Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/823 E. 2021/1338 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/823
KARAR NO : 2021/1338

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2016 (Dava) – 29/03/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/718 Esas – 2018/324 Karar

DAVA : Maddi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

BAM KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarihli, 2016/718 Esas ve 2018/324 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/06/2014 tarihinde davalı …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın, müvekkiline ait sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı araca çarptığını, ekspertiz raporunda davalı …. ‘ın %100 kusurlu olduğunu, …. plakalı aracın malikinin …. olduğunu, kusursuz sorumluluk ilkesi gereği doğrudan kazanın oluşumunda kusuru olmasa bile sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkiline ait araçta kaza sonucu oluşan maddi hasar sebebiyle davalı …. ‘ın aracının ZMMS poliçesini düzenleyen davalı …. ‘ye başvuru üzerine, davalı şirketin teminat dışı kaldığından başvurularını reddettiğini, 2918 sayılı KTK’na göre …. ‘nin sigorta limitinin 26.800,00 TL olduğunu, davalı …. ‘a ait araca ait ayrıca …. ‘ nin kasko poliçesi olduğunu, …. ‘nin sigorta limitini aşan kısmının …. ‘ daki kasko poliçesinin ihtiyati mali mesuliyet teminatından karşılanması gerektiğini, ayrıca müvekkiline ait aracın değer kaybettiğini, müvekkilinin aracını satmak istediğinde tramer sorgulamasından kolaylıkla görüleceği için aracın hak ettiği fiyatından ucuza satılmasına neden olacağını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 48.107,43 TL maddi zararın davalılar …. ve …. ‘dan kaza tarihinden itibaren faizi ile …. ‘den başvurunun reddedildiği tarihten itibaren faizi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL araç değer kaybının, davalılar …. , …. , …. ‘den tazminine, …. ‘nin teminat limitini aşan kısmın …. ‘nin davalı …. ‘ın kasko poliçesindeki ihtiyari mali mesuliyet teminat limitinden karşılanmasına karar verilmesine, davalı sürücü ve davalı malik için olay tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi … için başvurunun reddedildiği tarihten itibaren işletilecek faizinin tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, müvekkili kooperatifin merkezinin Beykoz/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini istediklerini, esas yönünden ise trafik sigortasının zarar sigortası niteliğinde olduğundan zarar gören şahsın gerçek maddi zararının tespiti ve sigortalının sorumlu olduğu kusur oranında gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, ZMMS poliçelerinde sigorta şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı şekilde ve sigortalının sorumlu olduğu kusur ile orantılı olarak belirlendiğini, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun müvekkilinin sigortalısında olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, …. plakalı araç sürücüsünün kooperatife verdiği bilgiler ile kaza tespit tutanağındaki kayıtların birbiriyle çeliştiğini, müvekkili kooperatifin hazırladığı hasar raporunda yer alan ifadelerden sigortalı araç sürücüsü ile davacı arasında hısımlıktan kaynaklı bir yakınlık olup aralarında gerçeğe aykırı bir şekilde anlaşmalı tutanak düzenlendiğini, sigortalı aracın söz konusu kazaya karışmadığı gibi davacının yanıltıcı beyanları ile haksız bir kazanç elde etmek istediğini, bu nedenle kötüniyetli davanın reddinin gerektiğini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde gerek kusur oranlarının gerek hasar miktarı ve değer kaybının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını ve maddi zarar tespitinde Trafik Sigortası Genel Şartlar düzenlemesinin dikkate alınması gerektiğini beyan ile haksız ve mesnetsiz davanın reddine, vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 15.01.2014-2015 vadeli 35434145 nolu Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalının kusuru nispetinde ve poliçe limitleri dahilinde 25.