Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/809 E. 2022/19 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/809
KARAR NO : 2022/19

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2017 (Dava) – 11/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/336 Esas – 2018/1107 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 11/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 11/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/10/2018 tarihli 2017/336 Esas ve 2018/1107 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/06/2016 tarihinde yolda seyir halindeki araçlardan en arkada bulunan davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, davacıya ait ve davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması, davacının aracının da davadışı öndeki araca çarpması neticesinde zincirleme maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı davalı aracının davalı … şirketine ZMM sigortalı olduğunu, davalı …’nın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracındaki hasarın davadışı kasko sigorta şirketi (…) tarafından karşılandığını, davalı … şirketine davadan önce yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin aracının piyasa rayiç değeri 74.000-76.000-TL iken, kazadan sonraki değer kaybı nedeniyle 45.000-TL’ye satıldığını, değer kaybından davalı … şirketinin de sorumlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları işbu davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL değer kaybı bedelinin davalı sürücü bakımından 15/06/2016 kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından ise (poliçe limiti dahilinde) hasarı ret tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müşterek müteselsilen tahsiline, 100-TL ikame araç bedelinin ise davalı sürücüden 15/06/2016 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile değer kaybı talebini 8.000-TL’ye, ikame araç bedeli talebini de 1.800-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP :
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile 27/07/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı maddi zarar halinde araç başına azami sorumluluk limitinin 29.000,00-TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde sorumlu olduğunu, davacıya hasar dosyasından 21/10/2016 tarihinde 11.630,00-TL araç hasar bedeli ödendiğini, yapılan bu ödeme ile şirketlerinin Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesinden bakiye 17.370-TL tutarında teminatının kaldığını, davacının bu rakamın üzerinde tazminat taleplerinin şirketleri poliçesinde karşılanmasının mümkün olmadığını, değer kaybı ve diğer taleplerinin police teminatı kapsamında olmadığını, talep edilebilecek faizin de yasal faiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, “…Trafik kazası sonrasında araçta meydana gelen hasar nedeni ile sorumluların aracın gerçek zararını ödemesi gerektiği, gerçek zararın ise tamir masraflarının yanı sıra araçta meydana gelen değer kaybını da içermekte olduğu, bu değer kaybının; aracın ikinci el araç piyasasında uğradığı reel değer kaybı olup, Yargıtay içtihatlarına göre aracın hasarsız ikinci el değeri ile hasardan sonra tamir edilmiş ikinci el rayiç değeri arasındaki farkın tespiti ile belirlenmesi gerektiği, tarafların kusur durumu ve açıklanan yöntem ile değer kaybının tespiti için bilirkişilerden rapor alındığı, bilirkişilerin hüküm vermeye elverişli ve gerekçeli raporlarında davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve gerçek değer kaybının 8.000-TL, ikame araç bedelinin de 1.800-TL olduğunu belirledikleri, raporun incelenmesinde; çok taraflı zincirleme trafik kazasında davalı …’nin aracı ile önünde seyreden araca çarpması ve zincirleme olarak araçların önündeki araca çarpması ile davacı aracının zarar görmesinde tüm kusurun davalı …’ye verilmesinin yerinde olduğunun anlaşıldığı, değer kaybı hesabında belirtilen ilkeler esas alınarak hesap yapılması ve araç mahrumiyet zararı hesabında da aracın mutat tamir süresi ile emsal aracın günlük kira bedeli üzerinden hesap yapılmasının yerinde bulunduğu, sonuç olarak; DAVANIN KABULÜ İLE, 8.000-TL değer kaybının davalı … yönünden kaza tarihinden, davalı … şirketi yönünden 25/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 1.800-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; “….Hükümde geçen 8.000,00 TL değer kaybı tutarının teminat limitini aşmakta olduğu, Reasürans Birliği teminat limitlerinden anlaşılacağı üzere kaza tarihi olan 2016 senesinde ZMMS limitinin maddi zarar teminatı olarak kişi başı 31.000-TL olduğu, yargılama esnasında da belirttikleri gibi; poliçeden dolayı açılan 2016 T 91970/2 nolu hasar dosyasından talep edilen maddi zarar sebebi ile 21/10/2016 tarihinde … plakalı araç için … Sigorta A.