Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/740 E. 2021/1270 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/740
KARAR NO : 2021/1270

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2017
NUMARASI : 2014/1339 Esas – 2017/1333 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/12/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli, 2014/1339 Esas ve 2017/1333 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/07/2012 tarihinde, davalılardan …’nün sevk ve idaresindeki, davalı …’ye ait ve davalı … ‘ye ZMSS poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın yaya halinde iken karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline, tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu çarpıp müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketince 03/01/2014 tarihinde 22.293,00 TL maddi tazminat ödendiğini, müvekkilinin iş gücü kaybından, tedavi giderlerinden doğan SGK ve davalı sigorta şirketince karşılanmayan maddi zararı ile uğranılan bedensel zarar nedeniyle manevi zararının bulunduğunu bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 80.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılardan … ve …’den haksız fiil tarihi olan 03/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin, 30/11/2017 tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu 24.468,50 TL maddi tazminat alacağı yönünden, davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, sulh kapsamında, davalı sigorta şirketinin iş bu miktarı ödediğini beyan ile davalı sigorta şirketi yönündeki davadan feragat ettiklerini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ile konusuz kalan 24.468,50 TL maddi tazminat alacağı dışında kalan 3.723,32 TL maddi alacağının davalılar … ve …’ den ıslah yolu ile talep ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili sigorta şirketinin poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde sorumlu olduğunu, davalı sürücünün kusurunun ve zarar miktarının kanıtlanması gerektiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunu kabul etmemekle birlikte, davacı ile uzlaşmaya çalıştığını, davacının zararının ve miktarının adli tıp kurumu raporları ile tesbiti gerektiğini, talep edilen manevi tazminat alacak miktarının fahiş miktar olduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacının maluliyet oranının ve süresinin Adli Tıp Kurumunca tespiti gerektiğini, talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu beyan ile, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece,….”Davacının, davalı sigorta şirketi yönündeki davasından feragat etmesi nedeni ile davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın feragat nedeni ile reddine, diğer davalılar yönünden açılan maddi tazminat istemine ilişkin davanın 24.468,50 TL.lık kısmı, davalı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden sonra ödenmiş olmakla iş bu miktar yönündeki davanın konusuz kaldığı, bu miktar yönünden esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu ile davacıya ödenmesi gereken başkaca maddi tazminat alacağı bulunmadığından, davacının bakiye 3.723,32 TL’ lik maddi tazminat istemine ilişkin olarak davalılar … ve … aleyhine açılan davanın reddine, kazanın oluşumunda tarafların kusur oranları, kaza sebebi ile davacıda oluşan daimi iş gücü kayıp oranı ve süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının kaza sebebi ile yaşadığı acı, ızdırap ve üzüntüde dikkate alınarak manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 6.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili le davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine “…karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hakkaniyete ve yasal mevzuata aykırı olduğunu, hükmedilen 6.000,00-TL manevi tazminatın düşük olduğunu, manevi zararın bir nebze olsun giderimi için 80.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini istediklerini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası sonucunda uğranılan iş göremezlik nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararların tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen manevi tazminata konu karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası, 03/07/2012 günü davalı …’nün, sevk ve idaresindeki, mülkiyeti davalı …’ye ait olan … plaka sayılı araç ile yaya halindeki davacıya çarpması sonucu davacının ayaklarından yaralanması şeklinde gerçekleşmiştir.
Davalılardan sigorta şirketi, davalı …’ye ait … plaka sayılı aracı, 15/10/2011-15/10/2012 tarihleri arasında karayolları motorlu taşıtlar zorunlu sorumluluk sigorta poliçesi ile teminat altına almıştır. Teminat limiti sakatlanma halinde kişi başına 200.000,00 TL, kaza başına 1.000.000,00 TL’ dir.
Hükme esas alınan ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 09/05/2017 tarihi raporda, dava konusu kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü davalı …’nün %90, davacının %10 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, ATK 3. İhtisas Kurulunun 08/06/2016 tarihli raporunda davacının yaralanması sonucu sürekli iş göremezlik oranının E cetveline göre %9, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece davacı lehine 6.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK nın 56. maddesi gereğince, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede; meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur oranları, davalıların sorumluluğunun niteliği, davacının yaralanmalarının niteliği ve iyileşme süresi, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında hak ve nefaset kuralları çerçevesinde davacı yararına hükmedilen 6.000,00 TL manevi tazminatın bir miktar az olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür.
Bu durumda; yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından,; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak Dairemizce maddi tazminata ilişkin hüküm fıkraları korunarak, davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair yeniden hüküm tesisi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/12/2017 tarihli, 2014/1339 Esas ve 2017/1333 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davacının, davalı sigorta şirketi aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine,
2-Davacının 24.468,50 TL maddi tazminat alacağına ilişkin davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davasının iş bu miktarın davanın açılmasına mütakiben davalı sigorta şirketince davacı tarafa ödenmiş olduğundan iş bu miktara ilişkin davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Davacının ıslah talebi ile arttırıp da karşılanamayan 3.723,32 TL maddi tazminat istemine ilişkin davalılar … ve … aleyhine açmış olduğu iş bu miktar alacağa ilişkin davasının reddine,
4-Davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 03/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 1.024,65 TL nispi karar harcından, başlangıçta alınan 323,30 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 701,35 TL’nin davalılar … ile …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Maddi tazminat yönünden kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … ve …’ye verilmesine
7-Kabul edilen manevi tazminat davası yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Reddedilen manevi tazminat davası yönünden davalılardan … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, anılan davalılar … ve …’ye verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 525,20 TL tebligat ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 206,30 TL keşif harcı, 611,35 TL adli tıp kurumu 3. İhtisas Dairesi rapor ücreti, 83,97 TL Ege Üniversitesi Hastanesi Ücreti, 212,00 TL Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti, dahil olmak üzere toplam 2.416,72 TL yargılama giderinin, davacı ile davalı … arasında yapılan sulh sözleşmesi kapsamında, davacı tarafa hüküm tarihinden önce ödenmiş olduğu anlaşılmakla bu hususda ayrıca karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
11-Davalı … tarafından yapılan 40,20 TL posta gideri olan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 20,10 TL’ sinin davacıdan alınarak, davalı …’ye verilmesine, bakiye kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalı …’ye iadesine, “,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B)1-İSTİNAF AŞAMASINDA; istinaf başvurusu sırasında, davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan istinaf başvuru harcı 98,10 TL istinaf yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02/12/2021