Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/820 E. 2021/1340 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/820
KARAR NO : 2021/1340

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017(Dava) – 22/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1466 Esas – 2018/1272 Karar

DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2018 tarihli, 2017/1466 Esas ve 2018/1272 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. plakalı araca davalı …. nezdinde sigortalı ZMMS poliçesi ile sigortalı olan …. plakalı aracın çarpması sonucu müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, kazaya …. plakalı araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiğini, kazadan sonra müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın belirlenmesi amacıyla İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/143 D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı, aldırılan bilirkişi raporunda toplam hasar bedelinin 58.876,38.-TL olarak belirlendiğini, davalı …. şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, değer kaybından da sorumlu olduğunu, zararın tazmini amacıyla sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL hasar bedeli 50,00-TL değer kaybı olmak üzere 250,00-TL tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, tespit giderleri, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 31/10/2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile talep ettiği 200,00-TL hasar bedeli tazminatını 32.800,00-TL artırarak toplamda 33.000,00-TL olarak dava değerini arttırmıştır..
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müracaat şartının yerine getirilmediği bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği, kazaya karışan …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 242365090/0 nolu 18/03/2017-18/03/2018 vadeli trafik poliçesi ile …. adına sigortalı olduğunu, poliçedeki maddi zarar teminatı, sigortalımızın kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olmak üzere kaza tarihi itibariyle, araç başına azami 33.000,00-TL ile sınırlı olduğunu,.davanın müvekkili şirkete sigortalı olan …. Plakalı aracın maliki/ işleteni …. ‘ya ihbar edilmesini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tarafların kusur oranlarının tespiti itin Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesinden rapor aldırılması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği hasar bedelinin fahiş olduğunu, davacının talep ettiği tespit masrafının dolaylı zarar olup teminat dışında kaldığını, ayrıca değer kaybı talebinin de teminat dışı olduğunu, zararların uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, tazminata hükmedilmesi halinde kıymet kazanma tenzilinin uygulanması gerektiği, müvekkiline usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını bu nedenle müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden yasal faizden sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince “…alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu ve hasar toplamının 58.876,38.-TL olup değer kaybının bulunmadığı, sigorta şirketinin sorumluluğunun 33.000,00.-TL olup davanın kısmen kabulü gerektiği”; gerekçesiyle, “Davanın Kısmen Kabulüne, sigorta limiti ile bağlı kalınarak 33.000-TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işlleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 10/09/2017 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada araçların uğramış olduğu hasarlarının birbiriyle uyumlu olup olmadığının, meydana geldiği iddia edilen hasarın gerçekten bahse konu kaza sonucu oluşup oluşmadığının yerel mahkeme tarafından araştırılmadığını, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen anlaşma tutanağı’nda yer alan ifadelere ve sürücü olduğunu iddia eden şahıs beyanlarına bağlı kalınarak kusura ilişkin değerlendirme yapılmasının ve buna göre hüküm kurulması hukuka aykırı olduğunu, kusura ilişkin itirazlarının dikkate alınmadan ve karayolları fen heyeti’nden rapor alınmadan hüküm kurulması hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hasar fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile bu tür sigortalarda asıl amacın zarar görenin uğradığı “gerçek zararın” giderilmesi olduğunu, itiraz etme hakkımızın bile doğmadığı bir rapor üzerine kurulan hüküm açısından adil yargılanma hakkından söz etmenin mümkün olmadığını, yerel mahkemenin hüküm oluştururken salt tespit dosyasında bulunan ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu’na itibar edildiğini, dolaylı zarar olan İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/143 D.İş. Sayılı dosyasındaki yargılama gideri ve vekalet ücretinden müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, değer kaybı tazminatı talebi reddedildiğinden, bu miktar yönünden müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dolayısıyla mahkeme kararının yerindeliği tartışılır hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ZMMS poliçesi kapsamında maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemli tazminat davasıdır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Kazaya karışan tarafların kendi aralarında tuttukları, taraflarca imzalanan ve aksi iddia edilmeyen kaza tespit tutanağında; davalı tarafından sigortalı araç sürücüsü …. yazılı beyanında; “Gediz yolundan Ruca istikametine ilerlerken …. plakalı aracımla U dönüşü yaparken karşı şeridinden gelen arabayı fark cdemedim sol yan kısmından çarplım o da savrularak kaldırıma çıktı” şeklinde; davacıya ait araç sürücüsü …. yazılı beyanında; “…. plakalı aracımla Gediz istikametine ilerlerken aniden kontrolsüz U dönüşü yapan …. plakalı araç benim sol yan kısmıma çarptı, çarpmanın etkisiyle benim aracım savrularak kaldırıma çıktı ve maddi hasar meydana geldi ” şeklinde imzalı beyanda bulunmuşlardır.