Ş.’ye 11.630,00-TL ödeme yapılmış olduğu, ekte bunu sundukları, dava devam ederken aynı hasar dosyasından … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/625 E. sayılı dosyasından rücu davası açıldığı ve sulhen anlaşma sağlanarak, bakiye teminatları olan (31.000 — 11.630) 19.370-TL asıl alacak olarak kabul edilmek suretiyle, davadan kaynaklı fer’ileri ile toplam 23.088,00-TL’nin davadışı … Sigorta A.Ş. vekili Av. …’ya 19/07/2018 tarihinde rücu ödemesi olarak yapıldığı, ödeme dekontunu ekte sundukları, dolayısı ile davacıya ait araç için ZMMS teminat limiti olan 31.000-TL’nin ödenerek tükenmiş olup, işbu dava bazında başkaca yasal teminat limitleri kalmadığından davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiği, zira müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun teminat limiti ile sınırlı olduğu, teminat limiti de dolmuş olduğundan değer kaybı yönünden başkaca bir sorumluluklarının bulunmadığı, mahkemece bu husus gözetilmeden hüküm kurulmasının hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğu, bu sebeple eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının kaldırılması gerektiği…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybının ve ikame araç bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı … şirketi vekili istinaf itirazlarında; davadan önce açılan hasar dosyasından 21/10/2016 tarihinde davacı aracı davadışı için … Sigorta A.Ş.’ye 11.630-TL ödeme yaptıklarını, bu dava devam ederken aynı hasar dosyasından … Sigorta A.Ş. tarafından müvekkili şirket aleyhine İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/625 E. sayılı dosyasından rücu davası açıldığını ve sulhen anlaşma sağlanarak, 19.370-TL asıl alacak olarak kabul edilmek suretiyle fer’ileriyle birlikte toplam 23.088,00-TL’nin davadışı … Sigorta A.Ş. vekili Av. …’ya 19/07/2018 tarihinde rücu ödemesi olarak yapıldığını, bu nedenle davacıya ait araç için ZMMS teminat limiti olan 31.000-TL’nin ödenerek tükendiğini ve bu davada hükmedilen değer kaybı bedelini ödeyemeyeceklerini beyan ettiği görülmüştür.
Dosya kapsamı incelendiğinde; davalı … şirketinin cevap dilekçesinde poliçeden dolayı açılan 2016 T 91970/2 nolu hasar dosyasından 21/10/2016 tarihinde 11.630,00-TL ödeme yaptıklarını ve yapılan bu ödeme ile şirketlerinin Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesinden bakiye 17.370-TL tutarında teminatının kaldığını bildirdiği, bunun dışında istinaf dilekçesine kadar, teminat limitinin tükendiği yönünde hiçbir beyanının bulunmadığı, mahkemece davalı … şirketi aleyhine hükmedilen tutarın 8.000,00-TL’lik değer kaybı bedeli olduğu, davalı tarafça dava dışı dosyadan sulhen yaptıklarını beyan ettiği ödemenin tarihinin işbu davada bilirkişi raporu alınarak değer kaybının tespitinden sonra olduğu da anlaşılmakla; davalı tarafın yargılama aşamasında poliçe limitinin tükendiğini ileri sürmemiş olmasına, HMK 357/1.madde uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen savunmaların bölge adliye mahkemesinde dinlenemeyecek olmasına göre davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir (Aynı yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/3409 E.- 2021/5007 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … şirketi vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/336 Esas – 2018/1107 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 546,48 TL istinaf karar harcından peşin alınan 167,36 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 379,12 TL’nin davalı … şirketinden alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/01/2022