Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/737 E. 2021/1263 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/737
KARAR NO : 2021/1263

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2018
NUMARASI : 2016/1231 Esas- 2018/935 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
BAM KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1231 Esas- 2018/935 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve … sevk ve idaresinde … Plakalı 2011 model … … marka araç, 19.03.2016 tarihinde saat 23:30 sıralarında Hürriyet Caddesinde seyir halindeyken Barbaros Caddesi kavşağında, kavşağa yaklaşması nedeniyle yavaşladığı esnada arkasından gelen … plakalı aracın müvekkile ait aracın arka kısmına çarpması neticesinde hakimiyetine kaybederek refüje çarpmış, aracın ön ve arka kısmında hasar meydana geldiğini, müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, aracın müvekkil tarafından kaza sonrasında hemen otomobil servisine bıraktığını, aracın tamiri ciddi masraf gerektirdiğini aracın tamir süresince kullanılamadığını, müvekkil tarafından araç kullanılamadığından ikame araç bedelinin de davalılar tarafından karşılanmasını talep ettiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile araçta oluşan hasar tazimanatı olarak şimdilik 3.000,00 TL, ikame araç bedeli olarak şimdilik 100,00 TL, değer kaybı bedeli olarak 200,00 TL , çekici bedeli olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 3.400,00 TL bedelin zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, delilerinin müvekkiline tebliğinin gerektiğini, 2918 sayılı yasanın 97. maddesine göre sigorta şirketine başvuru şartının gerçekleştirilmedriğini, esasa ilişkin olarak … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalının kusuru ve gerçek zarar miktarı ile sorumlu olduğunu, değer kaybı talebinin reddinin gerektiğini, ikame araç bedelinden sorumlu olmadığını, temerrüdün oluşmadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” …19/03/2016 tarihinde davacıya ait dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacının aracında 4.064,13-TL hasar bedeli, 750-TL değer kaybı zararının oluştuğu, çekici ücretinin 150-TL, ikame araç bedelinin 375-TL olduğunu bildirmişlerdir. Heyette yer alan sigorta bilirkişisi ikame araç ve çekici ücretinin sigorta kapsamında bulunmadığını belirtmiş ise de çekici ücreti kazadan sonra zorunlu olarak yapılması gereken gider olup ve makul miktarda bulunduğundan gerçek zarar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ikame araç bedelinin sigorta teminatı kapsamında bulunmadığı, sürücü ve araç malikinin sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının toplam zararından davalı sürücü …’nın 6098 sayılı BK 49 maddesine göre haksız fiil hükümlerine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, araç maliki …’un işleten sıfatıyla 2918 sayılı yasanın 85 maddesine göre sorumlu olduğu, sigorta şirketinin ise hasar bedeli, değer kaybı ve çekici ücretinden 2918 sayılı yasanın 91 maddesine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu ” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 4.064,00-TL hasar bedeli, 750,00 TL değer kaybı, 100,00 TL çekici ücreti, 275,00 TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 5.189,00 TL’nin tamamından davalılar … ve … 19/03/2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere, 4.064,00 TL hasar bedeli, 750,00 TL değer kaybı, 100 TL çekici ücreti olmak üzere 4.914,00 TL’lik kısmından davalı … 23/12/2016 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hasar bedelinin gerçek hasar bedelinin çok altında belirlenmiş olduğunu, bilirkişinin sadece gözle görülür parçaların değiştirilmesi kanaatine varmış olup, gözle görülmeyen arabanın alt takımı ve iç kesimlerindeki değişecek parçaları yazmadan değerlendirme yaptığını, aracın yürüyen aksamını aksatacak hasarların tespit edilmediğini, mahkemece tazminat taleplerine avans faiz işletilmesi gerekirken yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, bu yönüyle da kararın bozulması gerektiğini, tespit dosyasında yapılan masrafların yargılama gideri olarak dikkate alınmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazası sebebiyle oluşan maddi hasarın tazmini davasıdır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve hükme esas alınan araçtaki hasarı tespit eden bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, zarara neden olan aracın hususi araç olmasına göre mahkemece tayin edilen faizin türünün doğru olduğu, davacı her ne kadar dava açmadan önce İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2916/346 D. İş nolu dosyasında delil tespiti yaptırması sebebiyle yargılama gideri yaptığını ve hükümde bu giderlerin tahsiline karar verilmediğini belirtmiş ise de, davacının yargılama boyunca hiçbir aşamada bu yönde bir talebinin bulunmadığı, delilleri arasında söz konusu dosyayı göstermediği, ıslah dilekçesinde de buna yönelik bir talebinin bulunmadığı, dolayısıyla mahkemenin talepten fazlasına hükmedemeyeceği de nazara alındığında, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1231 Esas- 2018/935 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının, peşin alınan 85,90 TL’den mahsubu ile bakiye kalan 26,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021