Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/794 E. 2021/1308 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/794
KARAR NO : 2021/1308

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2018 (Dava) – 02/10/2018 (Karar)
NUMARASI : 2018/369 Esas – 2018/1075 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 08/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2018 tarihli, 2018/369 Esas ve 2018/1075 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.09.2017 tarihinde plakası bilinmeyen bir aracın davacının kullandığı bisiklete çarparak müvekkilinin yaralanmasına sebeiyet verdiğini, araç olay yerini terk ettiğinden zabıt tutulamadığını, Karşıyaka C.Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmanın da şikayetten vazgeçme ile neticelendiğini ileri sürerek …nın sorumluluğu bulunduğundan fazalaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL maluliyet tazminatı toplamı 200,00 TL nin davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 13.09.2017 tarihinde meydana geldiği kaza ile ilgili hiçbir tutanak tutulmadığı, kazadan yaklaşık 3.5 ay sonra … Polis Merkezine giderek müracaat ettiği, davacının ifadesi dışında bir delil bulunmadığı, kazaya, plakası belli olmayan bir aracın sebep olduğu hususunda bir belge bulunmadığı, müvekkilinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince “… Karşıyaka C.Başsavcılığının 2018/1058 esas sayılı soruşturma dosyası incelendiğinde, müştekisinin … olduğu, suç tarihinin 13.09.2017 olduğu, soruşturma evraklarının incelenmesine göre, davacının meçhul araç tarafından yaralandığını iddia ettiği gün polise müracaatının bulunmadığı, olay yerinde kaza günü veya hemen akabinde emniyet birimlerince tutulmuş bir tutanak bulunmadığı, davacının kazadan yaklaşık 3.5 ay sonra … Polis Merkezine giderek eğer kamera kaydı varsa ve plakası belirlenecekse şikayetçi olacağını beyan ederek bir müracaatının olduğu, bunun üzerine emniyet birimlerince yapılan araştırmada olaya dair bir kamera kaydı veya delile rastlanılmadığı, C.başsavcılığı tarafından da şikayet yokluğu nedeni ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, bu durumda davacının yaralanmasının 13.09.2017 tarihinde meydana geldiği iddia olunan plakası belirlenemeyen aracın çarpması ile meydana gelip gelmediğinin yani yaralanma ile kaza arasında illiyet bağı bulunduğuna dair hiç bir delil bulunamadığı anlaşıldığı …” gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/09/2017 tarihinde araç ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucu geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde yaralanmış ve sakatlanmış olduğunu, müvekkilinin iş bu kazadan kaynaklı geçici/kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararın tahsili için, araç tespit edilemediğinden …’na karşı dava açıldığını, yerel mahkemece davaya konu trafik kazasının varlığını ve araç sürücüsünün kusuru ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiğini, suça konu eylemlerin faillerini tespit etmenin veya yakalamanın vatandaşların görevi olmadığını, zira bu görev için kolluk kuvvetleri bulunduğunu, müvekkilinin de kaza sonrasında yaklaşık 3 ay boyunca kaza nedeniyle oluşan maluliyeti sebebiyle ikametinden başka yere çıkamadığını, iyileştikten sonra ise vatandaşlık görevini yerine getirerek gerekli mercilere şikayetini sunup hukuk mücadelesini başlattığını, zaten mağdur olan müvekkilin vermiş olduğu hukuk mücadelesinin, “yaralama ile kaza arasında illiyet bağı bulunduğuna dair hiç bir delil bulunmadığı ” gibi bir gerekçe ile sonuçsuz bırakılması hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle geçici işgöremezlik ve maluliyet tazminatının kazaya neden olan aracın plakası tespit edilemediğinden davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı vekili, 13.09.2017 tarihinde davacının bisikletle seyir halinde bulunduğu sırada, yine plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir motorsikletin kendisine çarparak yaralandığını ileri sürmüştür. Davacının … Hastanesi’ne 13.09.2017 tarihinde trafik kazası sebebiyle giriş kaydı bulunduğu, metatarsal kemik kırığı sebebiyle tedavi uygulanarak 18.09.2017 tarihinde taburcu olduğu, yine aynı hastanenin 05.01.2018 tarihli raporuna göre davacıda saptanan kırıkların davacının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkilediği anlaşılmıştır.
Davacının soruşturma dosyasındaki 29.12.2017 tarihli beyanında, olay günü bisikleti ile gider iken plakasını alamadığı ve yüzünde bir kask bulunan tahminen bir kuryenin motoru ile kendisine çarptığını, bu kaza neticesinde kendi imkanları ile … Hastanesine gittiğini, ameliyat olarak ayağının alçıya alındığını, 2 ay boyunca evde yatarak işgöremez raporu aldığını, olay yerinde bir tanık veya kamera kaydı tespit edememesi sebebiyle şimdiye kadar başvuruda bulunmadığını ileri sürmüştür.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığınca taksirle yaralama suçu nedeni yürütülen soruşturma dosyası hakkında müştekinin şartlı olarak şikayetinden vazgeçtiği, vazgeçme şarta bağlanamayacağından bunun şikayetten vazgeçme olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmiştir.
Türk Medeni Kanunun 6. maddesi uyarınca davacı iddiasını ispat ile yükümlü olup, Sigortacılık Yasası hükümleri ve TTK’nın 1409. maddesine kıyasen uygulanması halinde bunun aksinin davalı tarafından ispatlanması gerekmektedir.
Bu durumda, iddia olunan trafik kazasının varlığını ve varsa araç sürücüsünün kusurunu ispat yükü davacıya aittir.
Mahkemece öncelikle davacının delillerinin toplanarak, gerektiğinde kaza yerinde keşif de yapılarak, davacıda oluşan yaralanmanın meydana geliş şekli itibari ile motor çarpması sonucu gerçekleşip gerçekleşemeyeceği hususlarının doktor bilirkişi ve trafik bilirkişisi tarafından değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. (Aynı yönde Yargıtay 17. HD. 2016/14120 E. – 2019/5753 K. sayılı ilamı )
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-1-a-6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/10/2018 tarihli, 2018/369 Esas ve 2018/1075 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının istek halinde kendilerine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 08/12/2021