Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/816 E. 2021/1348 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/816
KARAR NO : 2021/1348

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
NUMARASI : 2018/374 Esas, 2018/1290 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli, 2018/374 Esas ve 2018/1290 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/06/2017 tarihinde davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, …’in sevk ve idaresindeki maliki … olan … plakalı araca çarpması sonucu, …’ye ait aracın hasar gördüğünü, kusurun tamamen davalı … nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’da olduğunu, yaptırılan eksper incelemesi sonucu araçta 23.057,17 TL’lik hasar tespit edildiğini, onarım ücretinin 15.000,00 TL + KDV olarak ödendiğini, araç onarıldıktan sonra davalı … şirketine yapılan müracaat sonucu 11.000,00.- TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin ödenmeyen bu hasar bedeli ile değer kaybı, çekici ücreti ve eksper ücretine ilişkin alacağını, aracı tamir eden … Şti.’den temlik aldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hasar bedeli karşılığı 100,00 TL, eksper ücreti 50,00 TL, çekici ücreti 50,00 TL ve değer kaybı ücreti olarak 50,00 TL olmak üzere toplam 250,00 TL’nin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 19/10/2018 tarihli talep artırım dilekçesi ile ;100,00.-TL olarak talep ettikleri bakiye hasar onarım bedelini 6.600,00.-TL, 50,00.-TL olarak talep ettikleri değer kaybı ücretini 950,00.-TL artırarak toplamda 7.750,00-TL olarak davalıdan tahsiline, 50,00.-TL ekspertiz rapor ücreti ayrı bir alacak kalemi şeklinde belirtilmiş ise de 236,00.-TL olan ekspertiz rapor ücretinin yargılama giderleri olarak hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusur ve poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacının değer kaybı talebi ile ilgili olarak 15/11/2017 tarihinde davacı vekiline 1.600,01- TL değer kaybı tazminatı ödemesi gerçekleştirildiğini, ayrıcı hasar bedeline ilişkin olarak da 28/07/2017 tarihinde 11.000,00.-TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeler neticesinde müvekkilinin bir borcunun kalmadığını, kusura ilişkin ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, yapılacak değer kaybı tazminatı hesaplamasında aracın güncel kilometresi ve ikinci el rayiç rakamı dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…davanın kısmen kabulü ile, 6.700,00-TL hasar bedeli, 1.000,00.-TL değer kaybı olmak üzere toplam 7.700,00.-TL nin başvuru tarihi olan 31/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının hiçbir
kanıt değerlendirilmeden ve bilirkişi raporuna itirazlarına bakılmaksızın usul ve yasaya aykırı bir şekilde verildiğini, bilirkişi raporunda tespit edilen tazminatın tedarik iskontosunun uygulanmasının ve işçilik bedellerinin yüksek olması nedeniyle fahiş olduğunu ve işçilik ve onarılan parçalar için detaylı olarak açıklama yapılmadığını, sadece toplam işçilik tutarı belirtilmiş olup kabülünün mümkün olmadığını, değer kaybı tazminatının hesaplanması için trafik sigortası genel şartlarının ekinde yer alan hesaplama yönetiminin uygulanması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu trafik sigortası poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası, 13/06/2017 tarihinde, davalı … şirketine zorunlu trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alınan, dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, dava dışı …’ye ait bulunan, dava dışı …’in sürücüsü olduğu, … plaka sayılı araca çarpması sonucu gerçekleşmiş, kaza sonucunda dava dışı …’ye ait … plaka sayılı araçta hasar oluştuğu, dava dışı araç malikinin davadan önce davalıya hasar bedelinin ödenmesi amacıyla başvurusu üzerine davalı tarafça dava dışı malike 11.000 TL ödeme yapıldığı, davacının dava dışı araç malikinin bakiye hasar bedeli, değer kaybı ve çekici ücretine ilişkin alacağı temlik alarak, eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, araçtaki hasarın ve kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespiti için üç kişilik bilirkişi kurulundan 04/10/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu alındığı, bilirkişi raporuna göre; davalıya sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu, dava dışı … plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, … plakalı araçtaki toplam hasar bedelinin 17.700.00 TL, değer kaybı bedelinin 2600 TL, eksper giderinin ise 236.00 TL olduğunun, çekici ücretinin ödendiğine dair dosyada yazılı bir belge bulunmadığının belirlendiği, hasar bedeli ile değer kaybının sigorta poliçesi kapsamında kaldığı, eksper giderinin ise yargılama gideri sayılması gerektiği, çekici ücretinin ödendiğinin davacı yanca ispatlanmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği, alınan bilirkişi raporunun kazanın meydana geliş şekli ve hasar bedeli, değer kaybı miktarı itibariyle oluşa uygun, taraf ve yargı denetimine elverişli bulunduğu, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/11/2018 tarihli, 2018/374 Esas ve 2018/1290 karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 525,98. TL nispi harçtan peşin alınan 132,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 393,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca miktarı itibariyle kesin olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.