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, dava tarihinden önce müvekkili şirkete hasar başvurusu yapılmadığını ve şirketin temerrüdünün söz konusu olmayıp dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, bu itibarla faiz taleplerinin haksız olduğunu, değer kaybı isteminin poliçe teminatında olmadığını,beyan ile haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. katıldığı 24/01/2017 tarihli duruşmadaki beyanında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. ‘a dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ olunmasına rağmen, davalının davaya cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “…davacıya ait …. plakalı araç ile davalılardan …. ‘a ait, …. nce zorunlu mali mesuliyet poliçesi, …. tarafından imms kapsamında teminat altına alınan …. plakalı araç 12/06/2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışmışlardır. Davaya konu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü diğer davalı …. ‘ın %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, davacıya ait …. plakalı araçta oluşan hasarın kaza ile uyumlu olmadığı ve zarar ile trafik kazası arasında nedensellik bağı kurulamadığı alınan bilirkişi heyeti raporuyla sabit olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kusur dağılımının tespitine katıldıklarını, raporun hasarın irdelenmesi ve miktarı yönünden incelenmesi alk başlıklı bölümde, kaza sonucu hasarlanarak değiştirilmesi gereken parçaların liste edilmediği, eksper tarafından yapılan araştırma sonucu sistem üzerinden parça referanslandırma işlemi yapılmadığı için parça fiyatlarının belilenemediğini dolayısıyla eksper raporu olarak fiyatlandırma yapılamadığının tespit edildiği beyanında bulunulduğunu, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasara ilişkin eksper raporu veya hasar fotoğrafları bulunmadığından hasarın tespit edilemediğini ifade ettiğini, müvekkile ait aracın kaza sonrası tamirinin …. tarafından yapıldığını, değiştirilen parçalarının ve bu parçaların tutarının bulunduğu dökümanın mahkemeye sundukların, ancak alınan ek raporda da sunulan ve davayı kanıtlar nitelikte olan bu belgelerin dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Kazaya karışan araç sürücülerinin kendi aralarında 12/06/2014 tarihli kaza tespit tutanağı düzenledikleri anlaşılmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen kaza tespit tutanağına göre 12/06/2014 günü saat 21:45 sıralarında, İzmir İli, Konak ilçesi, caddesi yanyolu Üzerinde Bornova istikametine doğru gidişte davalı sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracı ile liman caddesi üzerinde Alsancak Garı istikametinden gelerek Bornova viyadük bağlantılı köprü girişine doğru sağ şeridi takiben seyri sırasında kaza mahalline geldiğinde, köprü bağlantısına katılım için sağ şeritten sol şeride geçiş yapmak için arkasından gelen trafik akımını kontrol etmeden aniden soluna doğrultu değiştirmesi sonucunda aracının sol ön köşe kesimleriyle önünde sol şeritte seyreden sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın sağ arka yan kesimlerine çarpmasını müteakip çarpılmanın etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü …. sevk ve idaresindeki aracın sağına yön değiştirmesiyle bu esnada karayolunun sağında park halinde olan …. plakalı aracın arka kesimlerine …. plakalı aracın komple ön kesimleriyle çarpması neticesinde zincirleme maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği; dosyada mevcut bilirkişi heyet raporunda kazanın oluşumunda sürücüsü %100 oranında tam ve asli kusurlu olan …. plaka sayılı aracın maliki …. adına düzenlenen, Karayolları ZMM (Trafik) Sigortası, davalı …. tarafından 14/01/2014-14/01/ 2015 tarihleri arasında geçerli olmak ve 422636 numaralı poliçe ile yapıldığı kazanın teminat süresi içerisinde meydana geldiği, ZMM sigortası teminat limiti araç başına 26.800,00 TL olduğu; Kasko sigortasının ise (İhtiyari Mali Mesuliyet) davalılardan …. tarafından 15/01/2014-15/01/2015 tarihleri arasında geçerli süre için 35434145/0 numaralı poliçe ile yapıldığı, kaza başına maddi teminat limitinin 25.000,00 TL olduğu, kazanın teminat süresinde meydana geldiği; davacı tarafından davalı …. ya zarar tazmini için başvuru yapıldığı ancak sigortanın 20/12/2014 tarih ve 1042 sayılı cevabi yazısı ile hasar dosyasının incelenmesi sonucunda hasarın teminat dışında kaldığı belirtilerek her hangi bir