Somut olayda; 10/09/2017 dava dışı sürücüsü …. yönetimindeki davalı …. şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı dava dışı …. ‘ya ait araçla meskun mahalde seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde, sola dönüş yaptığı sırada trafik kurallarına uygun bir şekilde gerekli kontrol ve önlemler ile kurallara uygun olarak sola dönmesi gerekirken, sürücünün bu hususlara riayet etmeyerek, kontrolsüz bir şekilde, sola dönüşe geçtiği esnada, karşısından gelerek yoluna düz devam eden ve ilk geçiş hakkına sahip olan davacıya ait ancak kaza sırasında dava dışı …. yönetimindeki gelen aracı fark etmeyerek dikkatsiz bir şekilde ve aracın seyir yönünü kapatarak …. plakalı araca çarpması sonucunda araçta maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği; kazaya karışan …. plaka sayılı aracın davalı …. nezdinde 242365090/0 numaralı 18/03/2017 – 18/03/2018 tarihleri arasında geçerli Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS (Trafik) Sigorta Poliçesi ile …. adına sigortalandığı, kaza tarihi itibarıyla sigorta teminat limitinin araç başına 33.000,00 TL olduğu; dava öncesinde davacının zararı tazmin istemiyle davalı …. şirketine başvuru yaptığı, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı; davacı vekili 31/10/2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile talep ettiği 200,00-TL hasar bedeli tazminatını 32.800,00-TL artırarak toplamda 33.000,00-TL hasar tazminatı talep ettiği, dava dilekçesinde her ne kadar kazaya karışan araç plakalarında harf ve rakam hatası yapılmış ise de dava dosyasına sunulan ve davalı tarafından da bu yönden itiraz edilmeyen belgelere göre söz konusu hususun maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait …. plaka sayılı araçta meydana gelen hasar, dosyada mevcut 14/12/2017 tarihli eksper raporunda araçtaki hasar tutarı KDV hariç 38.899,79 TL olarak belirlenmiş; İzmir 7. Sulh Mahkemesi 2017/143 D.İş. dosyasında makine mühendisi bilirkişiden alınan 27/09/2017 tarihli raporda tespite konu kaza neticesinde araçta KDV dahil 58.876,38 TL tutarında hasar olduğu belirtilmiştir.
Trafik uzmanı ve makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinin düzenlediği 06/09/2018 tarihli raporda, “… Davalı tarafın dava dışı sürücüsü …. ‘in %100 (yüzde yüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu; davacı tarafın dava dışı sürücüsü …. ‘ nün kusursuz olduğu; davaya konu …. plakalı aracın yedek parça ve işçilikler dahil hasar bedelinin 58.876,38 TL, aracın km’sinin çok yüksek olmasından dolayı değer kaybı bedelinin bulunmadığı olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
1-Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; hükmedilen tazminat yönünden kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda kaza sonucunda dava konusu araçta değer kaybı oluşmadığının belirlendiği , mahkemece değer kaybı tazimatına hükmedilmediği anlaşılmış, mankemece reddedilen 50,00 TL yönünden davalı lehine hükmedilmesi gerekirken hükümde”… Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,…” şeklinde reddedilen miktar yönünden davacı lehine hükmedilmesi doğru olmamış davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönden kısmen kabulü ile; karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT tarifesine göre reddedilen değer kaybı tazminatı tutarı 50,00 TL yönünden davalı lehine 50,00 vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının vekalet ücreti açısından KISMEN KABULÜ ile; İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2018 tarihli, 2017/1466 Esas ve 2018/1272 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
“a-Davanın KISMEN KABULÜNE; sigorta limiti ile bağlı kalınarak 33.000,00 -TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işlleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b-Alınması gereken 2.254,23.-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 31,40- TL nispi harç ile ıslah harcı olarak alınan 560,15-TL ‘nin mahsubu ile kalan 1.662,68- TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye irat kaydına,
c-Davacının yatırmış olduğu toplam 622,95- TL harç tutarının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine.
d-Davacının yapmış olduğu 158,00-TL tebligat-posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 958,00- TL yargılama gideri ile İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/143 D. İş sayılı dosyasında yaptırılan 550,00-TL tespit giderleri olmak üzere toplam 1.508,00-TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre takdir ve tayin edilen 1.505,72- TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.960,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
f-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
g-Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde yatıran ilgilisine iadesine.”,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,

2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;

a-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
b-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
d-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
e-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09/12/2021