Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/782 E. 2021/1418 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/782
KARAR NO : 2021/1418

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017 (Dava) – 06/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/187 Esas – 2018/205 Karar
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
BAM KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 23/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarihli, 2017/187 Esas ve 2018/205 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan yazılımların lisans verilerek kullanıcıların bilgisayarlarına yüklenebildiğini, ancak davalının iki bilgisayarında lisanssız …. , …. ; …. , …. modüllerinin lisanssız biçimde yüklü olduğunun tespit edildiğini, İzmir 1. FHCM’nin 2016/129-2017/133 ile davalı hakkında HAGB kararı verildiğini; mahkumiyet ve müteselsil suç hükümlerine göre arttırıp yapıldığını ileri sürerek, belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere, FSEK 68. maddeye göre 3 kat hesabı ile şimdilik 27.900,00 TL tazminatın 29/02/2016 tarihinden işleyen ticari faiziyle tahsilini dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan bilgisayar programlarının iş yerinde kullanılan bilgisayarlar olduğunu, internetten deneme, tanıma amacıyla indirildiğinin müvekkili tarafından beyan edildiğini, bunların ticari ve üretim amacıyla hiç kullanılmadığını, dolayısıyla tecavüz kastı bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “….davanın KISMEN KABULÜNE, 29.240,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya 29/02/2016 tarihinden itibaren işleyen değişen oranlı ticari faiziyle ödenmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut davada belirsiz alacak davasının koşulları oluşmadığından, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken esasa girilerek tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davayı kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla yerel mahkeme tarafından hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davayı kabul ettikleri anlamına gelmemek kaydıyla reddedilen kısım yönünden taraflarına vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini ve reddilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından üretilen ve davalı tarafından lisanssız olarak kullanılan bilgisayar programlarının bedelinin tespiti ile FSEK 66. maddesi uyarınca üç katı tutarında tazminat istemine ilişkin olup, dava belirsiz alacak davası şeklinde açılmıştır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Davacı firma, davalı tarafından lisanssız olarak kullanıldığı tespit edilen bilgisayar programlarının üreticisi olup, davacı vekili dava dilekçesinde, davalı tarafından lisanssız kullanılan 2 adet programın …. yazılımı olduğunu, bu yazılımların güncel halinin …. olduğunu, güncel programın 1 adetinin liste fiyatının dava tarihi uyarınca kdv hariç 3000 Euro olduğunu, dava tarihindeki kur uyarınca (4,65 TL) davalıca kullanılan 2 adet programın bedelinin ( 6.000 Euro X 4,65 TL ) olmak üzere toplam 27.900,00 TL olduğunu ancak davalının kullandığı tespit edilen sürümün güncel sürümden daha eski olması nazara alındığında eski sürümün tespit tarihindeki kampanyasız net fiyatının bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini ileri sürerek HMK’nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açmıştır.
Mahkemece; bilgisayar mühendisi ve marka patent vekili bilirkişi heyetinden alınan rapora göre programların olay tarihi itibari ile rayiç bedelinin belirlenebilmesi için davacının o tarihte kullanmış olduğu web adresinin eski görüntüleri incelendiğinde eski fiyatların yer aldığı web sitesinde pro yazılım tam sürüm lisans fiyatının 2.999,00 Euro olduğu tespit edildiğinden 1 adet program için ödenmesi gereken rayiç bedelin 2.999,00 Euro olduğu, dava tarihindeki kura göre 27.890,00 TL olduğu tespit edilmiş, davacı da bu rapor uyarınca 2 adet birim fiyatın 27.890,00 TL olduğu tespit edildiğinden 3 katı isteme haklarına binaen her ne kadar 83.670,00 TL talep etme hakları olmasına rağmen davalı şirketin mali durumu uyarınca 50.000,00 TL bedel için davasını ıslah etmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesi gereklidir. Belirleyememe hali, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen miktar veya değerin belirlenmesinin kendisinden gerçekten beklenilmemesi durumuna ya da objektif olarak imkansızlığa dayanmalıdır. Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacak belirsiz kabul edilmelidir. Alacağın miktarının belirlenebilmesinin, tahkikat aşamasında yapılacak delillerin incelenmesi, bilirkişi incelemesi veya keşif gibi sair işlemlerin yapılmasına bağlı olduğu durumlarda da belirsiz alacak davası açılabileceği kabul edilmelidir. 6100 sayılı Kanun ile birlikte, yukarıda belirtilen çerçevede belirsiz alacak davası açma imkanı tanınmıştır. ( aynı yönde Yargıtay 11. HD, 2015/15554 E. – 2017/2445 K. sayılı ilamı)
Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya baktığımızda, davacı, kendisi tarafından üretilen bilgisayar programlarının güncel yazılımının rayiç bedelini dava dilekçesinde belirtmiş, ancak davalıların güncel yazılımı kullanmadıklarını, eski sürümün tespit yapılan olay tarihindeki fiyatının bilirkişi tarafından tespit edilebileceğini belirterek davasını belirsiz alacak davası olarak açma yoluna gitmiştir. Ancak dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere bilirkişi, davalının söz konusu programları kullanımının tespitinin yapıldığı olay tarihindeki davacıya ait web adresinin eski görüntüleri üzerinde yaptığı inceleme ile …. yazılımının tam sürümünü 2.999,00 Euro olarak tespit etmiştir. O halde; davacı dava tarihi itibariyle kendi web sitesinde yapacağı inceleme ile söz konusu programların eski sürümünün bedelini belirleyebilecek durumda olup, 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesinde belirtilen ve şartları oluşmayan belirsiz alacak davası açamayacaktır. Bu suretle, mahkemece davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken davanın belirsiz alacak niteliği taşıdığı şeklindeki yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/11/2018 tarihli, 2017/187 Esas ve 2018/205 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından 6100 sayılı HMK 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
b-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın, 476,47 TL peşin harç ile 380,00 TL ıslah harcından oluşan toplam 856,47 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 797,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatıran davacıya iadesine,
c-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
ç-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat davası kabul edilmekle, AAÜT.’ne göre belirlenen 7.375,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
e-Kalan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep beklenmeksizin ilgili yanlara iadesine,”, ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf incelemesi yönünden yapılan harç ve yargılama masrafları
a-Davalı vekilinin yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı, 14,00 TL tebligat ücreti ile dosya gidiş-dönüş ücreti olarak 24,38 TL’den olmak üzere toplam 136,48 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan 14,00 TL tebligat ücretinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç-Davalı istinaf eden tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince istinaf eden davalı tarafa iadesine,
d-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
e-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince istinaf edilen miktarlar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021