ödeme yapılmadığı, davalı …. ye yapılan başvuruya ilişkin dosyada bir belgeye rastlanılmadığı adı geçen davalının dava öncesi tazminat başvurusu yapılmadığını belirttiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, iki makine mühendisi ve sigorta hukuk uzmanı- hesap bilirkişisinden oluşan 04/05/2017 tarihli heyet raporunda,”… Davacıya ait …. plakali araç ile davalıların ZMM ve İMMS sıgortacısı oldukları …. ve dava dışı diğer plaka sayılı araçlar arasında 12/06/2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası kaza meydana geldiği; davaya konu kazanın oluşumunda, davalıların malik, ZMM ve İHMM sigortacı oldukları …. plakalı araç sürücüsü davalı …. ‘ın Asli derecede %100 (yüzdeyüz) oranında tamamen kusurlu olduğu; dosyada mevcut olduğu üzere, kazanın oluşamunda %100 oranında tam ve asli kusurlu olan …. plaka sayılı aracın, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, davalı …. tarafından 15/01/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak ve 422636 numaralı poliçe ile yapılarak teminat limitinin 26.800,00.-TL sı olduğu ; Kasko içinde İMMS da, davalılardan …. tarafından 15/01/2014-2015 tarihleri arasında geçerli süre için 35434145/0 numaralı poliçe ile yapılarak teminat limitinin 25.000.-TL sı verilmiş olduğu; ancak, dosyada mevcut belgeler incelenmekle meydana gelen kazada, davacıya ait aracın sağ arka yan kesimlerinin …. plakalı aracın çarpılmasına maruziyeti sonucu hasarlarıması gerekirken; Eksper raporunda ve dosyada mevcut fotoğraflarda bu bölgede hasarın bulunmadığı, Sadece ön kesimlerinin hasarlı olduğu görülerek, diğer yandan da kazanın son etabında da …. plakalı aracın arka kısımlarına çarpılmayla meydana gelen davacı aracının ön kesimlerinin …. plakalı aracın arkasına çarpıldığında işaret eden emarelerin delil olarak dosyada mevcut olmadığı, dolayısıyla davacı aracında ve diğer çarpılan araçlara ilişkin ne eksper raporu ne de hasarlı fotoğrafları ibraz edilmediği görülerek, meydana gelen hasarın somut delillere dayanılarak kanaat edinmemizi yeterli kılmamış olduğundan, hasar ve değer kaybının belirlenmesinin mümkün olmadığı; belirtilmiş taraf vekillerinin kök rapora itirazları üzerine alınan 09 /10/ 2017 tarihli ek raporda,”… heyetin kök raporunda dosyada mevcut belge ve bilgilere göre değerlendirme yapıldığını, bu halde dosyada kusurun tespitine yarayacak tek belge kaza tespit tutanağı olup kusur belirlenmesi de buna göre yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından akabinde tanık ismi belirtilmiş ise de kök rapor sırasında dinlenmediği dikkate alınarak kök rapordaki kusur incelemesindeki görüşlerimizde kanaat değişikliği oluşmadığını, davacı yanca dosyaya fotokopi şeklinde 4 adet resim ve Excel olarak hazırlanmış bir kısım parçalar ve fiyatlarının yazıldığı bir belge ibraz edildiği, ancak resimlerdeki aracın davacı yana ait araçla aynı marka araç olsa da davacıya ait araç olduğunu söyleyebilmenin mümkün olmadığını, ayrıca hasarlı haldeki resimler ile davacının iddia ettiği kazaya dair uyum tespit edilemediğini, yine davacı tarafından ibraz edilen Excel tablosunda ise, bu parçaların davacı aracına ait olduğunu ispat edebilecek, kaşe, imza olmadığı gibi bu araç yapıldı ise karşılığı bir fatura olmadığını, sadece ibraz edilen tablo ile heyetçe davacıya ait aracın parça ve miktarları olduğunu söyleyebilmek mümkün olamadığı, bu nedenle kök rapordaki hasar incelemesindeki görüşlerinde kanaat değişikliği oluşmadığı” belirtilmiş, raporun incelenmesinde taraf vekillerinin itirazlarının da değerlendirilerek ek rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan 04/05/2017 tarihli kök ve 09/10/2017 tarihli ek bilirkişi heyeti raporlarının denetime elverişli, dosya kapsamına uygun bulunmasına, davacı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu delillerin davasını ispata yeterli bulunmadığının anlaşılmasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2018 tarihli, 2016/718 Esas ve 2018/324 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 14,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 121,30 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşılıklı taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/12/2021