Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/773 E. 2021/1334 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/773
KARAR NO : 2021/1334

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/03/2016 (Dava) – 16/11/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/155 esas – 2018/519 karar
DAVA :Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2018 tarihli, 2016/155 Esas ve 2018/519 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ün maliki olduğu, … Sigorta A.Ş’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olan araç ile davalı sürücü …’ün müvekkilinin oğlu …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, adı geçen sürücünün ağır kusurlu olduğunu, müvekkilinin oğlu …’in ölümü sebebiyle onun desteğinden mahrum kaldığını ve onun ölümü ile ızdırap yaşadığını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 150.000,00 TL manevi tazminatın (davalı sigorta şirketinin teminat kapsamında olması halinde) haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesi ile özetle; kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkilli şirket nezdinde 20.04.2014-20.04.2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu ve ölüm halinde tazminat limitinin 268.000,00 TL olduğunu, dava tarihinden önce müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, manevi tazminat taleplerinin ZMMS teminatlarına dahil olmadığını dahil olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve …’e dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş, davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece “… davaya konu olan trafik kazasının davalı …’ün %30 müteveffanın %70 kusuru ile gerçekleştiği, davacının oğlu olan …’in vefatı nedeniyle desteğinden mahrum kaldığı, talep edilebilecek destekten yoksun kalma tazminatının 34.878,51 TL olduğu, bu miktarı davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 14/12/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep edebileceği, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise temerrüdün dava ile gerçekleştiği, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği; manevi tazminat yönünden; olayda, Türk Borçlar Kanunun 56.maddesinde düzenlenmiş bulunan manevi tazminat unsurunun da söz konusu olduğu, davacının olay nedeniyle elem ve ızdırap çektiği, bu durumun sosyal bir gerçek olduğu, manevi tazminatın amacının çekilen acıları yeterince dindirme, yaşama yeniden bağlamak ve ruhsal dengeyi sağlamak olduğu, bu amacı sağlayacak olan manevi tazminatın da paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalıların olaydaki kusuru durumu, olayın işleniş şekli, Türk Borçlar Kanunun 51-56., Türk Medeni Kanunun 4. ve Yargıtay İçtihadi Birleştirme (22/06/1966 tarih 7/7 sayılı) ilkeleri çerçevesinde davalıları müzaka durumuna düşürmeyecek ve davacıyı haksız yere zenginleştirmeyecek şekilde takdiri gerektiği…” gerekçesi ile MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN; 34.878,51-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; alacağa davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 14/12/2014 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine; MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN, davanın KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00-TL’nin davalılar … ve …’den kaza tarihi olan 14/12/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendilerine tebliğ edilen iki farklı bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, mahkeme safhasında verilen iki farklı bilirkişi raporunda yer alan farklı kusur oranları sebebi ile dosyanın kusur oranının hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde … Üniversitesi veya Karayolları Trafik Fen Heyetine dosyanın gönderilip verilecek kusur oranlarından sonra dosyanın aktüer bilirkişiye yollanıp verilen bu kusur oranı doğrultusunda, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplamasının yapılması gerekir iken bunun yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklı davacının oğlunun vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; maddi tazminat talebinin tam kabulüne; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne kararı verilmiş olup, hüküm davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; 14/12/2014 günü saat 03:35 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobil ile İzmir istikametinden Aliağa istikametine doğru İnkılap Caddesi üzerinde sağ şeritte seyir halindeyken Manisa Köprüsü’ne geldiğinde aracının ön kısımlarıyla, kaplama üzerinde aynı yöne doğru (sürücüye sırtı dönük şekilde) yürümekte olan yaya …. ve yaya …’e çarpması sonucu …’in ölümü ile sonuçlanan davaya konu kazanın meydana geldiği; davalı …’ ün maliki olduğu kaza anında davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile 20/02/2014-20/02/2015 tarihleri geçerli olmak üzere sigortalandığı ve kazanın teminat süresi içerisinde meydana geldiği; kaza başına 268.000,00 TL ölüm/yaralanma teminat limitinin olduğu anlaşılmıştır.
