesi uyarınca elektronik ortamdan yapacağı başvurusunu UYAP Vatandaş Bilgi Sistemi üzerinden ve güvenli elektronik imza vasıtasıyla göndermediği anlaşılmıştır. Bu durumda süresi içerisinde yapılmış usulüne uygun bir istinaf başvurusu bulunmaması sebebiyle yerel mahkemece, süre yönünden talebin reddine karar verilmesi gereken başvuru hakkında, mahkemesince bir karar verilmediği anlaşılmakla; yasal süresinden sonra yapılan başvurunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK.’nun 352-(1)-c) ve 346/1 maddesi gereğince süre yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının başvurunun usulden reddine karar verilmiş olması nedeniyle karar kesinleştiğinde ve talebi halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendisine iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
5-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK.’nun 361-(1)-a) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29/12/2021