Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/837 E. 2021/1363 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/837
KARAR NO : 2021/1363

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2016 (Dava) – 10/07/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/1200 Esas – 2018/776 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 15/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 15/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarihli, 2016/1200 Esas ve 2018/776 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 11/07/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı …. plakalı araç ile davacı ….’in kullandığı ve diğer davacı ….’nun yolcu konumunda bulunduğu motosikletin çarpışması sonrası davacıların ağır şekilde yaralandığını, davacı ….’in Ege Üniversitesi hastanesinde, davacı ….’nun Turgutlu Devlet Hastanesi ve Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, kazada …. plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, Kemalpaşa C. Başsavcılığı’nın 2013/3268 Sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığını, davacılar tarafından sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine davacılara bir kısım ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin davacılarda oluşan maluliyeti karşılamadığı ve yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydı ile her bir davalı için ayrı ayrı 100,00-TL olmak üzere toplam 200,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacılardan ….’e 23/11/2015 tarihinde 34.926,00-TL, davacı ….’na 12/06/2015 tarihinde 88.227,00-TL tazminatın ödendiğini, trafik poliçesi teminatı kapsamında sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenle davanın reddinin istendiği, ayrıca aksi halde davacı tarafın zararını ispat etmesi gerektiğini, davacıları iş göremezliği ile kaza arasındaki illiyet bağının tespiti ile İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, ayrıca dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olabileceğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispatlanması gerektiğini ve davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, teminatın tek hasar görenlerin birden fazla olması durumunda teminatın paylaştırılması gerektiğini ve poliçe teminat limitinin 214.693,00-TL ile sınırlı olduğunu savunarak, davacıların motosiklet üzerinde seyahat halinde iken kask takmaması ve uygun kıyafetler giymemesi nedeniyle asgari %25 oranında indirim yapılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince “…11/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklet sürücüsü davacı …. ile aynı araçta yolcu olarak bulunan ….nun yaralandığı ve bedensel zarara uğradığı iddiası ile kazaya karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı şirket aleyhine tazminat istemi ile iş bu davanın açıldığı, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, yine davacı ….’in %25 oranında kusurlu olduğu, davacı ….’nun ise bindiği motosiklette güvenli yolculuk için üzerinde bulunması gereken tertibatın bulunmaması nedeniyle %25 oranında müterafık kusurunun olduğunun kabulü gerektiği, her iki davacıya davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonrasında ödemelerin yapıldığı, davacı ….’in meydana gelen kaza nedeniyle %4 oranında iş gücünde sürekli azalma olduğu ve tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olduğu, kendisine yapılan ödemeler güncellenmek sureti ile mahsup edildikten ve kusur oranı düşüldükten sonra bakiye 21.510,97-TL tazminat alacağının tespit edildiği, davacı ….’nun meydana gelen kaza nedeniyle %11,3 oranında iş gücünde sürekli azalma olduğu ve tıbbi iyileşme süresinin 18 ay olduğu, kendisine yapılan ödemeler güncellenmek sureti ile mahsup edildikten ve müterafık kusur oranı düşüldükten sonra bakiye 26.950,38-TL tazminat alacağının tespit edildiği, bu bedellerin davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler de dikkate alınarak düzenlenen sigorta poliçesinde gösterilen limit içinde kaldığı ve davalı sigorta şirketinin sigorta genel koşulları kapsamında meydana gelen bu zararlardan sorumlu olduğu…” gerekçesiyle her bir davacı yönünden davanın KABULÜNE, davacı …. için takdir ve tespit olunan 26.950,38-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacı …. için takdir ve tespit olunan 21.510,97-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme tarihi itibariyle tazminatın karşılanıp karşılanmadığının doğru incelenmediğini, kusurlarına göre hesaplama yapılması gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin ve müterafık kusur indiriminin düşülmesi gerektiğini, gelir durumunun hatalı tespit edildiğini, aktüer hesabı yapıldığını ve ödeme tarihi itibariyle tazminatın karşılanıp karşılanmadığının incelenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, maluliyet ve kusurun tespitine yönelik alınan bilirkişi raporuna yargılama aşamasında tarafların süresi içinde yapılmış herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi aktüer raporunun SGK’ dan gelen resmi kayıtlara ve kusur oranlarına göre düzenlendiği, davalı her ne kadar davadan önce yaptığı ödemelerin ödeme tarihi itibariyle tazminata yetip yetmediğinin hesaplanmadığını belirtmiş ise de, aktüer raporda bu hesabın yapıldığı ve sonuç olarak ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin tazminata yetmediğinin tespit edilmesi üzerine ödenen bedelin güncellenerek toplam tazminat miktarından mahsup edildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarihli, 2016/1200 Esas ve 2018/776 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 3.310,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 832,75 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.477,65 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 15/12/2021