Olaydan sonra düzenlenen 14/12/2014 tarihli kaza tespit tutanağında; ” sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla İzmir ili yönünden gelip, E – 87,, Karayolu İnkilap caddesini takiben Aliağa istikametine giderken Manisa köprüsü üzerine geldiğinde aracının ön kısmı ile köprü üzerinde yaya olarak Aliağa yönüne seyir halinde olan yayalar … ve kimliği tespit edilemeyen bir şahsa çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralarımalı / ölümlü trafik kazası meydana gelmiş ve çarpma neticesine İsmi tespit edilemeyen yaya köprüden aşağıya düşerek hayatını kaybettiği bu kazanın oluşunda sürücü … ‘ün 2918 Sy. K.T.K’nunda yer alanı (madde 52 / 1b araçların hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak) kuralını ihlal ettiği, yayaların ise yine aynı kanunda yer alan (madde G8 / ia yönetmelikte belirtilen tedbirleri almadan taşıt yolunun en sağ şeridinden fazla kısmını işgal etmek, gece ve gündüz görüşün az olduğu hallerde çarpmayı önleyici Uyarıcı tedbirleri almamak) kuralını ihfal ettikleri ve olayda yayaların asli kusurlu olduğu belirtilmiş ayrıca araç yayalara çarptıktan sonra oto korkuluklara çarpıp 80 mt sürüklenerek orta refüjde durmuştur.” şeklinde kazanın oluşu açıklanmıştır.
Menemen Cumhuriyet Başsavcılığı 2014/4724 soruşturma numaralı dosya için hazırlanmış 29/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü …’ün tali kusurlu olduğu, davacı yayalar … ve …’in ise asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/127 Esas sayılı dosyada, İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin tarafından hazırlanan dosyada mevcut 24/06/2015 tarih ve 6750 sayılı Taporda; davalı sürücü …’ün tali kusurlu olduğu, maktül yaya …’in ise asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişinin düzenlediği 16/03/2017 tarihli kök ve 27/05/2017 tarihli ek bilirkişi raporlarında trafik kazasının meydana gelişinde, yayalar müteveffa … ve …’ın yayaların uyması gereken kurallara aykırı olarak taşıt yolunu işgal ettikleri sırada kazanın meydana geldiği ve olayda bu iki yayanın da asli ve %85 kusurlu oldukları; … plakalı otomobil sürücüsü …’ün dikkatsiz tedbirsiz ve aşını süratli seyri ile kazanın meydana gelişinde alt düzeyde tali derecede ve % 15 kusurlu olduğu” belirtilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 22/03/2018 tarihli ve 10662 sayılı raporunda olayda; Davalı …’ün %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, maktül yaya …’in %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Makine mühendisi bilirkişinin düzenlediği bilirkişi raporuna yönelik davacı ve davalı sigorta vekillerinin itirazları üzerine alınan İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 22/03/2018 tarihli ve 10662 sayılı raporunda olay mahalli kazanın oluş şekli kaza anındaki hava ve yol durumu değerlendirilerek ayrıca dosyadaki tüm raporlar ile mahkemece makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda belirlenen kusur oranı irdelenerek kusur oranlarının belirlendiği ve belirlenen kusur oranının dosya kapsamına ve kazanın oluşuna uygun olduğu, söz konusu raporda makine mühendisi bilirkişinin belirlediği %15 kusur oranının da ” tüm dosya kapsamı, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “olay” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup; olayın meskun mahaldeki caddede meydana gelmiş olması, olay sırasında davalı sürücünün seyrini mahal şartlarını dikkate almadan süratli seyrettiğinin anlaşılması göz önünde bulundurulduğunda bilirkişi raporundaki kusur oranlarına iştirak edilmemiştir” şeklinde yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmuş; makine mühendisi bilirkişinin belirlediği kusur oranının ise dosya kapsamı ve kazanın oluş şekline göre isabetli bulunmadığından davalı sigorta vekilinin kusur tespitine yapmış olduğu istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan ATK raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/11/2018 tarihli, 2016/155 Esas ve 2018/519 Karar sayılı kararına karşı davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.382,55- TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 631,53 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.751,02 TL istinaf karar harcının davalı sigortadan alınarak hazineye gelir kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.