Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/720 E. 2021/1112 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/720
KARAR NO : 2021/1112

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2018
NUMARASI : 2017/777 Esas, 2018/1115 Karar
DAVA : Maddi Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli, 2017/777 Esas ve 2018/1115 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili; 06/02/2016 tarihinde müvekkilinin yolcusu bulunduğu davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMM poliçesi ile teminat altında bulunan …. plakalı aracın trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını, davalı şirkete 17/05/2017 tarihinde başvuru yapılmasına rağmen başvurularının reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50 TL geçici iş göremezlik, 50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren davalıdan avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili; kazaya karışan …. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının sigortalılarının kusurunu ve zararını ispat etmesi gerektiğini, maluliyetin ATK 3. İhtisas Kurulunca , kusur durumunun ise ATK Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limiti kadar olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; “… 06/02/2016 tarihinde meydana gelen davaya konu trafik kazası sonucu yaralanarak sürekli malul hale gelen davacı ….’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.532,37-TL, sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının ise 6.661,67-TL olduğu, toplam maddi tazminat alacağının ise 10.194,04-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin tespit olunan zararın tamamından, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu tutulması….” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile 3.532,37 TL geçici iş göremezlik, 6.661,67 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 10.194,04 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihi olan 08/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki kusur oranını kabul etmediklerini, meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesinde hayati önemi olan hususlar dikkate alınıp kusur durumunun bilimsel bir şekilde ortaya koyulması gerektiğini, davacı yana ait maluliyet raporunda belirtilen oranın yüksek olup tazminata esas teşkil etmesinin yerinde olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tahsiline karar verilmesinin hukuka ve yasal mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının anlaşılması açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden alınan ve kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğine uygun olarak hazırlanan rapora göre hüküm tesis edildiği, raporun usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Yine davalı sigorta şirketi tarafından sunulan istinaf dilekçesi ekinde kusur itirazı da bulunmakla birlikte, dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; olayla ilgili tutulan trafik kazası tespit tutanağında sürücünün görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektiğirdiği koşullara uymayarak kusurlu bulunduğu, mahkemece alınan kusur raporunda da sürücünün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle %100 kusurlu bulunduğu, her iki raporun birbirni doğrulması karşısında artık Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasının ancak yargılamanın gereksiz yere uzamasına sebebiyet vereceği de gözetildiğinde mahkemenin söz konusu rapora itibar etmesi yerinde bulunduğundan bu yöndeki istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Son olarak ise 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesinde, yeni Genel Şartlardaki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98. madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir. Bu sebeple davalının geçici işgöremezlikten sorumlu olmayacağına dair istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/10/2018 tarihli, 2017/777 Esas ve 2018/1115 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 696,35 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 35,90 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 660,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/11/2021